?>

İDO ve fiyat politikası

Suat Gün

4 ay önce

İDO VE FİYAT POLİTİKASI

Konuyu daha iyi anlatmak için uçak bilet fiyatı ile İDO’nun fiyat politikasının mukayese edilmesi gerektiğini değerlendiriyorum.
İstanbul ile Van arası 1600 kilometredir; 25 Ağustos 2024 günü uçakla Van'a gidiş-dönüş bilet fiyatları 3 Eylül itibariyle 2 bin 500 ve 4 Eylül itibariyle dönüş 3 bin 500 liradır yani toplam 6.000 lira tek gidiş-geliş: ortalama 3.000 liradır; kilometre maliyeti kabaca 2 liradır.
Yenikapı-Yalova arası kabaca 47 kilometredir. Bugün itibariyle yaya yolcu tek kişi geçiş ücreti 235 -245 lira arası olduğunu görürsünüz. Yani ortalama 240 lira deseniz gemi, sizi kilometresi 5 liradan taşıyor. Uçak fiyatından bile insafsız olan bu rakam, kabul edilebilir bir rakam mıdır?
Böyle bir kâr marjı kabul edilebilir mi?
Vatandaşın soyulmasına müsaade edilerek fiyat istikrarı sağlanabilir mi, piyasa maksimum fiyat üzerinden dengeleri kurularak ucuzluk sağlanabilir mi?
Hâlbuki Yalova’ya tek kişinin geçiş ücreti en fazla 20 lirayı geçmemesi lazımdır. Çünkü Eminönü’nden kalkan bir belediye otobüsü Arnavutköy’e (40 kilometre mesafedir) 20 liraya gidiyor. Bu durumda gemi fiyatının karayolu taşımacılığından 2 misli daha ucuz olduğu düşünüldüğünde 47 kilometrelik deniz yolculuğunun en çok 20 lira, araç yolculuğunun ise en fazla 100 lira olması gerektiği ortaya çıkar.
İDO'nun bu fahiş kâr marjının önlenmesi için, başka özel işletmelere liman kurma ve işletme yetkisi verilmesi lazımdır.
İstanbul'un muhtelif semtlerinde limana uygun mevkiler vardır: Zeytinburnu, Topkapı -Yedikule, Ataköy, Avcılar Büyükçekmece, Silivri, Anadolu Yakası'nda Kadıköy, Bostancı, Kartal, Darıca gibi mevkilerden yeni limanlar yapılarak yeni şirketlere taşımacılık izni vererek tam rekabet piyasası oluşturulabilir.
Hatta İDO'nun taşımacılık yaptığı limanlara başkalarının da gemi getirip, işletme izni verilmesi gerektiğini değerlendiriyorum.
Bu ülke, hiç kimsenin tapulu malı, kafasına göre at koşturduğu orta malı değildir.
Hiç kimse kafasına göre akşamdan sabaha zam yapmamalıdır.
Bakınız İDO'nun Ocak ayından bugüne kadar fiyat listesini yayınlıyorum, bu olacak bir şey midir?
Bu memleket, tekellerin, küresel sermayenin at koştuğu ülke değildir.
Üzerinde yaşayan vatandaşlarımızın tapulu malıdır. Vatandaşlarımızın sömürülmesini hiç kimse müsaade etmemelidir. 8 ay zarfında küçük araç geçiş ücretleri 185 liradan 630 liraya çıkar mı?
Geminin kalkmasına 2 saat kala biletlerinizi değiştiriyoruz” uygulaması da yalandır. Bir vesile ile bileti bir hafta ileriye erteleyince bilet bedelinin yüzde 50'si kadar fark istiyorlar. Böyle bir kazanç, helal kazanç olabilir mi?
Şikâyet var” sitesindeki şikayetleri okuduğunuz zaman İDO'nun tekel pozisyonunu tepe tepe kullandığını, vatandaşı mağdur ettiğini açıkça görürsünüz.
Bunun düzeltilmesi için Türkiye'nin acil antitröst yasası çıkarılması İDO’nun karşısına başka rekabet edecek firmaların kurulması gerekir.
Bu iş sadece İDO ile sınırlı değildir.
Tayyip Bey'in geçtiğimiz 5 yıl içerisinde fiyat istikrarı sağlamak için yaptığı mücadelenin başarılı olamadığı görüldü, neden?
Çünkü TÜSİAD'a ait bütün firmalar tekel durumunda çalışıyor; tek alıcısı, tek satıcısı olan bu firmaların hizaya getirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle başta İDO olmak üzere bütün tekelci firmaların tek tek tespit edilip, kamu desteğiyle rakip firmaların kurulması, tekel durumuna son verilmesi anti tröst yasanın çıkartılması gereklidir.

.

Suat Gün, dikGAZETE.com

.

YAZARIN DİĞER YAZILARI