?>

İsrail’in 2023 Gazze saldırısı

Suat Gün

2 yıl önce

İSRAİL’İN 2023 GAZZE SALDIRISI 

Ukrayna-Rusya savaşını cephelerdeki durumu yazmaya karar vermiştim. Tam yazacaktım 5-6 Nisan gecesi İsrail polis ve askerleri Mescid-i Aksa’yı bastı, içeride ibadet eden itikâfa çekilmiş insanları kurşun sıkarak, tekme tokat döverek, coplayarak dışarı attı.
İş bununla kalmadı 7 Nisan sabah namazında aynı baskını tekrar etti.
Her Ramazan ayında, İsrail, camileri basmayı, cemaati darp etmeyi, kuşatılmış şehir Gazze’yi bombalamayı adet haline getirdi.
Bütün dünyada kutsal mekânlara giriş, saygı ile ve uhrevi nezaket ile yapılır. İsrail askerleri, tam tersine postalla, halıları, kilimleri çiğneyerek, gaz ve bomba atarak düşmanca saldırmakta, adeta arı kovanlarını talan eden ayı gibi her şeyi kırarak halka saldırmaktadır.
İsrail, Ürdün ile yaptığı barış antlaşmasında “Mescid-i Aksa’nın içi “Ürdün Vakıflar İdaresi’ne bağlı olarak idare edilecektir. Dış güvenliğinden İsrail sorumludur.” Yani onların hâkimiyet alanı “Burak meydanı = Ağlama Duvarı” bölgesidir.
Aslında, İsrail askeri, Mescid-i Aksa İmamından izin almadan caminin avlusuna giremez.
İsrail, söz verdiği antlaşmalara uymamayı alışkanlık haline getirerek ahlaksız tutumu gelenekselleştirmiştir.
İsrail istihbaratı “fanatik Yahudi adı verilen” çapulcu sürüsünü önüne katarak cami avlusuna getirmekte, camide bulunan Müslümanlara dayak atarak dışarı çıkartmaktadır.
Bu davranış, bu kışkırtıcı eylem, her ay defalarca tekrar edilmektedir.
“İslam dünyası” adı verilen ismi var cismi olmayan halklar/devletler, bu tabloyu kınama mesajları yayınlayarak izlemekte, sözde protestolar ile geçiştirmektedir.
Aynı zulmü, Çin, Doğu Türkistan’da işlemekte, kadim yurdunda yaşayan soydaşlarımıza dünyayı zindan etmektedir.
ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ve en etkili ülkesidir. Bu çatışmayı durdurmak için araya girip, adil bir barış yapılmasını istemesi beklenir ancak durum böyle değildir.
ABD, İsrail lobisinin kontrol ve idare ettiği devlettir.
Çin, İsrail lobisinin kontrol ve idare ettiği devlettir, Doğu Türkistan’daki zulümlerin müsebbibidir.
Avrupa Birliği, Yahudi lobisinin idare ettiği siyasi bir yapıdır.
Josep Borrell, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve İsrail casusudur.
Rusya, Ukrayna ile savaş halinde ve başı beladadır.
Hindistan’da Narendra Damodardas Modi, Bharatiya Janata Partisi (BJP) lideri Hindistan Başbakanı azılı ırkçı Hint milliyetçisi ve İslam düşmanı bir zattır.
Dikkat edilirse İslam dünyası, Bosna’da, D. Türkistan’da, Filipinler’de, Hindistan’da, Afrika’da, Filistin’de kuşatılmış ve baskı altına alınmıştır.
Sudan, Libya, Irak, Suriye, Lübnan, Yemen’de iç harp vardır ve İsrail’in Oded Yinon planına göre bölünmüştür. Bu çemberi kıracak bir atılım yapmak İslam dünyası için zaruri bir hal almıştır.
ABD’nin Ortadoğu politikası Telaviv’den idare edilmektedir.
ABD, İsrail lobisinin kontrolü altındadır, kıpırdaması mümkün görünmemektedir.
Emirlerini dinlemeyen başkanlar hakkında belge ve delil üreterek cezalandıracak seviyede güç sahibidir.
Dolayısıyla Filistin, D. Türkistan ve Balkanlardaki zulmü önlemek, uluslararası toplumun gerçekleştireceği bir iş değildir.
İslam dünyasını topyekûn zulümden kurtarmak süngü zoru ile başarmaktan başka çare kalmamıştır, bunun temeli de yerli ve milli savunma sanayiidir.
Filistin’in, Gazze’nin hava savunması olsa İsrail bu zulmü yapabilir mi?
İslam dünyası birlik olsa İsrail, sabah namazında camiyi basabilir mi?
Camiler, kiliseler, Budist tapınakları vs. dünyanın her yerinde kutsal mekânlardır, buralara saygı ile girilir.
İsrail’in, Mescit-i Aksa’ya karşı yaptığı bu zulüm, bu saygısızlık, dünyanın başka bir yerinde kiliseye karşı işlense tükürükle boğarlar.
İslam dünyasının izzeti nefsine saldırmak, Filistinli çocukları öldürmek, işkence yapmak olağan hale gelmiştir, Müslümanların uyanmasının vakti geçmektedir.
2016-2021 arasında MOSSAD Başkanı olan Yosi Cohen, İngiliz Times'a, “İran'ın gücü kırılgan, Türkiye'nin ise daha büyük tehdit", demişti.
Cohen, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kendilerine meydan okuduğunu da açıklamıştı.

Demek ki esas düşman kimmiş!?

Deprem sabahı İsrail’in ünlü hahamlarından Eliyahu, İsrail’in çevirim içi gazetesi The Times of Israel’in aktardığına göre, şöyle konuştu: Dini haber portalı, Olam Katan için yazdığı; “Türkiye ve Suriye’deki depremlere nasıl yaklaşılmalı?”, başlıklı makalede; iki ülkeden en az on binlerce kişinin hayatını kaybettiği deprem felaketi için, "Topraklarımızı birkaç kez işgal edip bizi denize atmak isteyen çevremizdeki tüm ulusları Allah yargılıyor." dedi.
Eliyahu, depremlerde hayatını kaybeden Türk ve Suriyelileri, Hz. Musa öncülüğündeki İsrailoğullarını kovalarken Kızıl Deniz’de boğularak ölen Mısır’ın Firavun ordusuna benzetti.
Eliyahu, İsrail acil yardım servisi Kızıl Davud Yıldızı’nın da Haham Başkanı sıfatını taşıyor.
Ülkenin aşırı sağcı ve ırkçı politikalarıyla tanınan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Eliyahu'nun İsrail'in Baş Hahamı olması gerektiğini söylemiştir.
1908 Yahudi darbesinden sonra ülkemizi ele geçiren masonik İttihat Terakki zihniyeti, devletimizi 10 yıl içinde dağıtmış, İsrail devletinin kurulmasına alan aşmıştır.
Bu zulümlerin kökü 115 sene öncesine dayanmaktadır. Bir asırdan beri insanlarımız ağır zulüm altında inlemektedir.
ABD’nin, Türkiye’ye Patriot füzeleri ve F-35 uçaklarını vermemesinin sebebi İsrail’in itirazı ve bölge dengelerinin bozulacağına dair Yahudi lobisinin engellemesi ile olmuştur.
Görülüyor ki; Filistin’in düşmanı Türkiye’nin de düşmanıdır, Gazze’yi bomba delisi yapan, çoluk çocuğun üzerine yakıcı beyaz fosfor mermileri atan, sığınak delici bombalar atarak altyapıyı yıkan binlerce çocuğu anasız-babasız bırakan zihniyet insanlık düşmanıdır.
Fanatizm İsrail’in esas dini inancıdır, iflas etmez bir hastalıktır. Artık Türkiye’ye karşı kinlerini açıklamak aşamasına gelmişlerdir, kendimize gelmenin zamanı geçmeden esas hasmımızın kim olduğunu görmeliyiz.
Hasmın uyuşturulması, güvenlik içinde olduğuna inandırılması stratejik düşüncenin temelidir.
Maalesef Türkiye’de ciddi miktardaki bir kesim Filistin’de olanları Araplarla-İsrail arasındaki “it dalaşı” olarak görüyor ve ciddiye almıyor!

.

Suat Gün, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI