?>

Kim doğru söylemiyor, kim utanmıyor?!.

Ali Mevlüt Kaya

6 yıl önce

Milli Gazete'ye röportaj veren Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Gökçınar, aday olduktan sonra İBB tarafından “İki oğlumun işine son verildi” diyerek şunları söyledi:
“…Askerden döndükten sonra işten çıkarıldı. … Oğlumun işsiz kalmasını gündem yapacak değilim. Yalnız olayın basında farklı şekillerde yer alması dolayısıyla olayın doğru anlaşılması için bazı açıklamalar yapma gereği duyduk. Biz bunu konuşurken İGDAŞ’ın dosyalarını takip eden avukat olan diğer oğlumun kurumla yaptığı sözleşme, hiçbir gerekçe gösterilmeden İGDAŞ tarafından iptal edildi. Bunu ilk defa size söylüyorum. Benim aziz hemşehrilerim beni yanlış anlamasın, ben asla mağduriyet yapmıyorum.” 
Gökçınar’ın röportajından sonra uzun zamandır PKK’nın dağ kadrosuna katılması beklenen CHP'li Mahmut Tanal, röportajda geçen Gökçınar’ın “İki oğlumun işine son verildi” sözünü ve kendi ithamlarını, ‘Twitter’ üzerinden paylaşınca, İGDAŞ’tan hem Tanal’ı hem de Gökçınar’ı yalanlayan bir açıklama geldi.

Açıklamada; “Söz konusu paylaşımda iddia edildiği gibi Saadet Partisi'nin İBB Adayı Necdet Gökçınar'ın oğlunun İGDAŞ'tan çıkarılması söz konusu değildir çünkü hiçbir zaman Sayın Gökçınar'ın oğlu İGDAŞ'ta personel olarak çalışmamıştır. Dolayısıyla işine son verilmesi gibi bir durum da söz konusu değildir” ifadeleri kullanıldı.
Gökçınar'ın oğlu R.E. Gökçınar'ın 17 Nisan 2006'da İBB'de sözleşmeli olarak işe başladığı, 3 Mart 2009'da memur olduğu aktarılan açıklamada, "15 Mayıs 2012 tarihinden bu yana ise İBB Tesisler Bakım Onarım Müdürlüğü'nde (657'ye tabi memur) halen mühendis olarak çalışmaya devam etmektedir.” denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bununla beraber, Necdet Gökçınar'ın avukat olan eşinin İGDAŞ ile Avukatlık Hizmet Sözleşmesi vardır ve halen devam etmektedir. Şirketimizin sözleşmeli tüm avukatlarının bulunduğu sistemde rutin olarak yapılan iyileştirme çalışması nedeniyle takip dosyalarına geçici olarak sistem üzerinden erişilememektedir. Bu sistem iyileştirme çalışması şirketimizin tüm avukatları için geçerli olup, adayın eşine yapılan özel bir işlem değildir. Çalışmalar sonuçlanır sonuçlanmaz sistem erişime açılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Yine hafta içinde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Halk TV'de katıldığı programda ‘pasaportunun terör gerekçesiyle verilmediğini söyledi’
Karamollaoğlu, “Milletvekillerine verilen bir yeşil pasaport var şimdi onu emekli milletvekilleri için diplomatik pasaporta çevirdiler. Pasaportu değiştirmek için nüfus müdürlüklerine gittim. Nüfus müdürü sıkıldı falan, 'Ne oldu?' dedim. 'Efendim, size pasaport veremeyiz' dedi. 'Niye veremezsiniz?' dedim. 'Sizin isminizin karşısına 'terör' yazmışlar' dedi. Ne yazmışlar? Terör. 'Peki niye yazmışlar?' dedim. 'Onu biz soramıyoruz efendim' dedi. Benim gibi 1701 bin insanın isminin önüne terör ile irtibatlıdır diye yazmışlar” diyerek, devam etti: 
“Allah'tan korkun ya, bu kadar düşmez bir insan! Bu olaydan hemen 10-15 gün içinde kaldırdılar sonra. Niye kaldırıldı, nasıl kaldırıldı, o ifade neden konuldu bilmiyorum…” 
Bu konuşmadan sonra, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “pasaport verilmedi” iddiasının gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle şu bilgiyi paylaştı:
“Genel Müdürlüğümüz işlemlerinde Sayın Karamollaoğlu'na ilişkin herhangi bir şerh ve kayıt söz konusu olmayıp, kişinin 06.07.2018 tarihinde başvurusu üzerine adına 13.07.2018-10.07.2023 tarihine kadar geçerli Diplomatik Pasaport düzenlendiği 12.07.2018 tarihinde kendisine teslim edildiği ve pasaportun aktif olduğu tespit edilmiştir!.." 
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün paylaşımından sonra Temel Karamollaoğlu;
“Ben pasaportum yok demedim ki, bu tip meselelere devlet yetkililerinin hüsni niyetle yaklaşması gerek. Ben aradım Sivas Valisi’ni. Acaba bir şey vardı da bunu yeniden canlandırdılar mı diye ben aradım. İçişleri Bakanı müsteşarlığı arandı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan arandım” demesini, Sol Portral, destekler gibi yapıp haberin içerisinde de, “Bilindiği üzere Sivas Katliamı sırasında kentin belediye başkanıydı Refah Partili Temel Karamollaoğlu... Katliam sırasında otelin önündeki gerici güruha ‘gazanız mübarek olsun’ diyen de Karamollaoğlu'ydu” diye de yazarak giydirdi!..
Tanal’ın yaptığı paylaşımdan sonra İGDAŞ’ın açıklamasına göre, kurumda işi ehline vermenin değil, iltimas geçilerek tanıdığa vermenin geçerli olduğunu; Necdet Gökçınar’ın doğru söylemediği ve eşinin de orada çalıştığını öğreniyoruz!..
Gökçınar ailesinden iki oğul ve bir eşin herhangi bir şekilde aynı kurumda işe alınması, onları işe alanların, adaleti değil de haksızlığı, hukuksuzluğu, kayırmacılığı gözettikleri ortaya çıkıyor.
Arkasını dayayacak biri olmayan gariban çocukları işsiz dolaşırken, aynı aileden üç kişiye iş vermek utançtır… Bu utancın sahibi de 2006 yılındaki AK Partili belediye başkanı ve İGDAŞ yetkilileridir!..
Hesabı da sorulmalıdır!..  
Saadet Partisi’nin başkan adayının oğullarının işine son verilmesini “mağduriyet” olarak dillendirmesi ise aymazlık ve utanmazlığın bariz örneğidir!..
Kendilerinden başkasını “batıl ve İslam dışı” gören bu adam da bilmelidir ki; böyle bir İslam yok… ‘Dürüst başkan’ sloganıyla reklamını yapıyor, adalet, eşitlik, kardeşlikten dem vuruyorsun!.. 
Allah diyor ki; “Kendi yapmadığınızı başkasına niye emrediyorsunuz?”
Bu tür işler düpedüz utanç vesiledir; yüzü olana!..
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile İGDAŞ’ın resmi açıklaması dikkate alınırsa bu iki kişinin doğru söylemediği anlaşılıyor!..
*
Taziye...
Halaoğlum Mehmet Akış, Antalya'da vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin...
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete

YAZARIN DİĞER YAZILARI