Son günlerde farklı illerde çocuk kayıpları ve cinayetleri arttı…
Ankara'nın Polatlı İlçesi Uzunbeyli Mahallesi’nde kaybolduktan bir hafta sonra cesedi toprağa gömülü bulunan 8 yaşındaki masum yavru Eylül Yağlıkara gibi, Ağrı'da, ailesiyle bayram ziyareti için gittiği dedesinin yaşadığı Bezirhane Köyü’nde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir de, kayboluşunun 18. gününde aynı köyde ölü bulundu!..
*
Basına yansıyan fotoğraflarıyla herkesin sevdiği ve sağ bulunması için dua ettiği küçük Leyla’nın açlıktan öldüğü belirtilirken; katili ya da katilleri henüz bulunamadı…
Eylül’ü ise, aynı mahallede yaşayan Uğur Koçyiğit isimli insan suretindeki şeytanın (Hayvan diyemiyorum; hayvanlara haksızlık yapmayayım diye) katlettiği ortaya çıktı ki; yapılan otopside vücudunda kesici-delici alet izlerine rastlandı ve cinsel istismar sonrası boğularak öldürüldüğü belirlendi!..
Muayene tutanağında da bir ayağının kırık olduğu anlaşıldı!..
(Bu arada; sapık şerefsizin fotoğrafını bantlayıp; ismini de U.K. olarak geçen yazılı ve görsel basın kuruluşlarının tavrını da aşağılık olarak bulduğumu belirtmeliyim)
Şeytanın daha önce siber polisi tarafından incelenen cep telefonunda çocuk ****suna rastlandığı öğrenilirken; pedofil olduğu yönünde bulgulara ulaşıldı.
*
Öte yandan; Zonguldak Seçim Kurulu Başkanı ve Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Hakim Huriye Gülen, “Gerçekten çok kötü durum Eylül kızımızın başına gelen. Adam daha önce de köpeğe tecavüz etmiş, düşünün..! Önce hayvandan başlıyorlar sonra insana yöneliyorlar. Bu kadar ahlaksızlar” şeklinde bir açıklama yaparak, sapkınlığa vurgu yaptı.
*
Eylül’ün cesedinin bulunmasından sonra Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Bu çok büyük bir vahşettir. Bu cinayeti işleyen bir insan da olsa ama insanlıktan nasibini almamış birisi. Cinsel suçlar hakkında geçen dönem üzerinde uzlaşılan cinsel kastrasyon (kimyasal hadım) düzenlemesi yeni dönemde devreye sokulacak. İnsanlığı utandıran insanlıktan nasibini almayan bu tip kişilerin toplum içerisinde daha fazla tehdit arz etmemesi için önleyici tedbirleri de arttıracağız” dedi.
Bozdağ’ın açıkladığı kimyasal hadım yönteminde, çeşitli kimyasallar kullanılarak yapılan hadım etme işleminde mahkumlara belirli aralıklarla ilaç veriliyor. Haplar ve iğneler sayesinde cinsel saldırı suçunda bulunan suçlunun testosteron hormonu azaltılıyor ve cinsel isteği ortadan kaldırılıyor!..
Bu kesinlikle bir çözüm değildir!..
*
Cinsel isteğin azaltılmasıyla sapıklığı önleyemezsiniz… Çünkü bu ülke, 80 yaşında tacizci sapıklar gördü… Hatta yakın zamanda yaşlı bir bakkalın, komşuların çocuklarını taciz ettiği haberlere konu olduğu gibi, 80 yaşına yakın bir dedenin de torununu taciz ettiği ortaya çıktı!..
Cinsellikle ilgili bir durum olsa, 80 yaşındaki adam zaten cinsel yönden bitmiştir… Bunlar ruhen de sapık!..
Ayrıca evlatları tecavüze uğrayıp katledilen ailelerin acılarını da hafifletmez!..
Eylül’ün veya Leyla’nın ailesi yerine kendinizi koyup, düşünün… Canınızdan çok sevdiğiniz, koruyup kolladığınız çocuğunuz, bir sapığın tecavüz ve işkencesine maruz kalarak hayattan koparılacak ya da çocuğunuzu aç bırakarak inlete inlete öldürecek…
*
Oysa siz onu gözünüzden kıskanırdınız… Gece uykularınızı böler, yavrunuzun uyuması için uykunuzdan vazgeçerdiniz. Sokakta oynarken düşüp ayağını çizse, sizin yüreğiniz çizilirdi… En sevdiği yemekleri yapardınız…
Babasından Eylül’ün son isteği kavun olmuş örneğin… O babayı düşünün!..
İki yavrunun annesi de, çocuklarının giysileri ve oyuncaklarından en az bir tanesini ömür boyu saklayacaklar…
Ömürleri acılar içinde geçerken; acıları onlarla birlikte mezara gidecek…
*
Haliyle o aileler ve başka ailelerin de zarar görmemesi için tek çözüm idamdır!..
İdam cezası uygulanmayacaksa, acıların hafiflemesi için sapıkların, mağdur ailelere teslim edilmesidir ki; ‘kısas’ a ‘kısas’ olsun çünkü ‘kısasta hayat vardır.’
*
Bu iki yoldan biri tercih edilmezse şundan emin olmalıyız; o masum çocukların kanı ve ailelerinin ahı ne AB kriterleri koyar ne de karar merci…
Yeni sistemin ilk icraatı, sapıkların ölümü olmalıdır!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitter: @alimevlutkaya