MKYK’ya yeni isimler mi?!.
AK Parti’nin 8. Olağan Kongresi yapıldı ve partiyi 2028 seçimlerine götürecek ‘A takımı’ belli oldu!..
Kongrede en dikkat çekense, MKYK’yı oluşturan isimler oldu!
MKYK’ya yeni isim olarak İyi Parti’den istifa eden Kürşad Zorlu, Ünal Karaman, Gelecek Partisi’nden istifa eden Serap Yazıcı Özbudun ve Mustafa Nedim Yamalı gibi isimlerin yanısıra Alman futbolcu Mesut Özil ile birlikte Osman Gökçek ve Emre Cemil Ayvalı da alındı.
Eski isimlerin çoğunluğu yerini korurken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İsimler fani, baki olan dava” sözüne karşılık, Özlem Zengin, en azından kendisi için davanın bir hikâye, önemli olanın isimler olduğunu bir paylaşımla ortaya koydu!.. Şöyle ki; MKYK’nın açıklanmasından sonra, sosyal medyada ekseriyetini AK Partililerin oluşturduğu büyük bir çoğunluk, Özlem Zengin’in yer almamasını sevinçle karşılayıp, paylaşımlar yaparken; Zengin, anında; “AK Parti Tüzüğümüze göre TBMM Parti Grup Başkanı ve Başkanvekilleri MYK ve MKYK’nin tabii üyesidir” şeklinde bir paylaşım ve parti tüzüğünü yayımlayarak, kendisini partide istemeyen istisnasız bütün seçmenlerin sevincini kursağında bıraktı!..
En son Beştepe’den canlı yayınlanan Adli Yargı Kura Töreni sırasında yeğenini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tanıtmak için kura çekimi devam ederken; “Kurada hemen göremeyeceğiz ama benim yeğenim Arif Dağhan’ı da telaffuz etmek istiyorum. Benim yeğenim hiç olmazsa size bir selam versin. Kurada da adını görürüz” sözleri ve “Arif’cim neredesin?” diye seslenişiyle hem sosyal medyada hem de seçmenin nazarında büyük tepki çeken Zengin’in, bu şekilde olsa da MKYK’da yer alması, AK Partilileri o kadar üzdü ki; açıklamasından sonra üzüntü, sitem ve küskünlüklerini paylaşım yaparak dillendirdiler!..
Bu paylaşımla anlaşıldı ki; MKYK’da Özlem Zengin’in yanısıra Grup Başkanı Abullah Güler ve Muhammet Emin Akbaşoğlu da olacak!
Bazıları daha önce MKYK’da olan, bazıları tekrar alınan isimlerden Ali İhsan Yavuz, Fatma Betül Sayan Kaya, Hamza Dağ, Hüseyin Yayman, Mustafa Elitaş, Nihat Zeybekçi, Osman Gökçek, Emre Cemil Ayvalı ise en şaşırtıcı isimler oldu!..
AK Parti olarak, mesela, çıkın sokağa sadece AK Parti’ye oy verenlere sorun ve bir de anket yapın…
Millete tepeden bakan, neredeyse her konuşmasında emekli ve asgari ücretlileri küçümseyen (Geçen haftaki “TÜSİAD eski dönemlerin özlemiyle yanıyor!..” (*) başlıklı yazımızdaki; ‘Asgari ücrete yapılacak zamla, fiyat dengesi altüst olabilir!..’ şeklindeki ifadelere bakılabilir) ve hakarete varan sözler söyleyen Mustafa Elitaş’ı; ajans ve haber sitelerinin ‘Alkışçı başı’ ilan ettiği ve 2019 yılında, “Asgari ücretle geçinen 5 kişilik aile 3 öğün çay-simit tüketirse 1.120 lira cebinde kalır” diyerek bir nevi dalga geçen Muhammet Emin Akbaşoğlu’nu; ya da adaylığı döneminde belediye başkanı seçilirse İzmir’e şarap fabrikası kurma taahhüdünde bulunan Nihat Zeybekçi’yi; yerel seçimde, bütün il tarafından bilinen ve kasetleri olan istediği kişiyi, genel merkeze kaseti gönderilmesine rağmen aday yaptıran Ali İhsan Yavuz’u; hakkında bir çok şaibe olduğu ortaya atılan ve bütün sülalesini devlete yerleştirdiği gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden usulsüz burs aldığı sürekli haber olan ve olmaya devam eden yine özellikle seçmenlerin yüzünü görmek istemediği Fatma Betül Sayan Kaya’yı; seçmen tarafından istenmeyen Hamza Dağ’ı; “AK Parti, cumhurbaşkanımızın liderliğinde hiçbir zaman milletini zamlara, enflasyona ezdirmemiştir; bundan sonra da ezdirmeyecektir” diyen, fakat milletin özellikle 22.104.67 TL alan asgari ücretli ve 14.469 TL alan emeklilerin ezilmediğini söyleme basiretsizliğinde bulunan ve vicdan sahibi hiçbir kişinin söyleyemeyeceği sözleri söyleyen Hüseyin Yayman’ı; genellikle televizyon programlarına çıkarılan; hareketleri ve konuşmasıyla karşısındakileri küçük ve cahil görüp; kendisini ‘küçük tanrı’ zanneden ve bir gün başka bir konuğun saldırması muhtemel olan; neredeyse bütün seçmenin gıcık olduğu Emre Cemil Ayvalı’yı; seçmen tarafından niçin milletvekili yapıldığı halâ bilinmeyen ama ergen tavırlarla ona-buna sataşan, sonunda da haberlerde Gölbaşı’ndaki ‘Saray’ olarak geçen evin hesabını veremeyen fakat satmak için kendisi gibi, CHP tarafından niye milletvekili yapıldığı bilinmeyen Ali Mahir Başarır’a; “500 milyon ver, evi sana satayım” diyen ve karşılığında da; “Şimdi bana diyorsun ki; ‘600 milyonluk evim var, 500 milyonu getir, vereyim.’ Babacığım, bizde 500 milyon para nerede gezer, o kirli para sende olur” cevabı alan ve bu kadar edecek mülkün parasını ne yaparak veya nerede çalışarak ya da çalışmasa da nereden bulduğu bilinmeyen Osman Gökçek’i sorun ve anketinizin sonucunu görün!..
Daha önce, “Erbakan ile çalışanların benzer özellikleri!..” ** başlıklı yazımızda; “Kötü siyaset yapsalar da, çoğunluk beğenmese de; kötü mal üretseler de, en iyi ürün gibi sunma düşüncesi içerisindedirler ki; “Ne yaparsak yapalım kabul edecekler veya alacaklar ya da oy verecekler çünkü dava için çalışıyoruz” vurgusu yaparlar! Bunu da bütün ülkeyi yanındakiler gibi gördükleri için, “diğerlerine de yediririm” ve “onlar da mecbur” gibi hissederler!..” demiştik!
Anlaşılan şu ki; AK Parti yönetimi (Yönetim de zaten MKYK’da olanlar), yerel seçimde emekliler öncülüğünde milletin / seçmenlerinin yaptığı her açıdan uyarıyı ‘aldık’ demelerine rağmen hiçbir şey almamışlar ve uyarıya rağmen “biz ne yaparsak kabul edecekler” mantığıyla hareket ediyorlar!..
Ama millete rağmen hiçbir şey olmaz!..
Ve bu gidiş kötüye gidiştir!..
Sonu ne mi olur?!.
Sünnetullah işler!..
Siz kendinizi değiştirmezseniz; Ki, değiştirmediniz; Allah da sizi değiştirmez ve yerinize başkalarını getirir!..