Orucu ne bozmaz?!. Diyanet İşleri Başkanlığı’na!..

Kur’an’da oruç sadece 4 ayette geçerken ve bütün şartları da açıklanmışken; Ramazan ayının başlangıcıyla birlikte eskisi gibi olmasa da gazetelerin Ramazan sayfaları oruçla ilgili bilgi(!)ler aktarır, televizyonlarda bu yönde programlar ilk sırayı alır!

Konunun uzmanı olan-olmayan hatta İslam üzerine konuşma yapacak bilgisi olmasa da sırıtıp, sesini farklılaştırarak ahkâm kesen kimisi kadrolu, kimisi sözleşmeli, genel itibariyle banknot ağırlıklı iş yapan profesyonel Müslüman medya vaizleri, bazen şarkılar eşliğinde, bazen şaklabanlıklar, bazen iftarda bir kanalda, sahurda başka kanalda ve en önemlisi aynı konuda farklı şeyler söyleyerek bir ay boyunca arzı endam ederler!..

İslam(!) dini üzerine konuşan medya vaizlerinin aynı konuda farklı cevaplar vermesi ki; mezhepleri de aynı ve mezhep ayrımı olmaksızın ayrı cevaplar vermesi kafaları karıştırıyor?!.

Özellikle televizyonda oruçla ilgili klasikleşmiş “Sakız çiğnemek orucu bozar mı?” ile başlayan ve “Birisinin şişirip patlattığı sakız, iftar topu zannedilerek oruç açılırsa, oruç bozulur mu?!” türü şaklabanlıklara varan karşılıklı kikirdeşmeler ve uzaktan oynaşmalar her Ramazan tekrarlanıyor!.. 

Bunlar yetmezmiş gibi, sosyal medyada tarikatçı ve geneli müşrik ehli olan sözüm ona din tüccarları da daha çok bel altından fetva veriyor!..

Tuvalette su kullanırken dikkat etmezseniz, makatınıza kaçan su, midenize gider, orucu bozarmış!..

“Herkesin makadı sizinki gibi açılmış, genişletilmiş değil” diyesim var ama!..

Popoyu yıkadığın su, mideye gidebilir mi ya da nasıl gidecek/çıkacağa dair bilgi yok!..

Uydurduğu fetvaya göre “gider” demesi yeterli!..

Bir başkası da “avret yerine sürülen krem, orucu bozar” diyor!..

Kendisini Müslüman zanneden müşrikler için varsa da yoksa da g.t ve vajina!..

Din ve oruç işin sosu!..

Bunlar gibi müşrikler ve din tacirlerinden bazıları kitap yazmış!

Yukarıda da belirtiğimiz gibi, 4 ayette geçen oruç ve 4 farz olan abdest için 250 sayfa Abdest Risalesi, 200 sayfa Oruç Risalesi yazıp, haşa Allah’a da din öğretmeye kalkışıyorlar!..

“Yüzü yıkamak, kolları dirseklerle birlikte yıkamak, başı mesh etmek, ayakları topuklarla birlikte yıkamak” olan ve açıkça belirtilen abdest için 250 sayfa uydurma şeyler yazdıkları gibi, yine aynı şekilde; “Ey müminler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Gerek ki oruç sayesinde fenalıklardan korunasınız.” Bakara: 183

“Sayılı günler olarak… Sizden kim hasta veya yolcu ise, başka sayılı günlerde tutsun. Zorla güç yetirip de (orucunu yiyenlerin) üzerine (fidye olarak) miskini yedirme vardır. Kim fidyeden fazla iyilik yapmak isterse o, onun için daha yararlıdır. Oruç tutmanız da sizin için daha yararlıdır eğer biliyorsanız.” Bakara: 184

“Ramazan ayı öyle bir aydır ki; ayırıcı, doğru yolu gösterici mesajlar ve insanlar için hidayet olarak Kur’an o ayda indirildi. Kim o ayda mukim ise, o ay boyunca oruç tutsun. Kim hasta veya yolcu ise, (tutmadığı günler kadar) başka günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. (Allah size bunları açıkladı ki) oruç günlerini tamamlayasınız, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ın büyüklüğünü idrak edesiniz. Ve O’na şükredesiniz.” Bakara: 185

“Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tövbenizi kabul edip bağışladı. Artık Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyiniz. Sabahın beyaz ipliği, siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yiyiniz, içiniz, sonra akşama kadar orucu tamamlayınız. Mescitlerde itikafa çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyiniz. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayınız. İşte böylece Allah, ayetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar.” Bakara: 187 şeklinde 4 ayette açıkça oruç ve ne yapılması gerektiği anlatılırken, en az 200 sayfa oruç hakkında kitap yazıp, bir de orucu neyin bozup bozmadığını bildiriyorlar!..

Bu medya vaizi ve din tüccarlarının yazıp söylediklerinin Kur’an ile ilgisi yoktur!..

“Orucu şu bozar bu bozmaz” masallarıyla da ibadeti zorlaştırmanın anlamı yoktur!

Allah diyor ki; orucu, yemek-içmek ve oruçluyken cinsel ilişki bozar!..

Başkaca bozacak bir şey yoktur!

Allah’ın hükmü üzerine söz söyleyenler yalancı müşriklerdir!..

Bünyenizde memur (cami hocası) olarak çalışan Halil Konakçı’nın, İslam anlatıyorum diye hurafe anlatmasına; bunlardan biri de “Hz. Peygamber, Hz. Meryem ile evlenecek” demesidir ki; Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İbrahim Maraş, Konakçı'nın sözleri üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi sosyal medya hesabından 2017 yılında yaptığı, “FETÖ, Hz. Muhammed'in Hz. Meryem ile evlendiği ve haşa Hz. İsa’nın babası sayıldığı gibi sapkın söylemlerde bulunmuştur” yazılı paylaşımının görseline yer verip, şu soruyu sormuştu:

“Halil Konakçı'yı kim koruyor? Diyanet'in elemanı olan bu şahıs, ipe sapa gelmez bilgileri, din diye pazarlarken, kendi kurguladığı hayali kuruntularını, Meryem'in Peygamberimizle evleneceği masalını, cinsel fantezilerini camilerde kusarken, Diyanet niye susuyor?!.”

İbrahim Maraş’ın sorusu üzerine şunu da ekleyelim… Camide görevli olduğu halde il il gezen ve üzerine bir dokunulmazlık zırhı bürünmüş görünen bu şahsın, memur olarak asil görevini aksatıp, hurafe anlatmak gibi bir ek görevi var mıdır?

Açılan iki soruşturmadan da yanılmıyorsam bir sonuç çıkmadığına göre; (Hakkında şikayetle ilgili görevlendirilen Diyanet müfettişi görevden alınmıştır) kendisi Diyanet tarafından korunmakta mıdır veya Diyanet’i takmamakta mıdır ya da Diyanet’in üstünde midir?!.

Bütün yaşananları değerlendirdikten ve bugüne kadar bir şey yapmadığınız ya da yapamadığınız düşünüldükten sonra, bir dönem aynı dokunulmazlık içerisinde görünen ve birilerinin aparatı olan Adnan Oktar’ın, bünyenizde görev yapan yeni versiyonu mudur?!.