MOSKOVA
Rusya'nın geçtiğimiz 24 Şubat'ta, Ukrayna'ya başlattığı askeri operasyonlar sonrasında Rusya'ya karşı ekonomik, sosyal ve temel düzeyde batılı ülkeler tarafından yaptırım kararları alındı. Bu kararlar alınırken, Rusya'nın Ukrayna'da “çocukları ve masum sivilleri öldürdüğü” öne sürüldü.
“Yaptırımların meşruluğu” dünya toplumlarına dayatılırken, bölgedeki durumu yakından takip edenler Rusya'nın, operasyonlar sırasında haklılığını dile getirdi.
Bazı dönemlerde batılı ülkelerin aldığı yaptırım kararlarının Rus hükümetini değil Rus halkını doğrudan etkilediğini savundum.
Örneğin ticari kısıtlamalar ile Rusya'ya ilaç sevkiyatları kısmen durduruldu.
Bazı büyük firmalar hükümetlerin ambargo kararları nedeniyle ülkeye ilaç gönderemedi.
Yine Rus halkını doğrudan etkileyen bir başka durum ise ülkeye gıda maddelerinin ulaştırılamaması oldu.
Bu konuda Türkiye'nin, Rusya'ya ekonomik ambargolar uygulamaması bir nebze de olsa Rus halkı için olumluydu.
Yine global restoran zincirleri Rusya'dan çekilme kararları aldı.
Eğlence sektöründe de birçok marka Rusya'dan çekilerek Rus halkının sosyal yaşantasını baltaladı.
Dolayısıyla batılı ülkelerin hedefi, doğrudan Rus hükümeti değil Rus halkı oldu.
Biz de birçok kez bu duruma karşı tavır gösterdik.
Yine uluslararası spor federasyonları, Rusya'yı uluslararası turnuvalardan çıkardı.
Rus sporcular, bundan yine doğrudan etkilenirken tarafı olmayan Rus sanatçılara bile tahammül edilemedi.
Avrupa'daki bazı ülkelerde sanat yaşamlarını sürdüren bazı Rus sanatçıların karşılaştıkları engellemeleri hatırlatmamama gerek yok. Ancak bunlar, kamuoyuna açık bir şekilde gerçekleşti.
Rus takımların UEFA tarafından Avrupa organizasyonlarından çıkarılması, Katar'da düzenlenecek olan Dünya Kupası organizasyonuna Rus Milli Takımının alınmaması yönündeki baskılar…
Ayrıca Rus basketbol takımlarının normal sezonu devam eden Euroleague'den çıkarılması ne kadar normal?
İnsanın inanası gelmiyor.
Dünyada “barış ve adalet” çığlıkları atan batılılar, Rusya halkına karşı savaş açtı.
Geçtiğimiz günlerde “Türkiye’nin, Finlandiya ve İsveç vetosunda Rusya’nın parmağı var mı?” başlıklı bir yazı yazdım. Yine buradan yayınlanan yazım, bazı Rus haber siteleri tarafından Rusça'ya çevirildi ve Rus okuyuculara aktarıldı.
Ben de Rus internet sitelerinde yayınlanan yazımı, sosyal medya hesaplarımda paylaştım. Ancak bu paylaşımlarından birkaç gün sonra bir uyarı aldım.
Örneğin Amerikan merkezli “Meta”ya ait “İnstagram” sosyal paylaşım sitesi, yazımı "topluluk kurallarına uymadığı" gerekçesiyle kaldırdı.
Peki, köşe yazımın içeriğinde Rusya propagandası mı var?
Yazı tamamen Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılım talebiyle ilgili Türkiye'nin tavrı ve Rusya'nın bu işte etkisinin olup olmadığına yönelikti. Aslında bir analiz yazısıydı.
Yazıda Rusya'yı öven bir çıkışım ve Ukrayna'daki askeri operasyonları öven bir söylemim yok.
“Meta” tarafından Ukrayna'daki durumdan sonra öyle bir algoritma yapılmış ki eğer herhangi bir konuda Rusça paylaşım yapılıyorsa mutlaka uyarı alıyoruz. Çünkü daha önce başka bir Rusça paylaşımımda yine aynı şekilde uyarı almıştım.
O paylaşımım da kaldırılmıştı.
Bu algoritmaya göre Rusça tehlikeli bir dil.
Rus halkının dünyadan izole edilmemesi için galiba Rusça yerine İngilizce konuşması gerekiyor. Aslında internet dünyasında batılıların faşizmini net şekilde gördüm. Bunu Rusya, daha önceden gördüğü için Youtube'a karşı “Rutube”, “Whatsapp”a karşı “Telegram” veya “Facebook”a karşı “VK”yı geliştirdi.
Rusların bu girişimlerinde başarılı olması gerektiğini düşünüyorum.
Batı faşizmi, tehdidi altındaki tüm ülkelerin ve ulusların alternatif internet dünyasını oluşturması gerekiyor.
Adil olmayan kararlara karşı FİFA'ya, UEFA'ya veya Euroleague'e karşı uluslararası oluşumların oluşturulması gerekiyor.
Batılı kuruluşların Rusya'ya karşı başlattıkları bu saldırıların başka bir dönemde başka ülkelere de yapılabileceğini gördük.
Rusça'ya, spora, sanata, gazetecilere ve Rus halkına tahammülü olmayan batılılara boyun eğmek, gelecekte daha da büyük sorunlara yol açabilir.
Bu nedenle acilen çalışmaların başlatılması veya mevcut projeleri güçlendirmek gerekir.