Rus ordusunun ilerleyişi batılılarda paniği daha da arttırıyor
MOSKOVA
Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü özel askeri operasyonlar hızla devam ederken dünyanın gözü artık Ukrayna’da değil, İsrail – Filistin çatışmasından dolayı Orta Doğu’da. İran ile İsrail arasındaki gerilim de Orta Doğu’daki krizi körüklerken Rusya ise Ukrayna’da hedeflerine ilerlemeye devam ediyor.
Özellikle Rus ordusu Donetsk’te ilerleyişini sürdürüyor ve bazı kritik yaşam kentleri kontrol altına alınmaya devam ediyor. Rusya Savunma Bakanlığı hemen hemen her gün bir yerleşim alanının özgürleştirildiğine dair bilgiler aktarıyor.
ABD’nin, Kiev rejimine sağlayacağı 61 milyar dolarlık desteğin ne zaman ulaşacağı ve Kiev ordusunun ne zaman savunma hattına yatırım yapacağı bilinmezken Ukrayna güçleri, cephe hattında büyük bir panik yaşıyor. Batılılardan gönderilen silah ve teçhizatlar, cephede kaybedilirken özellikle NATO ülkelerinin Kiev’e sağladığı silah yardımları da henüz depolardayken imha ediliyor.
Kiev tarafından hala büyük bir panik yaşanıyor. Yardımların bir an önce arttırılması ve silah desteklerinin arttırılması için her gün Vladimir Zelenskiy’in yakarışlarını duyuyoruz.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, Rus güçlerinin Donetsk ve Harkov istikametlerinde ilerleme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Yani savaşı körükleyen ABD’den aslında cephedeki duruma ilişkin kendi açılarından kaygılandırıcı bir açıklama bu. Aslında aynı zamanda ABD’nin Kiev rejimine inancının da bayağı azaldığını gösteren de bir ima.
Avril Haines’ın yaptığı bu açıklamayla aynı zaman diliminde ABD’den yine manipülasyona dönük asılsız suçlamalar gelmeye başladı. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonların ilk dönemlerinde batılıların Rusya’ya karşı başlattığı sivil katliamlar yapıldığı, kimyasal silahlar kullanıldığı gibi suçlamalar bugün tekrar başladı. O dönem batılıların tüm suçlamaları asılsız çıkarken bugün de Rus ordusunun ilerleyişi yine aynı yöntemlerle durdurulmaya çalışılıyor.
ABD tarafı, Rus ordusunun Ukrayna ordusuna karşı 'boğucu kloropikrin' maddesi içeren kimyasal silahlar kullandığını öne sürdü. Somut deliller olmadan yapılan bu iftiralara Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’dan anında bir yalanlama geldi. Peskov açıklamasında, “Bununla ilgili haberleri gördük. Her zamanki gibi, bu tür suçlamalar kesinlikle asılsız görünüyor ve hiçbir şeyle desteklenmiyor. Rusya bu alanda uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine bağlı kaldı ve kalmaya devam ediyor" dedi.
Aslında Peskov’un açıklaması da artık ezberlediğimiz açıklama. Batılılar iftira atar, Rus tarafı ise bu iddialara prosedür gereği karşılık verir. Ancak aynı batılılar, Ukrayna’da açtıkları kimyasal laboratuvarlar hakkında ne soruşturma başlattı ne de bu suçlamaları reddetti. Kısacası batılıların Rusya aleyhinde bir iddiasını duyuyorsak emin olun Rus ordusu cephede ilerliyor, Kiev ordusunda işler yolunda gitmiyordur.
Batılılarda panik yeniden başladı.
Barış’ı bile kendi inisiyatiflerine bağlayan batılılar, İsviçre'nin ev sahipliğinde Ukrayna ile ilgili sözde barış konferansı düzenleyecek. Batılılar yeniden bir döngüye girdi. Kendi kendilerine barış konferansları düzenliyor, Rus ordusunu savaş suçlusu ilan ediyorlar ve ambargoları sürdürüyorlar.
Ukrayna’daki çatışmanın iki tarafı vardır. Bir tarafta Rusya diğer tarafta ise Kiev rejimi. Eğer ortada barıştan bahsedilmesi gerekiyorsa her iki taraf da bu gibi konferanslarda temsil edilmeli. Rusya, İsviçre’de temsil edilecek mi?
Hayır!
Demek ki bu konferans, “barış konferansı” değil Kiev’in terör suçlarına destek konferansı olarak nitelendirilebilir. Çünkü Kiev rejimi temsilcileri kendilerini cesaretlendirecek her türlü konferans, ekonomik destek ve politik desteklerin ardından şımarıklığını gün yüzüne vurup ya Kırım köprüsünü vurmaktan ya da Rusya’nın stratejik tesislerini imha etmekten bahsediyor.
Bu kısır döngüden çıkılması gerekiyor. Ama batılılarda yeniden bir panik başladı. Aynı planlarını tekrarlamaya devam edecekler. Bu, artık gün yüzüne çıktı.
Batılılar samimiyse Kiev ve Moskova’yı müzakere masasına davet etsin. Ama samimi değiller. Batılılar barışı değil savaşı tercih etmeye devam edecekler.
Çünkü daha önce de İstanbul’daki barış müzakerelerinde Kiev rejimine barışı değil savaşı dayatanlar da batılılardı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Rus ordusunun cephe hattını yarması halinde Kiev’den talep gelirse Ukrayna’ya asker gönderme konusunun değerlendirilebileceğini söyledi.
Dürüst olmak gerekirse tüm Avrupa, ordusunu Ukrayna’ya gönderse de cephedeki durum değişmeyecek. Çünkü batılılar tüm bu yöntemleri baştan beri denedi. Manipülasyonlar, paralı asker ve teçhizat destekleri, ekonomik ambargolar, dünya basını üzerinden algılar, Ruslar üzerinde farklı baskı denemeleri. Tüm denemelerden zaten başarısız çıkmış olan batılılar, neden aynılarını tekrar deniyor bunu anlamak çok zor.
Bunun yerine batılılara önerim; kesinlikle artık gerçekten barışı tercih etmeleridir. Gönderdikleri askerler ölüyor, teçhizatlar imha ediliyor. Rusya, ekonomik ambargolardan etkilenmiyor. Rusya’ya hiçbir şey olmuyor. Ancak Ukrayna’da Kiev rejiminin saldırıları nedeniyle siviller ölüyor. Ukrayna halkı günden güne daha da yoksullaşıyor.
Batılıların ekonomik ve silah destekleri bitiyor. Bittikçe Ukrayna daha da acı çekiyor.
Bence artık batılılar egolarından vazgeçmeli. Ukrayna’nın barışa gerçekten ihtiyacı var.