?>

Rusya değil, savaş suçları işlediği ortaya çıkan ABD yargılanmalı!

Erhan Kuadzba

2 yıl önce

MOSKOVA

Julian Assange'ın hayatını kısaca incelediğimizde kendisinin Avustralya vatandaşı olan bir ‘hacker’ olduğunu görüyoruz. İnanılmaz bir zekaya sahip olan Julian Assange, 1980'li yılların sonlarına doğru bilgisayar korsanlığı üzerine çalışmalar başlattı.
Assange yıllardır sağladığı birikimin sonuçlarını 2006 yılında ‘Wikileaks’ üzerinden yayınlamaya başladı.
Assange, dünyayı kasıp kavuran bilgiler paylaştı. Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı.
Ayrıca “Diplomatik usulsüzlükler” peşinde olan ABD'nin 1996 ile 2010 yılları arasındaki diplomatik yazışmalarını yayınladı.
Assange, 2010'da ABD askerlerinin Irak'ta bir helikopterden ateş açarak 18 sivili öldürdüklerini gösteren görüntüleri, dünya kamuoyu ile paylaşınca ABD, bilindik taktiklerle konuyu çarpıtmaya çalıştı.
ABD'nin en iyi başardığı şey yapıldı.
İsveç’teki savcılık, 18 Kasım 2010'da cinsel taciz suçlaması nedeniyle Assange için uluslararası yakalama kararı çıkardı. 
Bu iddiaları reddeden Assange, 19 Haziran 2012 tarihinden itibaren bulunduğu Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'ne sığındı. Tam 7 yıl burada kalan Assange, Ekvator'un sığınma hakkı kararını iptal etmesiyle İngiltere polisi tarafından buradaki büyükelçilik binasından çıkarıldı ve İngiliz mahkemesinde hakim karşısına çıkarıldı. Mahkeme, 50 hafta boyunca Assange'ın tutuklu kalmasına karar verdi. Ancak süre tamamlansa da tutsaklığı yasadışı bir şekilde sürdürüldü.
Batılı ülkelerin ortak zorbalığıyla cezaevinde tutsak edilen Assange, savaş suçları işlediği ortaya çıkan ABD'nin hala hedefindeydi. 
Amerikan istihbaratı tarafından öldürülmeye çalışılan Assange yine de hiçbir tehdite boyun eğmedi.
İngiliz mahkemesi, ABD'nin iade talebini olumlu yanıtlarken Assange'ın durumu hala belirsizliğini koruyor.
Şimdi Julian Assange'ın yaşadıkları ile ilgili detayları hafızalarda tutup, konuyu başka türden değerlendirmek gerekiyor.
Julian Assange eğer ABD'nin, Irak'ta ve Afganistan'da işlediği savaş suçları yerine Rusya'nın savaş suçu işlediğine dair belgeler ortaya çıkarsaydı ne olurdu?
Assange, dünyada kahraman edilir, Amerikan tarafı, Rusya'nın savaş suçları işleme suçlamasıyla uluslararası mahkemelerde yargılanmasını talep ederdi.
Örneğin Rusya, Ukrayna'da savaş suçu işleseydi ve Julian Assange, bunu ortaya çıkarsaydı tartışmaların seyri ne olurdu?
Ukrayna’daki özel askeri operasyonlarda sivillere karşı hassas duruş sergileyen, sivillerin zarar görmemesi için Kiev'den, Herson'dan ve diğer kentlerden çekilen Rusya, çok hassas davranmasına rağmen bugün çeşitli yönlerle suçlanıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, Rusya'nın, Ukrayna çocuklarını kaçırdığı iddia ediliyor.

Tam bir saçmalık!

Eğer “Julian Assange”, tarafından Rusya'nın Ukrayna'da yaşayan 18 sivili göz göre göre katlettiğine dair görüntüler yayınlandığını varsaysak bugün dünyadaki tartışmanın boyutu ne olurdu?
Assange'a karşı da bir karalama kampanyası başlatan ABD, işlediği savaş suçlarının üstünü örtmeye çalışıyor.
Eğer bu suçları Rusya işlemiş olsaydı Rusya'nın Assange'ı dünyadan izole edebileceğini düşünebiliyor musunuz?
Julian Assange ile Aleksey Navalni'yi karşılaştıralım isterseniz.
Aleksey Navalni dayanaksız bilgilerle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve çevresinin yolsuzluk yaptığına dair belgeler yayınladı. 
Somut delillere dayanmayan belgeler, ABD'nin dezenformasyon araçlarıyla dünya kamuoyuna aktarıldı. Aleksey Navalni, batılıların yeni kahramanıydı.
Son ana kadar Aleksey Navalni, Rusya'da özgürce Putin'e karşı karalama kampanyaları düzenledi.
Batılıların kahramanı Aleksey Navalni'nin zehirlendiği iddiaları vardı. Ancak bu iddiaları öne süren Almanya, Aleksey Navalni'nin zehirlendiğine dair raporları dünya kamuoyu ile paylaşmadı.
Bağımsız soruşturma isteyen Rusya'ya bu raporlar verilmedi.
Aleksey Navalni, Putin'i yolsuzlukla suçlarken kendi şirketleri üzerinden gerçekleştirdiği yolsuzlukları unutturmaya çalışsa da başaramadı.
Batılıların gücünü arkasına alan Aleksey Navalni, bu kez kendi kurduğu kuruluşlar üzerinden Rusya'nın çöküşü için faaliyetler yürütmeye başladı.
Batılıların, Putin'e alternatif olarak Rus toplumunun önüne sürdüğü Aleksey Navalni yine de yıllarca cezaevine alınmadı.
Ev hapsinde tutulan Aleksey Navalni, bu kurala da uymadığı için cezasını çekmesi için cezaevine gönderildi.
Ancak ABD, bundan bile mağduriyet yaratmaya çalışmıştı.
Ancak bugün Aleksey Navalni ve kurduğu kuruluşların ne kadar tehlikeli olduğu Vladlen Tatarski cinayeti ile ortaya çıktı. Çünkü Tatarski'ye bombalı saldırıyı düzenleyenin Darya Trepova olduğu belirlendi. Darya Trepova ise Aleksey Navalni'nin kurduğu vakıf ve kuruluşların üyesiydi. Yani Aleksey Navalni'nin kurduğu vakıf ve kuruluşların terör kuruluşları olduğu da tescillendi.
Buna rağmen ABD ve batılı ülkeler, Aleksey Navalni'yi 'Kahraman', Julian Assange'ı ise 'Hain' ilan etmekten geri kalmıyor.
Artık dünya kamuoyunun tek bir şeyi haykırması gerekiyor; ABD, tescillenen savaş suçları nedeniyle uluslararası mahkemelerde yargılanmalı!
Rusya'nın işlemediği suçlara rağmen sürekli olarak üstüne atılan suçlamalar geri çekilmeli.
Jullian Assange'ın tutsaklığı sona erdirilmeli.
Yasa dışı olarak Julian Assange üzerinde baskı kuran ABD ve batılı ülkeler, bu amaçlarından artık vazgeçilmeli.
ABD'nin bu tür zorbalıklarının önüne geçilmeli.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI