Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nın katkılarıyla Moskova'da 14 Mart 2023 tarihinde düzenlenecek olan Uluslararası Rusofil Hareketi Kuruluş Kongresi'ne davet aldım.
Latin Amerika, Kuzey Amerika, Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu, Afrika, Güneydoğu Asya ve Uzak Asya'dan politikacılar, aktivistler, akademisyenler ve sanatçıların katılacağı bu organizasyonda Türk delegasyonunda ben de bulunacağım.
Rusofil akımı, 19. yüzyılda Rus İmparatorluğu'nun son yılları ve Sovyetler’in kuruluş dönemlerinde ortaya çıktı.
Son dönemde Kolektif Batı'nın Rusya'ya karşı uyguladığı politikalar neticesinde tekrar gündeme gelen bu akımın yeni öncüleri olarak Moskova'daki kongrede birlik mesajı vereceğiz.
Moskova konuşmamız şöyle…
YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR…
Ünver SEL
-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı
Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı
Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı-
Değerli Konuklar,
Hepinizi Saygıyla Selamlıyorum.
Moskova’da bu önemli toplantıda sizlerle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim.
Biz yüzyıllardır ortak kaygılar ve sevinçlerle bir arada yaşayan, aynı coğrafyayı paylaşan insanlarız.
Tarihi geçmişimizde pek çok savaşlar gördük, yıkımlar yaşadık. Hepsinden sonra yeniden ayağa kalkmasını bildik.
Bugün de dünyanın yaşadığı büyük değişimin içinden hep birlikte geçiyoruz. Bu değişimi elbette barış içinde geçirmek isterdik. Fakat egemenliğini kaybeden Atlantik güçlerinin topraklarımıza dönük ağır saldırısı altında kaldık.
Yıllardır süren bu sistemli saldırının nedeni, yıkılan Atlantik sisteminin en ön cephede yer alan bizleri cezalandırma, kendini kurtarma ve yeniden egemenlik kurma gayretidir.
Sevgili Dostlar,
Geçtiğimiz 500 yıl boyunca farklı kisveler altında, Atlantik güçlerinin sömürüsüne maruz kaldık. Barış içinde yaşayan toplumları birbirine düşürerek bu düzenlerini sürdürmeyi başardılar. Bugün yaptıkları da geçmişte yaptıklarından farklı değildir.
Ukrayna’yı ve yoksul halkını üzerimize sürerek bunu başarmayı denediler.
2014 yılında başarısız oldular ve Kırım yarımadası Rusya’ya katıldı.
Kırım’da 2014 yılına kadar yok sayılan, toprakları geri verilmeyen, hiçbir yatırım yapılmayan Kırım Tatar halkı, bugün kendi ana dilinde eğitim yapabiliyor.
Hepsinden önemlisi Kırım Tatarları bir millet olarak kabul ediliyor.
Kırım’da dini değerleri kullanarak toplumumuzu bölme ve istedikleri gibi yönlendirme, savaşın bir parçası haline getirme çabalarında başarısız oldular.
Bu başarısızlıklarını kapatmak adına neredeyse 10 yıldır acımasız bir ambargoyla Kırım’a ve Rusya’ya diz çöktürmeye çalışıyorlar.
Fakat bunda da başarılı olamayacaklar.
Sevgili Dostlar,
Sayın Başkan Vladimir Putin’in de belirttiği gibi “Sovyetler Birliği’nin yıkılması dünya açısından bir felaketti.”
Bugün bu tespitin ne kadar yerinde olduğunu Ukrayna’da görüyoruz.
O gün tarihin sonunu ilan edenler, bugün Ukrayna’yı kullanarak faşizmle bizi boyun eğdirmeye çalışıyor.
Geçmişte olduğu gibi bugün de bunu başaramayacaklar.
NATO merkezli, insanlığa ölüm ve yıkım getiren dünya sisteminin artık sonu gelmiştir. Avrasya’da yaşayan halkların büyük mücadelesi bu terör düzenini aşmaktadır.
Artık yeni bir dünya kuruluyor ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan tarihi ara dönemin sonu geliyor.
Tek kutuplu dünyanın getirdiği savaş ve teröre karşı Rusya, Türkiye, Çin, İran ve Suriye gibi ülkelerin direnişi, yeni bir çağın kapılarını açacak dinamikleri barındırıyor.
Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya kadar küresel siyasi uyanış; mazlum halkların tek kutuplu dünyaya karşı bir isyanı ve başkaldırısıdır.
ABD ve kurduğu sömürü düzeni artık kontrolü kaybetmiş, bu nedenle de giderek saldırganlaşan bir geçmişi temsil ediyor.
Bizler ise barış içinde, birlikte kalkınan, aydınlık bir geleceği temsil ediyoruz.
Burada bulunmamız bunun en somut kanıtıdır.
Bu duygularla belirtmek isterim ki; geçmişte ve bugün faşizme karşı canları pahasına mücadele eden kahramanları saygıyla selamlıyorum.