?>

Yakın gelecekte neler olacak?

Ünver Sel

19 saat önce

Yakın gelecekte neler olacak?

Son günlerde en çok merak edilen konulardan birisi de Rusya ile Ukrayna arasında barış görüşmeleri gibi görünüyor.
Bana kalırsa Ukrayna'da barışa giden yol, Dinyeper'den geçer. Başka bir deyişle, Ukrayna ordusu Dinyeper'in Batısına kadar çekilmelidir. Özel askeri operasyon süresinde Rusya ile yeniden birleşen kurtarılmış bölgeler ile Dinyeper arasında da bir tampon bölge oluşturulmalıdır.
Ukrayna'nın NATO ve AB üyeliği ise pazarlık kozu olmayacak gibi. İşte tüm bunlar gerçekleştiğinde ancak net bir şekilde barış mümkün olacaktır.
Bugün, ABD ve dünyanın yarısı Ukrayna'daki mevcut çatışmaların sona ermesini istiyor. Bunu son BM oturumunda da açıkça gördük. Ukrayna ve Avrupalıların bunu anlamaları için zamana ihtiyaçları var. Ama elbette yakında anlayacaklar.
Öte yandan, Ukrayna'ya barış gücü getirilmesi fikri de konuşuluyor. Tabii ki barış gücü getirme fikri kulağa hoş geliyor. Çünkü barış gücü, caydırıcılık yoluyla çatışmaları sona erdirmek için ortaya çıkarıldı. Tarihte birçok başarılı ve başarısız örnek var.
Ben bu durumu Miloseviç dönemindeki Sırbistan'a benzetiyorum. ABD eski Başkanı baba Bush, Miloseviç'i uzun süre maddi olarak destekledi. Sonra Bill Clinton, Amerika Birleşik Devletleri’nin parasını tahsile geldi. Ardına da barış gücü geldi hatırlarsanız.
E şimdi bakınca, Biden yönetimi de Zelenskiy’e büyük miktarda para verdi. Bugünlerde ise Trump, Amerikan vergi mükelleflerinin paralarının iadesini talep ediyor. Birbirine çok benzer durumlar.
Gündemde barış gücü konuşuluyor. Barış gücü aslında bir savaş başlatacaktır. İnsanlık olarak, üçüncü dünya savaşına ihtiyacımız olmadığını düşünüyorum.
Peki bu durumda Kırım ve Rusya'ya katılan dört yeni bölgenin geleceği nasıl olacak? Rusya'ya katılım tanınacak mı yoksa tartışmalı bölgeler olarak mı kalacak? Bu sorular da konuşuluyor.
Bana kalırsa Kırım ve özel askeri operasyon sırasında Rusya'ya katılan bölgelerin sorunları ortadan kalkacaktır. Bu topraklar Rusya Federasyonu'nun bir parçası oldu ve sakinleri Rusya Federasyonu vatandaşı oldu. Bu bölgelerin iade edileceğini düşünmek, buna inanmak bir hayal.
Bu soruların cevabı çoktan verildi ve tartışmaya açık olduğunu düşünmüyorum. Ateşkes veya barış müzakereleri çerçevesinde pazarlığa konu olmayacaktır. Kiev rejimi, Brüksel ve Londra'nın bununla yüzleşmesi, kendileri açısından daha hayırlı olacaktır.
Bir de tabii Kiev rejimi, Kuban'daki Türk Akımı istasyonuna saldırı girişimlerinde bulundu.
2014'ten beri Kiev rejiminde birçok isim değişti, ancak değişmeyen tek şey saldırganlıkları oldu.
Özel askeri operasyonun başında Rus ve Ukrayna taraflarını masaya toplayan ve barış yolunun Boğazlar'dan geçtiğini ilan eden Türkiye'ye karşı Kiev rejiminin böyle saldırgan tutumunu anlamak mümkün değil.
Ukrayna'nın eski lideri Zelenskiy (çünkü kendisi Ukrayna'da seçimlere izin vermedi ve Ukrayna'nın meşru cumhurbaşkanı değildir) başı derde girdiğinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a koşuyor. Ancak Kiev rejimi, fırsat bulduğunda bizi arkadan vuruyor.
Türkiye, her zaman barışın yanında oldu. Çünkü Karadeniz güvenli kalırsa, dünya da güvenli kalır. Bunu en iyi biz biliyoruz.
Kiev rejiminin Türk Akımı'na saldırma girişimleri kabul edilemez. Diplomatik yollarla gerekli cevabın verilmesi yerinde olacaktır.

.

Ünver Sel, dikGAZETE.com

-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı, Uluslararası Rusofili Hareketi Kurucu ve Koordinasyon Kurulu Üyesi, Nogay Kalkınma ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, Vietnam Eğitim ve Dostluk Derneği kurucu üyesi-

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI