Kimin “Nasıl bir Türkiye” istediğine bakmadan önce dünyanın haline bir bakalım:
Dünyanın gelir (servet) dağılımına baktığımızda;
En zengin yüzde 10’luk kesimin Dünya nimetlerinin yüzde 76’sına sahip olduğunu görüyoruz. (Gelirin de yüzde 52’sini alıyorlar)
En yoksul yüzde 40 da bu nimetlerin (servetin) yüzde 2’sine sahip. (Gelirin de yüzde 8.5’u)
Yani…
Dünya nüfusunu yaklaşık 8 milyar (7.9 milyar) kabul edersek
Ve…
Dünya gelirinin yaklaşık 100 trilyon dolar (96.29 trilyon dolar) olduğu düşünülürse…
En üstteki 0.8 milyar insan, dünya gelirinin 50 trilyon dolarını alırken
En alttaki 3.2 milyar insan, dünya gelirinin ancak 8.5 trilyon dolarını alıyor. Servetleri ise 2 trilyon dolar; yani zekat miktarı kadar bile değil.
Halbuki;
Bu 3.2 milyar insanın sahip olduğu yeraltı ve yerüstü zenginlikleri adil bir şekilde dağıtılsa…
O zenginlik, sadece kendilerine değil tüm dünyaya yeter…
Ama bırakın dünyaya yetmeyi, kendileri fakr-u zaruret içinde kıvranıp duruyorlar.
ASYA VE AFRİKA’NIN TENEKE BARAKALARI!..
Bu sistemin nasıl kurulduğunu anlatmaya gerek yok.
Bu zulüm düzeni, 500 yıl önce Portekiz ve İspanyollarla başlayıp Hollanda, Fransa, İngiltere, Almanya ve Rusya ile devam ederek…
En son Amerika ve Çin’in dahil olmasıyla meydana geldi.
Binaenaleyh;
Dünyanın en zengin ülkeleri bir zamanlar doğuda iken bugün bu ülkelerin halkları (Hindistan.. Filipinler.. Bangladeş ve Afrika’nın birçok ülkesi) büyük bir sefalet içinde teneke barakalarda yaşıyorlar. (Onu da bulamayanlar sokaklarda yatıyor)
GÜÇLÜ TÜRKİYE…
Bu girişten sonra…
Önce;
Kimlerin güçlü bir Türkiye istediğine bakalım sonra da kimlerin istemediği zaten kendiliğinden anlaşılır.
Başta…
Türk Cumhuriyetleri olmak üzere İslam dünyasının halkları güçlü bir Türkiye istiyorlar.
Bosna-Hersek;
Güçlü bir Türkiye olduğu zaman kendini güvende hissediyor.
Yine diğer Balkan ülkelerinin halkları da bir türlü bulamadıkları istikrar ve huzur için güçlü bir Türkiye isterler… Olayları yakından takip edenler bunu görüyor.
AFRİKA…
Afrika halkları da güçlü bir Türkiye’nin olması durumunda Kıtada dengeyi sağlayacağını Hak, hukuk, adalet nedir bilmeyen emperyalist ülkelerin kendilerini sömüremeyeceğine olan inançları her gün kuvvetleniyor.
Nitekim…
Fransa Devlet Başkanı Macron’un Burkina Faso, Mali ve Cezayir ziyaretlerinde şiddetle protesto edilerek meydanda Türk bayrağı açıldı.
ARAP DÜNYASI…
Totaliter (baskıcı) rejimlerden bıkmış Arap halkları da güçlü bir Türkiye’nin kendilerine özgürlük getireceğine inanıyor.
LATİN AMERİKA…
Sömürü belasından payını almış…
Ama durumu Afrika’dan biraz daha hallice olan Latin Amerika halkları da güçlü bir Türkiye’den yanadırlar.
Güney Amerika’nın en büyük ülkelerinden Brezilya ve Venezüella’nın tavırları bunu gösteriyor.
Lula da Silva’nın yıllar sonraki dönüşü (Da Silva’nın Cumhurbaşkanımızla yakınlığı malumdur. Zaten bundan dolayı iktidardan düşürülüp, hapse atılmıştı. Şimdi yeniden devlet başkanlığına seçildi)
Ve…
Venezüella Devlet Başkanı Maduro’nun İsviçre gibi batılı ülkelere güvenmeyip, altınlarını bize emanet etmesi…
Yine…
Uruguay, Ekvador, Kolombiya, Panama, Küba gibi ülkelerle olan ilişkilerdeki yöneticilerin yaklaşımlarından bunu görmek mümkün.
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE KİMİN İŞİNE GELMEZ?
Türkiye…
Adil bir dünya nizamından yanadır.
Bu da Dünyayı sömüren 5’li çetenin işine gelmez bir…
İkincisi;
Dünyaya borç para vererek insanları faiz belası ile inim inim inleten para baronları…
Ve…
Onların yerli işbirlikçileri de güçlü bir Türkiye istemiyor.
İran da güçlü bir Türkiye istemiyor.
Bölgede en güçlü devlet olarak kendisi kalmak istiyor.
BU KADAR GENİŞ BİR COĞRAFYA, NEDEN GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İSTER?
Çünkü;
Bu geniş coğrafyada yaşayan hiçbir ülke tek başına küresel emperyalistlerle baş edecek bir güce sahip değil.
Ama Türkiye;
Kuzey Suriye’de Amerika ile savaştı ve kazandı (PYD/PKK Amerika’dır) Libya’da Fransa ile savaştı ve kazandı (Hafter başta Fransa olmak üzere batının adamıdır)
Mali’den Fransız askerleri çıkmak zorunda kaldı; şimdi orada Mehmetçik var.
Doğu Akdeniz’de Fransa’nın nezdinde tabir caizse 7 düvele posta koyduk.
Aslında….
Karabağ’ın kurtarılması tek başına bir göstergedir.
Ermenistan’ın arkasında Amerika, Rusya, Fransa, İran ve Avrupa’nın birçok ülkesi olduğu halde olduğu halde Karabağ kurtarılmıştır.
Ki,
Bu da Türkiye’nin gücünü göstermektedir.
Bu arada;
Bağımsızlığımızın en büyük göstergelerinden biri olan
TOGG arabamızı yaptık… Kendi silahlarımızı ürettik… Süper güçlerle yarışacak İHA ve SİHA’larımız var… Kendi uydumuzu yapıyoruz. Kızıl Elma adlı savaş uçağımızın neler yapacağını emperyalistler hala çözmüş değil.
Diğer yandan;
Ülkemizin dört bir tarafında her gün yeni fabrikalar, sanayii tesisleri, yollar, tüneller yapılıyor.
Cumhurbaşkanımız açılışlara yetişemiyor.
Hâlbuki;
Afrika ülkeleri (Fransız sömürgeleri) Paris’ten onay çıkmadığı takdirde bir şehirden diğerine asfalt yol bile yapamıyor. Bu durumda olan ülkeler 5’li çete ile nasıl mücadele etsin?
MERHAMET DÜZENİ…
Türkiye ise
Gittiği yerlere hastane, okul, su kuyusu, cami-mescit, öğrenci yurdu vs. yaptığı gibi karşılığında tek bir şey talep etmiyor.
Binaenaleyh;
Mazlum milletler, Zulüm düzeninden kaçıp Türkiye’nin kuracağı merhamet düzeninin şemsiyesi altında toplanmaktan başka bir çare görmüyorlar.
Ama ahh!
İçimizde bir kesim var ki, bunun farkında değil.