?>

Muhalefet liderlerimizin Arap liderlerle olan benzerliği

Emin Batur

3 yıl önce

Aslında Arap liderlerin çoğu İsrail’le anlaşmak için can atar…

Ama…

Halkların vereceği tepkiyi hesap ederek İsrail’e yanaşmaktan çekinirler.

İsterler ki,

Aralarından biri çıkıp İsrail ile anlaşsın.. da, kendileri de arkasından sökün etsinler.

MISIR…

Bu işe gözünü karartıp ilk dalan Mısır lideri Enver Sedat oldu.
Bundan cesaret alan Ürdün lideri hemen peşinden gitti.

Diğerleri…

Halkın nasıl tepki vereceğini görmek için beklemeye başladılar.

Eğer Enver Sedat vurulup öldürülmeseydi geri kalan Arap liderlerinin çoğu bugün İsrail ile kol kola geziyor olacaktı.

BAE…

Aradan uzun bir süre geçti…

Nihayet…

Vaktin geldiğine kanaat getiren Birleşik Arap Emirlikleri, uzun süredir sürdürdüğü gizli ilişkiyi vicahiye çevirip İsrail’e büyükelçi atayarak muradına erdi.
Fas da bu işe hazır olduğunu söyledi.
Suudi Arabistan ise Kızıldeniz kenarında kurmayı planladığı akıllı şehir projesini (NEOM) İsrail için…

Ve…

İsraillilerle birlikte planladığı yönünde söylentiler var. 
Zaten Arabistan halkı o hale geldi ki,
M. Bin Salman bugün “İsrail ile anlaşıyorum” dese kimse korkudan sesini çıkaramaz.

Diğer Arap ülkeleri için de birkaçı hariç durum aşağı-yukarı bu şekilde…

Yani…

Ortamın müsait olmasını bekliyorlar.

YA BİZDE DURUM NASIL?..

Nasıl ki, Arap liginin Amerika ile bir ve beraber olmasının tabii sonucu İsrail ile anlaşmak ise aynı şekilde bizim muhalefetin de, Amerikan yanlısı bir siyaset izledikten sonra HDP ile yan yana gelmemeleri mümkün değil.

Ancak…

Tabanı fazla rahatsız etmeden bunu yapmaları gerekiyor ama nasıl?

TEZKERE…

Nihayet beklenen fedakârlık (!) Kılıçdaroğlu’ndan geldi. 
Sınır ötesi harekât için tezkere, Meclis’e gelince 
Kılıçdaroğlu, bu tiyatroyu fazla sürdürmenin bir manası kalmadığını görüp, HDP’nin yanında tezkereye “Hayır” dedi.

Böylece…

İyi Parti’nin de önünü açmış oldu.

CHP’nin bu tavrı karşısında İyi Parti, şimdilik “Evet” dedi ama buruk bir “evet” olduğu her halinden belliydi.
Bundan dolayı “şimdilik” diyorum.
Zamanla o da Arap liderleri gibi ABD’nin ulvi menfaatleri için bir bahane ile HDP’ye yanaşarak birlikte hareket edecekdir.

ŞEHİT YAKININA KÜFÜR…

Nitekim şehit yakınına yapılan küfürle bunun emarelerini de görmeye başladık.
İyi Parti,Tezkere’yeEvet” demişti…

Ama…

HDP’nin gönlünü almak için ondan çok daha beter bir şey yaptı.
Grup başkan vekili L. Türkkan, Bingöl’de şehit yakınına küfrettikten sonra
İyi Parti’nin nasıl bir tavır takınacağı merak konusu olmuştu.

Dün (Salı) yapılan grup toplantısında M. Akşener, şehit yakınından özür dileyeceğine tam aksini yaptı.
Ve bir parti liderine (üstelik hanımefendi) yakışmayacak,  kelimelerle 
L. Türkkan’ı haklı çıkarmaya çalıştı.
Kullandığı kelimeler o kadar çirkindi ki, haberleri izlerken TV, o kelimeleri sansürledi. Rezalet…   

Mete Yarar haklı olarak, “O küfrü, bir HDP’li Şehit yakınına yapsaydı, Meral Akşener nasıl bir tepki koyardı?” diye soruyor.
Yani aslında Mete Bey şunu demeye çalışıyor:
Milliyetçilik veya şehitlere sahip çıkma hikâyesi falan hepsi palavra, mühim olan HDP’nin gönlü kırılmasın, Millet ittifakı bozulmasın. 

BU BİR BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİDİR…

Netice-i kelam…

Ülkemiz, şu anda Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Cumhur İttifakı ile bir bağımsızlık mücadelesi veriyor.
Bunun için sınır dışı harekâttan, silah üretimine, altyapımızı sağlamlaştırmaktan, sağlık sistemine, nükleer enerjiden, yapay zekâ ve uzaya uydu fırlatma projeleri gibi önemli çalışmalar hızla devam ediyor.

İnancım o ki,

Yetersiz ve basiretsiz politikacıların gücü, Bağımsızlık yolunda atılan bu adımların önünü kesmeye yetmeyecek…
Allah, yar ve yardımcıları olsun.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI