?>

Kılıçdaroğlu İsveç, Akşener NATO hakkında neden konuşmuyor?

Emin Batur

3 yıl önce

Malum olduğu üzere;

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmak istemeleri krize dönüşmüş durumda.
Avrupa ve Amerika’nın o kibirli hesaplarına göre,  Finlandiya ve İsveç gibi çok medeni(!) ve barışçıl(!) iki ülkenin NATO’ya girmesi, “Yağdan kıl çeker gibi” kolay olacaktı.

… AMA O DA NE!

Onlar;

Bu işe “Rusya ne der, Avrupa’nın diğer ülkeleri ne der” diye hesap ederken hiç beklemedikleri yerden…
Yani Türkiye’den  “vetoresti geldi.

Hâlbuki…

Bu gibi işlerde NATO,  Türkiye’nin fikrini bile sormazdı.
(Eğer Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı ve Meral Akşener “Başbakan” olsaydı; NATO Türkiye’nin fikrini yine sormazdı.
Biraz sonra neden sormayacağını arz edeceğim

Ama önce…

Kaldığım yerden devam edeyim.)

“NİTEKİM…”

Nitekim” demekle meşhur olan darbeci Kenan Evren, Yunanistan gibi bir düşmanımızın NATO’ya girmesine ses çıkarmamış…

 

Bunun cezasını, zamanında feci şekilde ödediğimiz gibi, şimdi de hala ödemeye devam ediyoruz. 

NASIL ÖDEDİK?

Yunanistan, NATO’ya girdikten sonra…
Aldığı güçle bize karşı sesini yükseltmeye başladı. (1974’te Kıbrıs’ta aldığı dersten dolayı sesini kesmişti)

Hava sahamızı ihlal etti.

Havada bir sürü “it dalaşı” oldu.
Bundan dolayı kaç jetimiz Ege’ye düştü bilmiyorum. Tabi onlardan da düşen oldu bunun sayısını bilmiyoruz.

Denizde…

Kara sularımızı ihlal etti. Hiç olmayacak sebeplerden maraza çıkardı (Kardak kayalarına bayrak dikme vs.) Bu sebepten dolayı kaç kere teyakkuza geçerek savaş pozisyonu alındı vs.

IMF VE AVRUPA’YA BU KADAR BORCUN OLACAK BİR DE SESİNİ Mİ ÇIKARACAKSIN?

Ama en önemlisi;

Yunanistan PKK militanlarına Lavrion kampını açarak

Orada yuvalanmalarına zemin hazırladı.

 

Kaçan PKK militanları önce Lavrion kampına… Burada eğitimini(!) tamamladıktan sonra da ver elini İsveç
O zamanlar Avrupa’nın karşısında zayıf olduğumuz için bu yol haritasını görüyor ancak elimizden bir şey gelmiyordu.

Nasıl gelsin ki?

IMF ve Avrupa’ya bu kadar borçlu ve muhtaç iken ne diyebilirdik ki!
İsveç’e karşı sesimizi çıkarabilir miydik?
Çıkaramadık ve bu bize çok pahalıya mal oldu. 40 yıldır uğraştığımız PKK belası başımıza sarıldı.

ŞİMDİ NASIL ÖDÜYORUZ?

Şimdi de…

FETÖ’nün ilk durağı yine Yunanistan
Oradan da Avrupa’nın değişik yerlerine dağılıyorlar.

Diğer yandan;

Yunanistan, bir müstemleke gibi topraklarını ABD’ye açarak ülkenin baştan ayağa ABD silahları ile donatılmasına göz yumdu. (İtiraz edecek gücü de yok ya!.. o da ayrı mesele)

Bu arada;

Amerikan ve Yunan donanması, Ege Adaları arasında tatbikat yaparak bize gözdağı vermeye çalışıyor.
En son Başbakanları Miçotakis’in Amerika kongresinde yaptığı konuşma, bardağı taşıran son damla oldu.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanımız;
Artık benim için Miçotakis diye biri yok!..” demek zorunda kaldı.
(Cumhurbaşkanımız, Yunanistan ile olan sorunları ikili olarak çözmek istiyordu ama Miçotakis, ABD’yi arkasına alarak çözmek isteyince böyle bir açıklama yaptı.)

ŞİMDİ GELELİM KILIÇDAROĞLU'nun NEDEN İSVEÇ’E, AKŞENER DE NEDEN NATO’YA SES ETMEDİKLERİNE…

Kılıçdaroğlu İsveç’e;
Neden PKK’ya yardım ve yataklık yaptığını…
Neden PYD’ye silah ve mühimmat yardımı yaptığını sorduğu anda o sözün altında kalır.

Neden?

Çünkü İsveç dönüp ona şunu sormaz mı?

“Siz!..

Türkiye’de başta büyükşehirler olmak üzere birçok belediyeyi HDP ile yaptığınız ittifakla kazanmadınız mı?

Yine…

Önümüzdeki 2023 seçimlerine HDP ittifakı ile gitmiyor musunuz? HDP, PKK’nın siyasi kolu değil mi?” dese ne diyecek?

Karşısındaki CHP seçmeni değil ki, “yok öyle bir şey!” desin de inandırsın. (CHP seçmeni de bu yalanlara inanmıyor ama HDP’siz seçim kazanma şansları olmadığını bildikleri için sineye çekiyorlar)
Gelelim Akşener’e:
İyi Parti genel başkanı Akşener
15 Temmuz şanlı direnişinden önce başbakan olacağını söylemişti.

Durup dururken!..

Ve o zamanlar daha bir partinin lideri bile değilken neden bunu söyledi?
Bu hep bir muamma olarak kaldı.
(Akşener’in şu andaki Sultan Abdülhamid karşıtlığına da birçok İyi parti müntesibi bir mana veremiyor)

15 TEMMUZ’DA STK’DAN NATO UNSURLARI TEMİZLENDİ…

Aslında...

15 Temmuz’da, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yuvalanmış olan NATO unsurları temizlendi.
Biz TSK’dan temizlenenlerin hep FETÖ’cü olduğunu düşünüyoruz!..
Halbuki FETÖ kim ki!?
TSK’dan asıl temizlenenler NATO unsurlarıdır.

Şimdi…

Hem Akşener, hem Babacan, hem de Kılıçdaroğlu…
FETÖ ile iltisaklarından dolayı görevden alınanları geri iade edeceklerini söylüyorlar.
Bu durumda hiç NATO’ya veya İsveç’e ses çıkarabilirler mi?

Bundan dolayı...

Ne Akşener ne de Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi ilgilendiren önemli meselelerde konuştuklarını göremezsiniz.

Konuştuklarında da…

Sade suya tirit kabilinden ne olduğu anlaşılmaz şeyler söylerler ki, batılı dostları zamanı geldiğinde o konuştuklarını önlerine koymasın. 

HAYAT PAHALILIĞI VE SURİYELİLER ONLARA YETER DE ARTAR BİLE!..

- Peki…

Bu durumda nasıl siyaset yapacaklar?

- Hayat pahalılığı, göçmenler, Suriyeliler onlara yeter de artar bile. Dişlerine göre bulmuşlar bir mevzu, çiğneyip çiğneyip duruyorlar.
Nasıl olsa bu konuların müşterisi çok…
Ne gerek var NATO, İsveç, PKK vb. gibi ülkemizi ilgilendiren önemli mevzulara girmeye. Nasıl olsa o işleri “Tayyip” hallediyor.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI