?>

Bugün...

Arzu Leyal

13 saat önce

Bugün...

Bugün hâlâ Mekke’yi yaşıyoruz.
Gürültüsü çok, hakikati az bir çağdayız. Putlar değişti; taş değil artık, daha parlak, daha hızlı, daha ikna edici. İsimleri farklı ama işlevleri aynı: Kalbi meşgul etmek, zihni dağıtmak, insanı kendine yabancılaştırmak. Bu yüzden İslam’ın ilk yıllarındaki Mekke iklimi, bugünün sokaklarında dolaşıyor hâlâ. İnanan az, iddia çok. Söylem bol, yük ağır. Sabır bir erdem değil, bir mecburiyet gibi yaşanıyor.
Mekke dönemi, görünmeyeni taşımayı öğretir insana. Gücü değil, doğruluğu savunmayı. Sonucu değil, niyeti korumayı. Bugün de öyle. İnandığını anlatmak değil mesele; yaşamak bile başlı başına bir direniş. Kalabalıkların ortasında yalnız kalmak, yanlışın normalleştiği bir düzende doğruyu içerde tutabilmek… Mekke, insanın kendi içinde imtihan verdiği yerdir biraz da.

Ama hep Mekke’de kalınmaz.
Kalınırsa insan yorulur, içe çekilir, kabuk bağlar. Çünkü Medine bir coğrafyadan çok, bir haldir. Ve o hâle geçiş için hicret gerekir. Bu hicret, sadece yer değiştirmek değildir; bakış değiştirmektir. Alışkanlıkları, bağları, konforu, hatta bazı doğruları bile geride bırakabilmektir. Medine, düzen kurmanın, ahlakı hayatın merkezine almanın adıdır. İman orada kalabalıklaşır; yalnız bir yük olmaktan çıkar, paylaşılır.
Bugün Medine’ye ulaşmak isteyen herkesin haritası farklı. Kimi gürültüden hicret eder, kimi hırstan. Kimi fazlalıklardan, kimi kalabalıklardan. Kimi de kendine dair ezberlerinden… Medine, “herkes gibi olmamayı” göze alanların durağıdır. Orada mesele haklı olmak değil, adil kalabilmektir. Güçlü görünmek değil, güvenilir olmaktır.

Evet, bugün Mekke’deyiz.
Bunu inkâr etmiyoruz; görüyoruz, biliyoruz, yaşıyoruz. Fakat mesele burada kalıp kalmamak değil, buradan çıkmak için ne yaptığımızdır. Çünkü hicret, niyetle başlar ama sonucu garanti etmez. İnsan yürür, yol açılır mı açılmaz mı bilmez. Çabalar, karşılık görür mü görmez mi bilmez. Medine, “hak edenin” değil, yola çıkanın ihtimalidir.
Ve belki de tam burada, çağın en çıplak gerçeği durur:
Mekke’de olmak bir kader değildir; Mekke’de kalmak bir tercihe dönüşebilir. Hicret ise cesaret ister ama başarı vaat etmez. Yalnızca insanı, olduğu yerden daha sahici bir yere çağırır.
Bugün Mekke’deyiz;
Medine, hâlâ yürüme cesareti gösterebilenler için bir ihtimaldir.

.

Arzu Leyal, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI