Hep birlikte sevinmemiz gereken bir konuyu farklı bir açıdan bakarak anlatmaya çalışmak isterim.
Şöyle ki;
Uzun yıllardır bu halkın istek ve talepleri hep göz ardı edilerek kaderi, bir takım güç merkezleri tarafından belirlenmekteydi.
Bu durumu artık kabul etmeyen milletim, kendi al(a)madığı kararların bedelini şimdiye kadar kendisi ödediği için artık, “kendi kararlarımı kendim alırım ve gerektiğinde aldığım kararlardan doğacak bedeli de öderim” diyerek haykırmayı ve kendi kaderini tayin edebilme kudretine sahip olmayı başarabildi.
Siyasi arenada boy gösterenler de artık bu güce itaat etmeleri gerektiğini kavramışlardır temennisi içerisinde olduğumuzu bildiririz.
Bu ülke hepimizin, kimsenin kimseye üstünlüğü olmamalı ve siyasi figürler, bu güce itaat etmeyi geç de olsa öğreniyor. Hepimiz hakkında hayırlı olsun.
Ülkemin en büyük eksiği olan güçlü ve sistemi rotada tutabilecek bir muhalefetin eksikliği de böylelikle ortadan kaldırılmış ve bu eksiklik, vücut buldurularak hayata geçirilmiş oldu.
Her halükârda sistem, kendisini yenileyip geliştirerek, güçlü bir şekilde yoluna devam etmekte kararlı olduğunu ilan etti.
Saygılarımla.
*
Not:
14 Mayıs 2023 seçim günü, bu köşede yayına vermediğim şöyle kısa bir paylaşımda bulunmuştum; onu da buraya “not” olarak eklemek isterim…
GÜÇLÜ BİR CUMHURBAŞKANLIĞI VE GÜÇLÜ BİR PARLAMENTO İLE DAHA İLERİ BİR SİSTEME!..
Bu (14.05.2023) seçimde, Cumhurbaşkanı olarak sandıktan yine sayın Erdoğan çıkacaktır.
Lakin milletvekilliği paylaşımında tüm siyasi partiler, balans üzerine kurulu yeni bir meclis oluşturulacaktır.
“Çift Başlı Kartal” misali, çift yönlü ve senkronize çalışan sistem, pekişerek yoluna devam edecektir.
Cumhurbaşkanlığı sistemini daha güçlü ve enformasyon paylaşan bir kurum yapacak olan, iç dengeye sahip güçlü bir parlamento ise sistemi daha ileri taşıyacak etkili bir kimliğe kavuşacaktır.