Rusya Kuzey Kutbu yarışına liderlik etmeyi sürdürüyor
MOSKOVA
Aralık ayının başlarında, Rusya'nın kuzey başkenti St. Petersburg'da büyük ölçekli bir uluslararası forum niteliğinde olan ve “Kuzey Kutbu: Bugünü ve Geleceği” adlı dev bir etkinlik düzenlendi. 2.000’den fazla Rus ve yabancı uzmanın, bilim insanının, dünyanın farklı ülkelerinden hükümetlerin ve iş dünyasının temsilcilerinin katıldığı bu etkinliğin kapsamı, Moskova'nın yerkürenin bu çok kritik bölgesinin gelişimi ve de Kuzey Kutup araştırmaları ve teknolojisinde liderliğini sürdürme konusundaki motivasyonu ve potansiyelini bir kez daha göstermiş oldu.
Su kaynakları tükendikçe Arktika öne çıkıyor!
Kuzey Kutbu'nun en büyük devleti olan Rusya Federasyonu’nun, yeryüzünün en kuzeyi üzerindeki bilimsel çalışmalarda birkaç yüzyıl boyunca önemli çabalar sarf ettiğini, bu sahada geniş bir teknoloji yelpazesi geliştirdiği ve aynı zamanda evrensel bilim lehine pratik uygulamanın yeterlilikleri noktasında çok somut ve kayda değer sonuçlar elde ettiğini hatırlatmak ve vurgulamak gerekiyor.
Geçtiğimiz yüzyıllarda Arktika konusundaki planlar daha çok ve esas olarak politik ve bilimsel düşünceler tarafından yönlendiriliyordu. Ne var ki 20. Yüzyıl’da Kuzey Kutbu'nun geniş alanlarının muazzam bir mineral su kaynağı olduğu ve gezegenin diğer bölgelerinde bu türden kaynakların hızla tükenmeleri sebebiyle, öngörülebilir gelecekte, yoğun uluslararası rekabetin temel konularından birisi haline geleceği çoktan ortaya çıkmış durumda.
Rusya Federasyonu, Kuzey Kutup bölgesine en çok yatırımı yapan ülke oldu…
Yakın zamana kadar tüm dünyada, Arktika sahasının ve Kuzey Buz Denizi’nin zorlu karasal ve kuru klimatolojik koşullarında yürütülecek faaliyetlerin, ekonomik fayda açısından perspektif vaat etmediği ve de fazlaca ümit verici olmadığına inanılıyordu.
Rusya ise, diğer dünya güçleri ve Kuzey Kutbu ülkelerinden farklı olarak söz konusu devasa bölgenin kalkınmasına dönük, alanlarında neredeyse rakipsiz ve benzersiz olan gerekli araştırma, teknoloji ve üretime büyük kaynaklar yatırmaya başladı.
Hem kutup topraklarının hem de Arktik denizlerinin toprak altının derinliklerinin çok büyük miktarlarda petrol, doğal gaz, metal ve diğer birçok mineral yataklarıyla dolu olduğunun altını özel olarak çizmek gerekiyor.
Hidrokarbon çıkarım ve tedarikinde Rusya, ABD ve Kanada’yı geçiyor!..
Şu anda tüm dünyada enerji kaynaklarına ve hammaddelere erişim hususunda çok yoğun bir mücadele yaşanıyor ve Rusya, uzun süren çalışmaları ve gerçekleştirdiği yatırımlar neticesinde şimdilerde en avantajlı konumda görünüyor.
Rusların şimdiden Kuzey Kutbu'nda deneme-keşif aşamasından büyük endüstriyel üretim hacimlerine geçerek yeni hidrokarbon ve metal yataklarını başarıyla geliştirdikleri gözleniyor.
Moskova'nın jeolojik keşif yatırımlarını sürekli olarak artırdığı gerçeği göz önüne alındığında, yakın gelecekte Rusya Federasyonu’nun, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada gibi başarılı bir şekilde hammadde çıkarıp, bunları dünya pazarlarına tedarik etme becerisine sahip rakiplerinden farklı olarak, birçok stratejik hammadde türünün kanıtlanmış rezervlerinde tartışmasız lider olabileceği rahatlıkla söylenebilir.
Arktika bilim ve kültürüne hâkim olmada da Rusya öncü devlet konumunda…
Kuzey Kutbu'ndaki insan etkinlikleri ve ekonomik faaliyetler yalnızca, sadece Rusya'nın geliştirme ve inşa etme tekeline sahip olduğu nükleer buz kırıcıların üretimi sayesinde değil, ama aynı zamanda olağanüstü koşullar için petrol ve gaz çıkarıp, işleme teknolojilerine sahip olmaya da bağlıdır.
Tüm bunlara ek olarak Ruslar, uzun süredir sahip oldukları ileri kolektif bilimsel birikimlerine dayanarak kutup tıbbında, Arktika şartlara uygun şehir ve yerleşim birimleri için gerekli evlerin ve enerji tesislerinin inşasında, çevre araştırmalarında ve dahası “Uzak Kuzey”in az nüfuslu yerli halklarının kültürlerinin araştırılıp korunmasında da on yıllarca yıldır öncü konumdadır…
Bu arada, Rusya devlet yönetimi ve iş dünyasının sürekli suretle, Arktik projelere yatırım yapmaya hazır olan tüm “dost ülkelerle” işbirliğine açık olduklarına dair düzenli olarak açıklama ve duyuru yaptığını da bir yere not etmek gerekiyor.
Rusya ile ilişkilerde sağduyu ve olumlu pragmatizmini kullanan kazanıyor!..
Yalnızca “Uzak Kuzey”in gelişimine ilgi göstermekle kalmayıp fakat aynı zamanda, Batı'nın onları kendi tarafında çatışmaya sürükleme arzusuna rağmen Moskova ile iyi ve dostane ilişkilerini sürdüren Afrika, Asya ve Orta Doğu'nun birçok ülkesinden bilim adamı, devlet yetkilisi ve işadamı bu yılki Arktika Forumu'na iştirak etti.
Rusya'nın güvenilir bir müttefiki olarak en zengin petrol ve gaz sahalarının geliştirilmesine katılma fırsatını zaten çoktan elde etmiş olan Çin örneğin...
Çin gibi daha bir dizi ülke de, sağduyu ve olumlu pragmatizmleri sayesinde Kuzey Kutbu'nun zenginliklerine yönelik küresel yarışta Ruslarla işbirliğinden faydalanma şansına sahipler ve Arktika’da adım adım Ruslarla ortaklığa gidiyorlar.
Şu anda ABD, Kanada ve Avrupa tarafından Moskova'ya karşı yürütülmekte olan çatışmanın paradoksal sonuçlarından bir tanesi de, Kuzey Kutbu teknolojilerinde ve projelerinde bu ülkelerin giderayak daha fazla geride kalmaları ve de Brezilya, Hindistan veya Çin gibi Arktika’ya sınırı olmayan “Küresel Güney” ülkelerinin ise tersine; Rusya ile olan dostane münasebetleri sayesinde gezegenin en umut verici bölgelerinden birisine ortak olmalarıdır.