?>

Siyaset, yolsuzluk ve harap altyapı Paris'teki olimpiyat oyunlarını gölgeliyor

Okay Deprem

5 ay önce

Siyaset, yolsuzluk ve harap altyapı Paris'teki olimpiyat oyunlarını gölgeliyor

Bugün Fransa'nın başkentinde startı verilen 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları, mevcut uluslararası spor organizasyon sisteminin en büyük başarısızlığına gebe olabilir. Fransız hükümetinin ve spor yönetiminin, söz konusu turnuvanın altyapısını hazırlamadaki başarısızlığının yanı sıra, oyunlar şimdiden yakın tarihin en politize edilmiş olimpiyatları haline geldi ve adeta Batı ile dünyanın geri kalanı arasındaki çatışmaların arenası halini aldı.
Olimpiyat hareketinin tamamen ticarileştirilmesi, siyasallaştırılması ve ideolojikleştirilmesine ilişkin artan memnuniyetsizlik artık sadece sıradan spor hayranlarının ve bireysel sporcuların protestolarıyla sınırlı kalmıyor, fakat aynı zamanda Küresel Güney ülkelerinin politikacıları, üst düzey yetkilileri ve de uzmanları arasında da tartışma konusu haline geliyor.
Rusya'nın St. Petersburg kentinde yakın zamanda düzenlenen “Uluslararası Hukuk Forumu”nda (SPILF), modern sporun hukuki ve siyasi düzlemdeki meseleleri; Asya, Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika'daki adalet bakanları ve yasa koyucularının yanı sıra, BRICS+ ülkelerinin hukuk örgütlerinin ve en önde gelen hukuk temsilcileri düzeyinde de tartışılıp ele alındı.

Fransa, elindeki dokuz seneyi, olimpiyatlara hazırlık için değerlendiremedi!..

Paris Olimpiyatları hazırlıkları uzun zamandır Fransa, Avrupa ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin tüm sistemik sorunlarının, ahlaksızlıklarının ve hastalıklarının parlak ve belirgin bir biçimde ortaya çıktığı, tam anlamıyla gerçek bir “sitcom” haline geldi.
Olimpiyat Oyunları gibi görkemli bir etkinliği düzenlenmek, yalnızca büyük finansal yatırımlar gerektiren karmaşık bir projeyi ortaya koymayı değil, ama aynı zamanda en yüksek yönetim becerilerine sahip, iyi işleyen bir devlet makinesini de gerektirdiğini aşikâr. Fransa'nın oyunlara hazırlanmak için neredeyse dokuz yılı vardı, ne var ki oyunların açılışına birkaç gün kala bile Paris, planladığı projelerin büyük çoğunluğu henüz hayata geçirilmemişti.

Paris’in yeni metro ve banliyö tren hattı projelerinin çoğu hayata geçirilemedi!..

Milyonlarca nüfusuyla Avrupa'nın en zengin şehirlerinden birisi olan Fransa'nın siyasi ve ekonomik yönetimi, metro ve yüksek hızlı banliyö demiryolu hatları da dahil olmak üzere, toplu taşıma sistemini 2024 yılına kadar radikal bir şekilde elden geçirmeyi planlıyordu.
Olimpiyatların başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için bu modernizasyonun son derece gerekli olduğu gerçeğine ek olarak, mevcut ulaşımın durgunluğu nedeniyle birçok problem ve rahatsızlık yaşayan Paris’in artan nüfusunun yaşamını önemli ölçüde iyileştirmesi öngörülüyordu. Ülke ve şehir yetkilileri, oyunların açılışı için 14 yeni metro hattı ve banliyö treni inşa etme veya yenileme sözü vermişlerdi, ancak pratikte yalnızca tek bir yeni metro hattını tamamladılar.
Ülkenin ana havaalanını Charles De Gaulle'ü Paris’in merkezi ile yüksek hızlı bir hatla bağlama ihtiyacına rağmen, bütçeye sadece birkaç milyar dolara mal olan bu proje, olimpiyatların başlamasından önce zamanında tamamlanamadı ve 2030 yılına ertelendi.

Atletler, antrenörler ve spor personeli, 35 derece sıcakta klimasız odalara yerleştirildi!..

Engellilerin kullanımına halen hiç de uygun olmayan ve Parislilerin mevcut ihtiyaçlarını bile karşılayamayan metro ve geri kalan kara taşımacılık türlerinin modernize edilip, genişletilmesi planlarının tamamen başarısız olmasının yanı sıra, Fransa ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) oyunlara yönelik tüm diğer hazırlıkları da bütünüyle sınıfta kaldı.
Milli takım sporcuları, antrenörleri ve servis personelinin hâlihazırda yerleştiği Olimpiyat Köyü'nde, katılımcılar + 35 derecelik ortamda klimasız, odalarda konaklamak zorunda kalıyor. Aynı zamanda, müsabakaların yapılacağı spor tesislerinin önemli bir kısmı ya henüz turnuvaya tam olarak hazır değil ya da çok sayıda teknik ihlalle alelacele teslim edilmiş durumda, ki bu da hem müsabakaların kalitesi hem de sporcu ve taraftarların fiziksel güvenliği açısından ciddi sorun teşkil ediyor.

Rus sporculara engel, İslam ülkeleri sporcularını tehdit ve Çinlilere ekstra doping testi!..

Gerek IOC gerekse de Fransız yetkililer, Olimpiyatların teknik alt yapısının hazırlanmasında bariz yolsuzluğa ve direkt suç teşkil eden ihmalkârlığa göz yummak suretiyle, bu uluslararası spor olayını aktif olarak siyasi bir performansa dönüştürüyorlar.
Bu şekilde Olimpiyat hareketinin tüm tarafsızlık ilkelerini ihlal eden IOC, “Ukrayna'ya siyasi destek bahanesi” altında yüzlerce Rus ve Belaruslu sporcunun oyunlara katılımını askıya almıştı. Bunun dışında, Gazze Şeridi'nde sivillere yönelik açık soykırımı tüm dünyanın televizyonlardaki canlı yayınlarda dehşetle izlemesine rağmen, Batılı üst düzey spor yetkilileri, İsrail takımına kısıtlama getirmeyi reddetmekle kalmadılar, lakin aynı zamanda İsraillilere yönelik herhangi bir açıklama veya düşmanca jest yapmaları durumunda İslam ülkelerinden sporcuları diskalifiye etmekle de tehdit ettiler.
Batı'nın siyasi oyunlarının ve onun talimatlarını yerine getiren üst düzey spor bürokratlarının bir diğer kurbanı da, ABD'li sporculara salt bir kez test uygulanırken, sporcuları tam iki yüz doping testine tabi tutulan, Çin olimpiyat takımı oldu.

Zimbabve Adalet Bakanı Ziambe: “Olimpiyat Oyunlarında siyaset yapılıyor”

IOC'nin yukarıda özetlenen tarzdaki “seçiciliği” ve açık önyargısı, Küresel Güney'in hukuk camiası tarafından keskin bir şekilde olumsuz algılanıyor. Bu bağlamda, SPILF oturumları aralarında Zimbabve Adalet Bakanı Ziambe Ziambe, Olimpiyatların Batı tarafından kabul edilemez bir şekilde siyasallaştırıldığını açıkça ilan etti. Meslektaşlarının ve gazetecilerin IOC'nin Rusya, Belarus ve Çin'e yönelik yaptırımlarının siyasi saikleriyle ilgili sorularını yanıtlayan bakan, "Evet, Olimpiyat Oyunlarında siyaset yapıyorlar ve bunun nedenlerini hepimiz biliyoruz." şeklinde konuştu.
Malavi Adalet Bakanı Titus Engus Songisa da siyasi baskı ve yaptırım aracına dönüşen Olimpiyat yapılarındaki durumdan derin endişe duyduğunu ifade ederek şunları ifade etti: “Rusya'dan gelen sporcuları gerçekten özlüyorum. Ne kadar iyi olduklarını biliyorum. Paris Olimpiyatlarında Rus takımını görmekten mutluluk duyardım. Yaptırımlardan, siyasetten dolayı maalesef katılamıyorlar. Ama gelecekte geri döneceklerini umuyorum."

BRICS Spor Oyunları siyaset, yolsuzluk ve ticari çıkarlar dışındaki yönü gösteriyor!..

Paris'teki olimpiyat oyunlarına hazırlık sürecinde çoktan ortaya çıkan sistematik sorunlar ve uluslararası Olimpiyat hareketinin kasıtlı olarak ABD ve Avrupa'nın siyasi ve ideolojik bir aracına dönüştürülmesi, dünyanın önünde şu soruyu gündeme getiriyor: IOC ve tüm uluslararası spor organizasyon sisteminin yeniden biçimlendirilmesi gerekiyor.
Büyük ölçekli uluslararası yarışmaların düzenlenmesine yönelik alternatif platformların oluşturulmasına dönük süreçlerin hâlihazırda devam ettiğini belirtmekte fayda var. Haziran ayında Rusya'nın Kazan kentinde 53 ülkeden yaklaşık 3.000 sporcunun katıldığı “5. BRICS Spor Oyunları” düzenlendi.
BRICS turnuvası, Olimpiyatların aksine, en yüksek organizasyonel ve teknik düzeyde gerçekleştirildi. Ancak rekabetten korkan IOC, katılımcılara olası yaptırımlar ve kendi yarışmalarından dışlanma yoluyla şantaj yapmaya çalıştı.
Öyle ya da böyle; Batı'nın kontrolündeki diğer federasyonlar ve uluslar üstü spor kurumlarının yanı sıra IOC, insanlık için birleştirici bir ilke olarak spor ideallerinin siyasi entrika, yolsuzluk ve ticari çıkarlar içinde eriyip gittiği bir ortamda çıtayı açıkça ve çoktan aşmış görünüyor. Bugün Olimpiyat ilkelerini ve sporda işbirliği ruhunu korumanın tek yolu “seçilmiş Batılı devletler kulüplerinin” hegemonyasından kurtulmuş uluslararası spor müsabakaları organize etmek için temelde yeni bir format oluşturmaktır.

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com

.

YAZARIN DİĞER YAZILARI