?>

Ey CHP mitingini yap ve sokakları boşalt!

Mehmet Yıldırım

5 gün önce

Ey CHP mitingini yap ve sokakları boşalt!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Bu ülkeyi sokakta bulmadık, bugünlere kolay getirmedik. Her karış toprağında bir aslanın yattığı bu cennet vatanı sokak terörüne teslim edemeyiz” diyerek, yüzlerce yıllık bir zaman diliminde yaşanılan mücadeleye atıf yapıyor.
Türkistan ve Ortadoğu coğrafyasından Anadolu’ya gelen insanlar macera peşinde, yeni bir yurt arayışında değildi. Müslümanların ülke veya şehirleri İ'lâ-yi Kelimetullah amacıyla İslâmiyet'e açmak niyeti ile yola çıktıkları topraklardayız.
Osmanlı Devleti/ Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye; İbn-i Haldun’un söylediği gibi; doğdu, büyüdü, yaşlandı ve öldü. Bir insan gibi bir hayat sürecini tamamladı.
Tarih; belge ve kayıtlardan yola çıkar. Cumhuriyet sonrası tarih yazılımında Osmanlı Devleti’nin özellikle Duraklama, Gerileme ve Çöküş dönemlerinin üstü örtülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı geçmişini ret ederek; devletin yeniden tanımlanması ve kendi ideolojik kaygıları için resmi bir tarih tasarladı. Tarih okuması devletin penceresinden yapıldı.
Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile İttihad ve Terakki gibi siyasi hareketler, Osmanlı Devleti’ni yıkılışa sürükledi. Bu cemiyetler, modern siyasi hareketlerin başlangıcı olarak gösterildi ve övgüyle söz edildi. Halbuki bu siyasi fırkaların kavgası ve hükümetlerle de çatışması; devleti geri dönüşü olmayan bir yola götürdü.
Balkanların kaybı Müslümanlar için ikinci bir Endülüs vakasıydı. Girit ve Rodos Adası ile Tripoliçe (Mora / Yunanistan) Katliamlarının acısı neden unutturuldu?
Türkiye'nin yanlışlarından bir tanesi; vatan sınırlarının dışını unutmasıydı. Mora, Belgrad, Tuna ve nihayetinde Balkanlar bir bütün olarak defterden silinmişti. Sanki beraber ve ortak bir yaşam olmamış gibi. Neden “50 sene sonra belki alınır” diye çalışma yapılmadı? Halbuki, Balkanlar ve Rumeli; devletin gözünde Anadolu’dan farklı konumda değildi.
Bosna, Kosova, Karabağ, Kafkasya ve daha birçok coğrafyada yaşananlar; insanoğlunun yapabileceği vahşetin sınır tanımadığını gösteriyor.
Düşman durmuyor! Tehdit devam ediyor. Şer Odakları/ Küresel Güç, sürekli plan ve programını güncelliyor. Müslümanları sürekli bulundukları coğrafyadan sürmeyi, uzaklaştırmayı ve kıstırmayı düşünüyorlar.
Türkiye’nin birlik, dirlik ve beraberliği; devlet olarak sadece kendisini ilgilendirmiyor. Güçlü bir Türkiye; komşuları ve uzak coğrafya ülkeleri için de selamet vesilesi.
Gazze ve Suriye’de yaşananlar; basit, sıradan savaşlar değil. İnsanlığı, toplumları tehdit ve şantaj için Gazze görünen kurban. Devletler, İsrail karşısında duruşu ile hizaya alınmak isteniyor.
Müslümanlar onlarca kez felaket yaşadı. Böyle giderse, devam edecek gibi. Bu ağır döngünün durdurulması için ne yapılmalı? Saldırı ve savaşlar; sadece klasik cephelerde yapılmıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sokak çağrıları; “hak ve adalet” arayışının ötesine taşındı. Binlerce genç sokakta, neyin peşine düştüğünün farkında mı? Kaosun enerjisi nereden tedarik ediliyor? Şeytan, yaydığı negatif frekansın şiddetini arttırıyor.
Dini kaynaklarda yer alan, çok büyük ve kanlı savaş anlamına gelen Melhamei Kübra’nın vuku bulacağı bölge; Şam civarı, Amik Ovası/ Hatay. Müslümanların, savaş esansında toplanma merkezlerinden (temerküz) biri de Şam.
Peygamber efendimiz (sav) bir hadiste şöyle der; “Rumlarla savaşır ve kazanırsınız. Yeşil bir ovada konaklarsınız. O sırada bir Rum Neferi salibini kaldıracak ve diyecek ki: ‘Haç galip geldi.’ Rum neferi; Müslümanlar tarafından öldürülür. Rumlar, anlaşmayı bozar ve büyük muhabereler olur…”
ABD Başkanı Trump’ın himayesinde; Beyaz Saray’da “Yunan Bağımsızlık Günü” kutlandı. Toplantının esas konuğu İstanbul Ortodoks Patrikhanesi’nin Amerika temsilcisi Amerika Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Elpidoforos Ioannis Lambriniadis (İstanbul Bakırköy doğumlu), Trump’a hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi;
Bana Roma İmparatoru Büyük Konstantin’i hatırlatıyorsunuz. Bu imparator, benim doğduğum yer olan muhteşem Konstantinopolis şehrini kuran ve inşa eden kişidir, bu yer bugün İstanbul olarak bilinmektedir.
Size bu Kutsal Haç’ı sunmak benim için büyük bir onurdur. Bu haç, büyük Roma İmparatoru Konstantin’i zafere götüren semboldür, çünkü İsa ona bir rüyasında bu işareti göstermiştir ve şöyle demiştir: ‘Εν Τούτῳ Νίκα/ bu işaretle git ve zafer kazan.”

Rum Nefer, Haçı kaldırdı.
İsrail Walla haber sitesinde, Suriye yönetiminin ekonomik, askeri ve siyasi yardım alma karşılığında Humus iline bağlı Tedmur (Palmira) ilçesindeki bir askeri üssü Türk ordusuna devretmek için Ankara ile ileri düzeyde görüşmeler yaptığı haberi yer aldı.
Haberde, Humus'un doğusunda görülebilecek bir “Türk askeri varlığı”nın İsrail'i ciddi ölçüde endişelendirdiği kaydedildi. İsrail’in güncellediği güvenlik mimarisinde; “Suriye'de Türkiye ile İsrail'in karşılaşmasının kaçınılmaz olduğu” yer aldı.
Türkiye ve Suriye ortak askeri üs kuracak, nihayetinde. Süreç işliyor.
Devlet, son sürat büyük bir kapışma için hazırlığını yaparken; sokaklar karıştırılıyor, ciddi olarak. Sınır ötesinin düşmanı ile çatışmak kolay, çatışırız.
Peki aynı kasabanın aynı sokağın aynı binanın insanı ile komşunuzla karşı karşıya geldiğinizi düşünün. Kendinden gördüğün sana hücum ederse!
Türkiye, dünden daha güçlü ve kuvvetli olmak zorunda. Hareket kabiliyeti arttırılmış; savunma araç ve gereçleri çeşitlendirilmeli. Zulme uğramadan tedbir alınmalı. Askeri tedbirin yanında dini, psikolojik ve sosyal tedbirler de alınmalı. Toplumun moral seviyesi yüksek tutulmalı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sokak çağrıları nereye varabilecek? Hak arayışı nasıl sonuçlanacak. “Bu gece her yerde olabiliriz.” Her yerde olabilirsiniz. Arkanızda kim var?
Özgür Özel’in İngiliz BBC Haber Ajansına yaptığı röportajda, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına sessiz kalan İngiltere Başbakanı ve İngiliz İşçi Partisi Başkanı Keir Starmer'e adeta yalvararak “terk edilmişlik hissediyoruz. Bu nasıl dostluk?” dedi.
Peki, Sayın Özel’in, Hürriyet Ve İtilaf Fırkası gibi İngilizler ile dayanışma fikrine sahip olması düşündürücü. Özgür Özel, bu memleketin çocuğu. Peki neden Amerika ve Avrupa’dan destek bekliyor. Avrupa/ Amerika, Türkiye’ye müdahale etmek isterse Özgür Özel nerede duracak? Bu neyin göstergesi?
MHP lideri Devlet Bahçeli, Saraçhane’deki olaylar üzerine yaptığı açıklamada; “Yabancı istihbarat örgütlerinin kuklası olup sokaklara dökülenlerin yakasından tutmak mutlaka sağlanmalıdır. Zulüm 1453’de başladı diyenler Şehzadebaşı Camii’ni ve haziresini kirleten bir avuç casus aparatı, aynı şekilde paçoz ve şehir eşkıyasından başkası değildir. Türkiye, karanlık oyunlara gelmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti’ni can pahasına savunacağızsözleri ile durumun ehemmiyetine dikkat çekiyor.
Türkiye’nin önünü kesmek için kuyruğa giren hastalıklı CHP’sinden bilumum sol örgütler, düşmanı aratmayacak şekilde pozisyon aldılar.”
Ey Özgür Özel ve CHP; mitingini yap, sokakları boşalt. Bu tehdit değil. İstirhamım.
Sokağa çağrı yaptığın insanların enerjisini boşa harcama. Adam gibi muhalefet yapacaksan kuralına uy. Merkezde hareket et. Vatandaşın sana olan desteğini heba etme.
PKK Çatı Terör Örgütünün silah bıraktığı noktada boşluğu sen doldurma, dolduruluşa gelme!
Yarın, Türkiye Siyaset Tarihi dersinde adın kötü bir şekilde anılacak. CHP’den bahsedilirken not düşülecek; “Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyen parti” şeklinde.
Millet, büyük bir aile. Toplumumuz içinde çakışma, çatışma, savaşma ve fitne fesat olmasın. Uhulet ve sükûnet içerisinde insanca yaşamak herkesin istek ve talebi.
Merhum Koca Reis Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle anarken; “Üşüyorum” adlı şiirinden birkaç mısraya yer verelim;

Ben sonsuzluğu düşünüyorum

Ey bu sonsuzluğun sahibi

Sana ulaşmak istiyorum

Durun kapanmayın pencerelerim

Güneşimi kapatmayın

Beton çok soğuk üşüyorum

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI