Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalbi Selanik’te; Balkanlarda atıyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın günübirlik Yunanistan ziyareti halen Yunan basınında tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Amerikan üsleri, 12 Ada meselesi, Kıta Sahanlığı, Askeri Uçakların İt Dalaşı gibi temel meseleler, iki ülkeyi çatışma aşamasına getirmişken; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina’da gördüğü ilgi, Yunan basınını bir hayli şaşırtmışa benziyor.
Yunan basınının önde gelen gazetelerinden Ekathimerini’de yayınlanan “Erdoğan’ın Balkanlardaki Ağları” adlı makalede hayli ilginç iddialar yer aldı.
Ekathimerini, aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Balkanlar’daki algısı ve farklı toplumlar üzerindeki etkisini yazıya dökmüş. İnce tahliller ile Türkiye ve liderine dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İslam toplumları üzerindeki etkisinin görmezden gelindiği söylenerek makaleye başlanılmış.
Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasında tartışılmasız ve kendisine güven duyulan birkaç liderden birisi. Yunan medyası bu durumu açıkça ilan ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en son İstanbul mitinginde toplanan halkın; “işte lider işte ordusu” sloganına vurgu yapan Yunan basını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Müslümanlardan bahsederken kullandığı “gönül coğrafyam” sözünü ön plana çıkarmış.
Kanuni Sultan Süleyman; "Hıristiyanlığın son çanlarının çaldığı yere kadar” gideceğini büyük bir coşkuyla ilan ederken, 1521 de Belgrad’ı fethetti. Fakat rüyası (Roma’nın Fethi), Tuna Sularının dalgalarında kayboldu. Kanuni Sultan Süleyman, Viyana Surlarında durduruldu.
Türklerin Kızıl Elma’sı Roma’nın Fethiydi.
Bizans’ın elinden İstanbul (Roma) alınmıştı. Ama ikinci Roma’nın (İtalya’nın başkenti) fethi, halen Müslümanların belleğinde duruyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “beş yüzyıl sonra; ‘padişah retoriği’ batıya, Süleyman'ın geldiği yere kadar ulaşacak yeni bir Osmanlı İmparatorluğu'nun (kendisi buna "Mavi Vatan" adını veriyor) yeniden inşasını tasavvur ediyor. Trakya, Selanik ve Üsküp'ten geçerek, doğuya Çin'e uzanan bir rota geldi...”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta mazlum milletler olmak üzere baskıya uğrayan, acı çeken Müslüman milletlerin koruyucusu gibi davranarak; “Selanik, Üsküp, Musul, Kudüs, kendi şehirlerimizi gördüğümüz gibi onları görüyoruz, kalbimizin coğrafyası Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar uzanıyor…” sözlerini taraftarlarıyla paylaşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Gönül Coğrafyasına’ sahip çıkması; Amerika ve Avrupa’daki karar verici mercileri rahatsız ediyor.
Ekathimerini, şu soruyu soruyor: “Erdoğan’ın bu tavrı, Balkanlar’ın Müslüman nüfusu üzerinde yankı uyandırıyor mu?”
Ekathimerini’nin iddiasına göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan; İsrail'in 'cezalandırıcısı'. Erdoğan’ın “mücadelede bir güç” olarak gördüğü Balkan bölgesindeki milyonlarca Müslüman; elbette İsrail’e karşı Saraybosna, Belgrad ve Üsküp gibi şehirlerde, mitingler düzenledi ama Hristiyan komşuları ile birlikte. O kadar.
Ekathimerini, yazının devamında Türkiye’nin Balkanlar’da ki ticari ilişkilerini sorguluyor; Türkiye, Balkanlar’a hem silah satıyor hem de büyük inşaat projelerine yatırım yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Türkiye’nin tadilat yaptığı camilerde namaz kılıyor.
Ekathimerini ilginç bir şekilde, yazıda FETÖ Terör Örgütü’ne de yer vererek; tırnak işareti (‘) ile FETÖ’yü terör örgütü olarak görmediğini belirtiyor.
Gazeteye göre; 2016’dan beri FETÖ Terör Örgütü elemanlarına ‘zulmediliyormuş’.
Balkanların Müslüman gençleri, Avrupa’ya göç etmek isterken; Balkanların Müslüman ve Hristiyan devletleri/toplumları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yatırımlarına (para) hayır demiyor.
Gazeteye göre; Balkanların Müslümanları, diğer toplumlar ile huzur ve barış içerisinde yaşamışlardı. Gazetenin yazmadığı; Balkanlarda Müslümanlara soykırım yapan, huzuru kaçıran kimdi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Kosova hem de Arnavutluk’a ziyareti de elbette Yunan Basınını rahatsız etmişe benziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2013’de Kosova Prizren’de sarfettiği; “Kosova Türkiye'dir ve Türkiye Kosova'dır!” sözü, Sırbistan’da tepkiyle karşılansa da zamanla bu tepki sıfırlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kesinlikle bu konuda ter dökmüyor. Türkiye, Balkanlar'da stratejik ve üst düzeyde çalışıyor; etnik çatışmalara ve iç siyasi gelişmelere müdahale edebiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; Saraybosna (Bosna Hersek) ve Belgrad’ı (Sırbistan) bir araya getirmede başarılı oldu. Priştine (Kosova) ve Belgrad arasında da arabuluculuk rolü üstlendi.
Kanuni Sultan Süleyman nasıl ki Belgrad’dan Avrupa’yı tehdit ettiyse, beş yüz yıl sonra Erdoğan da Osmanlı’nın batı sınırı olan Bosna’dan Avrupa’yı tehdit ediyor!
20 Mayıs 2018'de Saraybosna'da çeşitli ülkelerden on beş bin Türk'ün katıldığı konuşmada; onları siyasi partilerde aktif olmaya ve parlamentolarda sandalye aramaya çağırdı. Görünen o ki Erdoğan, Balkanlar'daki Müslüman halkların ardından Batı Avrupa'daki Türkleri de onların siyasi ve dini lideri gibi alarma geçirmeye çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Atina’da sarfettiği “Bardağı yarı dolu görerek, gelecek hakkında konuşmak daha iyidir” sözü elbette dikkatten kaçmamış.
Siyasi çalkantılarla boğuşan Yunanistan’a yapılan ziyaret; Yunanistan’ın siyasi prestijini arttırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Yunanistan’ın asli unsuru olan Müslüman Türk Azınlığa da seslenmesi; Yunan basınını tedirgin eden bir diğer konu oldu.
Türk lider; Kanuni Sultan Süleyman’ın vizyonunu kaldığı yerden devam ettiriyor.