Türkiye ekseninde devletlerin ittifak arayışı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İddiaların aksine ülkemizde bir eksen kayması yaşanmamış, bilakis uzun arayışlardan sonra ülkemiz asıl eksenini bulmuştur, bu eksenin adı Türkiye eksenidir” sözü; Türkiye’nin mevcut konumunu özetliyor.
Türkiye Yüzyılı ve Türkiye Ekseni; Bölgesel ve Küresel Güç Türkiye ile müttefik olma iradesi gösteren ülkelere açık çağrıdır.
Türkiye, yanında yer alınmak istenilen bir ülke.
Türkiye, kendisine yöneltilen tehdidin farkında. Küresel Şer/ Şeytan Şebekesinin, İsrail’in Gazze’ye saldırısını; bölgesel savaşa dönüştürme çabası ile Amerikan Savaş Gemilerinin, Kızıl Deniz ve Akdeniz sularında yüzdürülmesinin sebebi pazarlık.
Türkiye’ye aba altından sopa gösteriliyor. Türkiye’nin önü kesilmeye çalışılıyor. Türkiye, mahalle arasında kabadayılara gerdan kırmayacak. Arttık el-ense çekme zamanı.
Küresel Güçlerin, uluslararası sistemin fay hatları üzerinde oluşturduğu negatif enerji salınımına devletlerin hazırlıklı olması şart.
Türkiye, bugün kaotik ortamda yalpalamadan emin adımlarla ilerliyor.
Türkiye, dış güçlerle mücadele ederken aynı zamanda toprakları üzerinde uyuyan kanser hücreleri ile de kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor.
Devlet, bünyesindeki zararlı unsurları biliyor ve bu unsurların açığa çıkması için hareket kabiliyetini yavaşlatıyor; adeta geri adım atıyor.
Devlet, uyuyor gibi davranıyor, göz yumuyor. Zararlı hücrelerin uyanması ve kıpırdanması için operasyon başlatıldı, süreç devam ediyor.
Gladyo’yu duymuşsunuzdur. Gladio (Kısa Kılıç), II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa'da gelecekte olması beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş başlatmak amacıyla İtalya'da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen kontrgerilla (stay-behind) operasyonunun kod adı.
Gladyo, özel olarak NATO cephe gerisi direniş organizasyonun İtalyan kolunu belirtse de bazen "Gladyo operasyonu" NATO'nun bütün cephe gerisi (stay-behind) operasyonlarının gayri resmi adı olarak kullanıldı.
Amerikan ve İngiliz kontrgerilla örgütlenmesi olan Stay Behind tarafından 1952 yılında kuruldu. CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen örgüt, 1956 yılında ABD ile iş birliği içinde, casusluk ve gerilla savaşı yapmak üzere örgütlendi. Sardunya'da örgütün ilk eğitim kampı kuruldu ve Kuzey İtalya'da 139 yerde silah ve mühimmat depoları oluşturuldu. Resmi adı Müttefik Koordinasyon Komitesi (Allied Coordination Committee) idi.
Yüzlerce kişiyi bünyesinde eğiten örgüt; insan hak ve hürriyetlerini kısıtlayan birçok sosyal olayı tertiplemişti. NATO üyesi ülkelerde (Türkiye’de dahil) yapılanan örgütün, 1972/1973 tarihinde dağıtıldığı açıklansa da örgütün uzun yıllar varlığını sürdürdüğü düşünülüyor.
Türkiye bugün, Gladyo’nun bir zamanlar borusunu öttürdüğü örselenmiş ülke değil.
NATO’nun hareket kabiliyeti, Türkiye’nin iki dudağı arasına sıkışmış vaziyette.
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO/ North Atlantic Treaty Organization) Türkiye Cumhuriyeti’nin katılmasına dair kanun, 18 Şubat 1952 tarihinde kabul edilmesiyle; Türkiye ile Yunanistan birlikte üyeliği resmen kabul edildi.
18 Şubat, Türkiye’nin NATO üyeliğinin 72. Yıl dönümüydü. Milli Savunma Bakanlığının (MSB) ‘X’ hesabından yapılan paylaşımda; NATO’nun ikinci büyük ordusuna Türkiye’nin sahip olduğu ve Türkiye’nin de ittifakın merkezinde yer aldığı vurgulandı.
Türkiye; NATO Kara Komutanlığına ve NATO kuvvet yapısındaki yüksek hazırlık seviyeli kara kuvveti karargahından biri olan NATO Hızlı Konuşlandırılabilir Kolordu Karargahına da (3. Kolordu Komutanlığı) ev sahipliği yapmakta.
MSB’nin paylaşımına göre, Türkiye; NATO’nun güçlü ve güvenilir bir üyesi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da NATO’ya önemli katkılarda bulunmayı taahhüd ediyor.
Türkiye'nin jeopolitik derinliği, NATO stratejileri açısından vazgeçilmez konumdadır. Bu durum Türkiye'yi, Batı'nın sınır ülkesi değil dünya jeopolitiğinin merkezi olmaya aday hale getirdi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa'nın güvenliği için Avrupa Birliği'nin (AB) NATO'ya alternatif olmadığını söylese de; AB üyesi olmayan Türkiye'nin İttifakın güney kanadındaki önemli rolünü vurgulasa da Türkiye’yi övmesini samimi bulmuyorum.
NATO, Türkiye’yi kaybetmek istemiyor.
Türkiye’yi kaybetmek istemeyen NATO’nun samimiyetini nasıl test edeceğiz?
NATO’nun birinci büyük ordusuna sahip olan Amerika’nın; PKK Çatı Terör Örgütü’nün Suriye kolu YPG’ye siyasi, askeri ve ekonomik desteği devam ediyor.
ABD Kongresinde kabul edilen 2024 savunma bütçesinde Irak ve Suriye'de DEAŞ'la mücadele fonuna toplam 398 milyon dolar ayrıldı, terör örgütü PKK/YPG'nin de faydalanacağı Suriye bölümüne 156 milyon dolar tahsis edildi.
Söz konusu savunma bütçesinde bu fonun, ABD'nin “Suriye Demokratik Güçleri (SDG)” adıyla andığı PKK/YPG'ye “DEAŞ'la mücadele ve DEAŞ'lı tutukluları belli hapishanelerde tutması” gibi sebeplerle tahsis edildiği belirtiliyor.
Başkan adayı Trump, South Carolina Eyaletinde yaptığı bir konuşmada; başkan olduğu dönemde NATO'ya karşı finansal yükümlülüklerini yerine getirmeyen müttefiklere yönelik herhangi bir Rus saldırısını engellememe tehdidinde bulunmuştu.
Söz konusu ifadelerinin arkasında olduğunu vurgulayan Trump, “Ödeme yapmayacaklarsa biz de onları korumayacağız. Anladınız mı?” ifadesini kullandı.
Trump’ın açıkça NATO üzerinden Avrupa’yı tehdit etmesi düşündürücü. Ona göre NATO, ABD’nin küresel liderliğinin bazı işaretlerini taşıyan büyük bir siyasi ve stratejik varlık olmaktan ziyade, ABD için bir yük.
Bu sözlere, başta Biden olmak üzere NATO üyesi Avrupalı liderler tepki göstermişti. Alman siyasetçiler, bu sözler karşısında şoke oldu. Çünkü Almanya; güvenliği için NATO’ya ihtiyaç duyuyor. NATO, Almanya için bir Güvenlik Garantisi.
Bir dönem AK Parti’de siyaset yapan, şimdilerde Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan iş adamı Ethem Sancak, “NATO, bizi yaptıkları provokasyonlarla bu eylemlere zorluyor. Son olarak komşumuz Yunanistan ile bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Türkiye 5-6 ay sonra NATO’dan ayrılacak” dediği tarihin üzerinden tam bir yıl geçti. Allah nasip ederse, önümüzde keskin dönüşlere şahit olabiliriz.
PKK Çatı Terör Örgütünün kurucu elebaşı Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye iade edilmesinin yirmi beşinci yılında; Süleymaniye kentinde yapılmak istenen yürüyüşe, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) asayiş ekipleri tarafından müdahale edildi.
İzin verilmeyen yürüyüşe katılanlardan PKK’nın Irak sivil yapılanması Kürdistan Toplum Özgürlük Hareketi/Tevgera Azadi eş başkanları Tara Hüseyin ve Selam Abdulah’ın da aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Yine PKK’nın uzantısı TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) temsilcileri de gözaltına alınanlar arasındaydı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın, önce Bağdat sonra da IKBY Başkenti Erbil'de temaslarda bulunmuştu. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile görüşmüştü.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak'taki temasları kapsamında Erbil'de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile bir araya gelmişti. Türkiye’den yapılan bu ziyaretler ile olumlu sonuç alınmaya başlandı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Türkiye ziyaretinde; “Türkiye, dünya çapında söz sahibidir. Bölgemizde; barışın, istikrarın ve iş birliğinin garantörüdür” diyerek Türkiye Eksenine vurgu yapıyor.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de söylediği gibi; “İşbirliğimizin önemli yönlerinden biri de askeri alanda iş birliğidir. Ordularımız tek yumruktur, her yıl hem Türkiye'de hem de Azerbaycan'da en az 10 askeri tatbikat yapılıyor ve dolayısıyla askeri gücümüz artıyor.”
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Temmuz ayındaki Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirve Toplantısı için “Şuşa'da yapılacak zirvede, KKTC Cumhurbaşkanı da benim davetimle yer alacaktır. Bu, Türk halklarının birliğine ivme kazandıracaktır" dedi.
Kıbrıs için de Kıbrıs Türk Devleti süreci devam ediyor.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın Ankara ziyaretinde; “Gazze'de ateşkesin zamanı geldi. Türkiye, vazgeçilmez bir aktördür” sözünün de Küresel Güçlere bir hatırlatma olduğunu söyleyelim.
Türkiye’nin jeopolitik eksen etrafındaki çekim alanı ve kendisi ile ittifak kurulmasının açığa çıkardığı müspet enerji, devletler için bir araya gelmeye vesile olacak. 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde Türkiye, hazırlığını tüm cephelerde sürüyor.
Bu arada; bizim için söylenilen “ordu millet” sözü; Kara Kara Kuvvetleri Komutanlığı (K.K.K.) forsunda yeniden şekillendi.
Yeni Forsta yer alan ay–yıldız, Türk milletinin emrinde olunduğunu, çapraz kılıçlar sürekli, güçlü ve kararlı K.K.K.lığını, dörtnala ilerleyen mızraklı süvari, Kara Kuvvetlerinin cesaret, dinamizm ve sürekliliğini, dört adet yıldız K.K.K.lığının seviyesini temsil etmektedir.
Kara Kuvvetleri’nin daha önce kullandığı iki üçgen ile çizgili fors, açıkça başka çağrışım yapıyordu. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Alman, daha doğrusu o zamanki Prusya Ordusu’ndaki forslardan ilhamla yapılan eski fors, bize ait değildi.
Kara Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın “Cihad Ruhu” ile kıtalar arasında at koşturan, mazlum/ muztazafların gözünü aydınlatan süvarilerin sembolünü kullanacak olması aslında “yenilik” değil, “millîleştirme”dir.
“Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik…” Yahya Kemal Beyatlı
.
Not:
Kıymetli okuyucu; Babam, Hakkın Rahmetine kavuştu. Allah, rahmet ve mağfiret eylesin.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com
https://www.worldofturkiye.com/bercan-tutar-20-subat-2024-yeni-dunyanin-gelecegi-ve-turkiyenin-kuresel-nato-projesine-yonelik-stratejisi/
https://twitter.com/tcsavunma/status/1759152984766681309
https://www.indyturk.com/node/603306/siyaset/vatan-partili-sancaktan-iddia-t%C3%BCrkiye-5-6-ay-sonra-natodan-ayr%C4%B1lacak