Har.1: Çirişli [Sigriane] Dağı, Kıral Yolu, Yenice Derbendi, Marsias [Marsyas] veya Bigadiç nehri, Müslümanlar Mezarlığı, Kelene Hisarı.
Hatırla Maziyi ve Maziye’yi
Öz
Makalenin amacı, 1530 tarih, 438 Nu. MVAD I’deki Dizdâr-yeri veya Çatakoğlu mezrası ile Miryokefalon kalesi arasındaki ilişki nedeniyle Kemer Boğazı civarındaki mâzi ve Maziye’yi hatırlamaktır. Başka bir ifadeyle bölgenin bu günü ile geçmişi arasında köprü veya köprüler kurmaktır. Zikredilen Dizdâr-yeri mezrası, Uluborlu kazasına tâbi Akça-keçili köyü hududu ve Kemer Boğazı’nda bulunmaktadır. Boğazın bir adı da Peçenek Boğazı’dır.
Açar Kelimeler: Mâzi, Maziye, Marsia, Bigadiç, İpsos, Aura, Aorata, Apasa, Ayapa Pınarı, Hayl Sahrası, Atçayırı.
Giriş
Tarihte, ülkeler arasında hudut olan mukaddes ırmak ve Anayol ile Askerî yolların kavşağında bulunan Kemer Boğazı ve çevresinin tarihî hep yazılmıştır. Yeryüzü bakımından kalkerli ve tektonik yapıdaki bölge, birçok deprem ve yer sarsıntısına rağmen, insanoğlu için bir cazibe merkezi olmuştur. Zira bölge canlıların yaşaması için gerekli tatlı su ırmakları ve göllere, ziraat için verimli topaklara, hayvancılık için bol otlaklı ovalara ve her türden ağacın yetiştiği dağlara sahiptir ve hatta bu dağlarla çevrilidir. Göller Bölgesi adlandırması ve Toros Dağları veya Toroslar, ifade etmekte zorlandığım şeyleri açıklamaya yeter sanırım. 16.yy’da meydana gelen bir coğrafî değişim sonucu, Kemer Boğazı bölgesinde kaybolan mazinin izlerini, günümüze ulaşmış bazı yer adlarıyla, tarihî metinler arasından çıkarmaya çalışacak; bölgede vukû bulmuş bazı olaylarla ilgili kayıtları yorumlamaya çalışacağım.
Başlıktaki madalyon resmi Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişimi, Hoyran ve Eğirdir göllerini, iki göl arasındaki ırmağı, bu ırmağa dökülen Marsyas ve Orgas ırmakları ile Anayol’un [Kıral Yolu] üzerinden geçtiği Yenice Köyü Köprüsü ve iki tepeli Yenicesivrisi ile de her yanı dik bayır Kelene [Kelainai] Hisarını göstermektedir. R.1 ise Anamas Dağları, Eğirdir Gölü ve Marsyas [Bigadiç] ırmağı ile ırmağın tam görülmesini engelleyen Müslümanlar Mezarlığı’nın [Miryokefalon Şehitliği] bulunduğu 972 rakımlı Koru Tepeyi gösteriyor [bk.Har.1; R.1].
Maziye ve Marsia
1501 tarih, 0994 Nu. TTD, s.93: “Afşar kazasına tâbi Maziye karyesinde Firigos Boğazı’nda gemi hâsılından 500 [akçe]” şeklinde bir arşiv belgesi var. 23 L 1116 [18.02 1705] tarihli Isparta Şeriyye Sicilinde de özetle: Afşar kazası, Yenice, Maziye ve Ilgın karyeleri ile Bigadiç nehri ve denizin zikredildiği, “Bundan 93 sene evvel 26 Kasım 1614’de zikredilen Maziye karyesi harap olup, ahalisi perişan olduklarından yurdumuz olan Yenice nâm karyemize geldiler. Aramızdaki ahdü misak gereği hayvanlarımızı Maziye köyü otlaklarında yayar, Bigadiç nehrinde sulardık. […] Ayrıca deniz mürur eden [gölün bastığı] Maziye köyünün avarız hanelerinin vermesi kararlaştırılan padişah vergilerini öderdik” şeklinde bir arşiv belgesi daha var [Isparta Ün Dergisi, s.1743, Neşet Çağatay, sadeleştiren Prof. Dr. Kâzım Yaşar Kopraman] (Cebeci-Topraklı, 2018: 18-19).
Bu iki belgede zikredilen Maziye, Tekmorion yazıtlarında, “Aurelius Zoticus, Menelaos'un oğlu, bir Marsia'lı hakem idi” şeklinde zikredilen Marsia olmalıdır [Ramsay, 1960: 458, 461, Xenoi Tekmoreioi, Yalvaç-Kundanlı]. Zira Kundanlı ile Marsia arasında kuş uçumu 23-24 km mesafe vardır.
Har.1: Çirişli [Sigriane] Dağı, Kıral Yolu, Yenice Derbendi, Marsias [Marsyas] veya Bigadiç nehri, Müslümanlar Mezarlığı, Kelene Hisarı.
Bigadiç Nehri ve Marsyas Suyu
Yukarıdaki belgede zikredilen Bigadiç nehri, Firikyalı çoban Marsyas ile ilişkilendirilen Marsyas suyudur. Zira nehir, Marsyas adını, kaynaklarına yakın Marsia adlı yerleşimden almıştır. Marsia, Türkler tarafından Maziye adına dönüştürülmüş olmalıdır. Eğirdir Gölü’nün çekilmesiyle Marsia [Maziye] köyü kalıntıları meydana çıkmış bulunuyor. Bigadiç adı ise Mazı [Maziye] Bağları veya Akdağ Bağları mevkiindeki Bigadiç adlı pınarda; Maziye [Marsia] adı ise Mazı [Maziye] Bağları ve Mazı Yazısı [Maziye Ovası] mevkii adlarında hâlâ yaşamaktadır [bk.Har.1, R.2].
Akdağlı İbrahim Günaydın, “ırmağı besleyen en büyük kaynak, DSİ pompa binası altındaki mağaradadır; DSİ pompa binasını bu sebeple buraya kurdu; mağaranın ağzı inşaattan çıkan kaya hafriyatının altında kaldı” dedi. Bir Yunan efsanesine göre Çoban Marsyas’ın derisinin asılı olduğu mağara, işte bu mağaradır. Bu nehrin kıyısında bir mevkiin adı Yenişar-harımı olup, nehir burada Yenişar-ābı adını alır. Kemer Damları sâkini merhum Mevlüt Erdal, pompa binası önünde bir değirmen taşı var derdi. Şu günlerde ırmak kurumuş ve su kaynaklarının bulunduğu yerlerde su birikintileri kalmıştır. Irmak yatağında bir değirmen taşına ait, bir çember demiri bulmuşlar [bk.R.3-4].
R.2: Göl altından çıkan Maziye köyü enkazı.
R.3: DSİ pompa binası önü: DSİ’ler, Gelen. BB, RT, Gzt. M A.Ç,
R.4: Değirmen taşı [?] çemberi.
Firigos Boğazı: Peçenek Boğazı
1501 tarih, 0994 Nu. TTD, s.93: “Afşar kazasına tâbi Maziye karyesinde Firigos Boğazı’nda gemi hâsılından 500 [akçe]”
1530 tarih 438 Nu. MVAD I, Uluborlu kz. Akça-keçili karyesine tâbi Firigos [Frenkeş hatalı okuma] mezrası var.
Firigoslar, bugün için Barla’nın göl kıyısındaki bir mevkiin adıdır. Ferik, Eğirdir’de yetişen orta boy bir elma çeşidinin adıdır. Ferik adını, 1925’de Yunanistan’a göçmüş Ortodoks bir ailenin 1937 doğumlu oğlu Av. İlyas, Firikia olarak yazmıştır.
Merhum Nuri Güngör Veziroğlu’nun dediğine göre Eğridir’de Firikler adlı bir sülâle vardır.
Fransa kıralı 7. Lui [Louis], 14 Ocak 1148’de Denizli üzerinden Kemer Boğazı’na geldiğinde karşı kıyıyı Türkler tutmuştu; Menderes’te hiçbir gemi görünmüyordu. İtalya’nın çocukları, Kudüs yolunda yürüdüler. Bizans devletinin sınırlarını aşarak Yukarı Firikya, Lykaonia, Pisidia yoluyla Coelesyria’ya gelip, burasını işgal ettiler (Khoniates, 1995: 45-49). Pisidia Antiocheia yanında bulunan bir nehrin üzerindeki köprüde bir savaş oldu (Ransimın, 1987: 225). Bu metinlerin açıklaması şöyledir:
Maziye, eski Marsia; Firigos Boğazı ise Kemer Boğazı’dır. Boğaz’daki ırmakta [Menderes] gemi çalışmaktadır ve ırmak, 1148 yılında Bizans ile Selçuklu arasında sınırı oluşturmaktadır. Firigos mezrası Kemer Boğazı’nda olup, Frenkeş okuması yanlıştır. Firigos Boğazı, Firigoslar, Firikia ve Firikler gibi adlar, Firikya bölgesine işarettir. Ünlü Firik şehri Kelene, Kemer Boğazı ile Yenicesivrisi [Kelene Hisarı] arasında uzanmaktadır.
“Isparta’ya bağlı Hamid sancağında bir Beçenek boğazı kaydına tesadüf edilmektedir” [Kurat, 2016: 282, Hazine-i Evrâk Zaptiye kâğıdı Nu.2837]. Bu kayıt, Peçenekler’in, ad verecek kadar bölgede kaldıklarını gösterir.
Yenice Derbendi ve Yenice Köyü Köprüsü
"Afşar kazasında Yenice Derbendi vardır. Bu derbent Eğirdir Yörüklerine tâbi Celâlî Karamanlısı 14 kişi tarafından tamir edilmektedir" [1568 tarihli TT 51, s. 324b-326a] (Cebeci-Topraklı, 2018: 196).
Vakf-ı Köpri der Karye-i Yeñice. Daim haraba müteveccih oldukça meremmet etmek içün Derzi Yakup nam kimesne 200 ve Şeyhî Fakih nam kimesne 200 Akce vakf idüp rıbhından hâsıl olan köpri-yi mezbura sarf olunup ve karye-i mezbureye her kim sipahi olursa nazır ola diyu şart eylediler (Cebeci-Topraklı, 2018: 91).
“Efes’in içinde, şimaldeki küçük müstakil tepeye Roma devrinde Pion dendiği hâlde bilâhare başka isim aldığı anlaşılıyor. Çünkü Ashâb-ı Kehf’in mağarası bu tepede olup, bugün herkese gösterildiği ve bir ziyaretgâh olduğu hâlde, Azizlerin Hayatında Chaos, Celeos, Caelius, Ochlon yahut Χείλαιον dağında [bugün Anamas Dağı] olduğu mukayyettir” (Ramsay 1960: 117).
Yenice köyü, Çirişli Dağı’nın güney eteğindeki müstakil Yenicesivrisi’nin güney eteğine yerleşmiş olup, dağın güney yamacından Kemer Boğazı’na giden yolu saymazsak, derbent olacak başka bir geçide sahip değildir. Zira köyün diğer yerleri ovadır ve Yenice Derbendi, Çirişli Dağı’nın güney eteğindeki yol [geçit] olmaya mecburdur. Bu geçit üzerinde Dutlu Devrent [derbent] ve Pelitli Devrent gibi iki mevki vardır ki, bu adlandırma Yenice Derbendi’ne işaret etmektedir. Ünlü Kıral Yolu, Yenice Derbendi’nden geçmektedir ve önemine binaen 14 kişi tarafından tamir edilmekte ve korunmaktadır; geçitteki köprü için de bir vakıf kurulmuştur [bk.Har.1 ve Madalyon resmi].
Pion tepesi, Yenicesivrisi olup, bir mağarada yağ saklanmıştır. Yağcı Sivrisi anlamına gelen Sivri’l-Semmâni adını, İmparator Manuel Cybrilcymani, Kinnamos ise Tzibrelitzemani verir. Pion, Yunanca yağ saklanan yer olup, bu kayıtlar Miryokefalon harbinin yerine işaret eder. Ramsay’in zikrettiği Efes, Selçuk-Efes değil, Gelendost-Ayapa Hüyük önündeki Ashâb-ı Kehf’in kalesi Efes’tir. Pion tepesi, Apasa ve Arzava gibi adları bulunan Gelendost-Efes’in 10 km kuzeyinde; Ashâb-ı Kehf’in mağarası ise Efes’in 9 km kuzey-doğusu ve Anamas dağındaki Karain’dir.
Yenice Derbendi’nin, Tzybritzi Kleisoura [Sivrisi/ Sivrice Derbendi] ve Taurokomos [Toros Geçidi] gibi adları var. Sivrisi veya Sivrice okunması gereken Tzybritze ve Sybrize ile her yanı dik bayır Kelene [Kelainai] Hisarı, iki tepe kalesi anlamına gelen Didymai [Bet-Toman: Beth Thomas] ve Ginglarion [Şato Cingulaire] da, Yenicesivrisi’ne işaret etmektedirler. Arşiv belgesindeki Yenice Köyü Köprüsü, Kemer veya Firigos Boğazı’ndaki ırmak üzerindedir.
Aura, Aorata, İp [İpsos] Kuyusu ve Kir [Kyr] Yolu
MÖ 1300’ler Arzava memleketlerin doğu sınırındaki Aura, Anna’nın Aorata dediği Şarkîkaraağaç-Ŏras köyü [Başdeğirmen]; MÖ 301 İpsos harbinin yapıldığı yer, Anayol üzerindeki Köke köyü İp Kuyusu mevkii; Kir Yolu, Barla ve Barla Boyalı önündeki Apameia’yı [Myria] Yalvaç’a [Antiocheia] bağlayan yolun Yenice köyü ve Afşar’daki adıdır.
Hayl Sahrası [Gelendost-Atçayırı]
Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 1279 yılı Haziran ayı başında geldiği Hayl sahrası, Ayapa Hüyük de denilen Gelendost-Hüyük İskelesi’nin iki km kuzeyindeki Atçayırı denilen yerdir.
Alaşar [Alaşehir] Sokak ve Orgas Nehri
Eski Konya-Yalvaç yolu üzeri ve Yalvaç-Örkenez köyündeki Alaşar Sokak levhası Yalvaç’ın bir diğer adının Alaşehir [Philadelphia] olduğuna; Örkenez [Organas, Rhageas] adı ise Orgas Nehri’ne işaret etmektedir [bk.R.5].
***
1568 tarihli vakıf defterlerindeki bazı isimler [Cebeci-Topraklı, 2018: 16. Asırda Hamid Sancağı, Ankara.]
Bu defterlerde geçen “der- de, da; an [ayrılma edatı]- den, dan; maa- ile; mezbur- zikredilen” anlamınadır.
01. Çiftlik-i İnebeği der karye-i Yenice.
Yenice köyündeki İnebeği çiftliği. İne-beği, İne-bek’i, İne, Cuma, Bek- Bey, İne-bek: Cuma-bey demektir.
02. Zeminha-yı çiftlik-i İne-beği der yed-i Tâlib v. Cihanşah ve Memi v. Ali an karye-i Köke ve Mehmed v. Sefer maa zemin ki, ırmak kenarında eski Çavlı dimekli marufdır. Çavlı, çavdan kamçısı olan, kamçılı, doğan yavrusu, şahin, meşhur, şöhretli.
Bu metindeki ırmak, ya iki göl arasındaki Menderes [el-Battal], ya da Osmanlı şeriyye sicilinde Bigadiç nehri, Herodotos’da Katarraktes olarak zikredilen ünlü Marsyas suyu; Miryokefalon Harbi esnasında suları coşkun çay ve ırmak olarak zikredilen nehir (Khoniates, 1995: 126).
03. Bağ-ı İvaz der karye-i Yenice. [İvaz, Hacı-ivad, Hacıvad adındaki isimdir].
04. Bağ-ı Cullaboğlı der karye-i Yenice. [Cullab, iyi, güzel? Gül suyu anlamına Arapça Culāb, Farsça Gulāb olabilir mi?].
05. Çiftlik-i Tanrıvermiş der karye-i Yenice tabi-i Afşar [Zeamet-i mezbur].
Tanrıvermiş, 1097 Haçlı Seferi sonu, 1098 baharı Barak Beyle birlikte zikredilen Tanrıvermiş Beyle ilgili olmalıdır.
06. Vakf-ı Karlı Barak.
Barak Oğulları sülâlesinden Gelendost Belediye Başkanı Halim Kıyak, esas lâkaplarının Karlı Barak, anlamı için Soğuk Barak demekmiş dedi ki, “soğuk” yorumu yakıştırmadır. Bu Barak bize, 1097-1098’deki Haçlı Seferi’nde adı geçen Tanrıvermiş ve Barak [Marak] beyleri hatırlatıyor. Barak ve Tanrıvermiş aslında, Selçuk-Efes değil, Afşar kazasındaki topraklarda savaşmışlardı. Gelendost-Ayapa Hüyük önünde de bir Efes ve Ayasluk vardı.
07. Bağ-ı Paşa-beg v. Hasan; Bağ-ı Omur-balı. [Balı ve Şeyh Ede-balı. 1530’da Hamid ili, Afşar kz., İt-burnı köyü var].
08. Bağ-ı Tâlib v. Aydoğmış der karye-i Yenice.
Yenicesivrisi ile Koru tepe arası için Dalıpbātı denir. 500 yıl önceki Tâlib Bağı, Dalıpbātı [Tâlib bağı altı] adında hâlâ yaşıyor.
09. Bir kıt’a bağ ve Seki Harım demekle maruf harım ve Azmak Gölü demekle meşhur 3 kıt’a zemin ve Makbere demekle maruf bir kıt’a zemin ve Âta yerinden bir kıt’a yirler bu çiftlikten idiğüne, kadı hüccetiyle sabit olduğu ecilden deftere sapt olundu diyu mukayyed der defter-i atik. [Azmak, küçük su birikintisi; Kızık sınırında. Harım, evin bitişiğindeki bahçe. Makbere, mezar].
10. Çiftlik-i Hoca Ali; Adatepe dimekle meşhurdur, der karye-i Güdil tâbi-i Afşar.
Pisidia-Firikya sınırında bir erkek adı olan ve Kötürnek- Güdül örenine yerleşen Kadoi [Kadosia] bir Makedonialı koloni idi [Pliny] (Ramsay, 1960: 157, 160, 270-272). Bir Adatepe de Kemer Boğazı’nda var.
10.2. Hâsıl-ı çiftlik-i Hoca Ali eş-şehir be Ada Depe.
Kemer Boğazı’nın doğu kıyısında Ada Tepe diye bir yer var. Bu, Umar’ın tam çeviri: “Kara’daki Ada” Khersonnesos, (Anna,1996: 449: Alexiad ve Umar, 1993: 651-652) şeklinde zikrettiği yer olmalıdır.
11. Çiftlik-i Çullu [?] der karye-i Kazrı tâbi-i Afşar. 11.2. Duran v. Hacı Halife [der karye-i Burclu tâbi-i Yalvaç].
11.3. Zemin-i Hasan-balı der yed-i Bekce v Hasan, der karye-i Kazrı.
Kazrı, Kazir veya Kaziri de okunabilir. Yalvaç-A. Tırtar yerindeki eski köy için halk, Gaziri der. Burçlu köyü, Yalvaç- Çetince Akçaşar’dır. Bekce, küçük bey [Beyce] demektir.
12. Çiftlik-i Ayvad der karye-i Gelendos, tâbi-i Afşar: Musa v. Ayvaz [der karye-i Gelendos].
13. Çiftlik-i Halil, der karye-i Ilgın tâbi-i Afşar maa çiftlik-i Şehriman der karye-i Kâtip, tâbi-i Anamus [Anamas].
14. Çiftlik-i Mustafa, der karye-i Dadıl, tâbi-i Afşar.
Ahmet Cebeci, Dadıl adını Tatar okudu, ama doğrusu Dadil okunacak. Veli Baba Menakıpnamesinde Tatar-han okunan ve Tatarlı sanılan yer, aslında Gelendost Dadıl Han [Alâeddin Hanı veya Ertokuş Kervansarayı] idi.
15. Çiftlik-i Paşa-balı; 15.2.Bağ-ı Velüyiddin v. Hacı İvaz. 15.3.Bağ-ı Muharrem v. Memiş an karye-i Şarabhane. 15.4. Karye-i İskeles öreni, Hacılar köyü ile Şaraphâne [Gelendost-Esinyurt] köyü arasındaki derenin sol yakasındadır.
16. Zemin der zîr-i yol. 16.2.Zemin-i der nezd-i köpri, d. 5, zemin-i diğer der nezd-i köpri, d. 15.
16.3. Zemin-i Ayanca Tîr; zemin der zîr-i ırmak: zemin der nezd-i Sultan Kulı; zemin der zîr-i ırmak der kurb-i Kulı; zemin der zîr-i ırmak der kurb-i köpri; zemin der Karaçalı; der yed-i Şah Mehmed el-mükerrem, gayr-i ez zemin der zîr-i yol.
Yol, Yenice Köyü Köprüsü’nden gelen Kıral Yolu veya yöre halkının “Kir Yolu” dediği, Barla-Boyalı önündeki kenti [Apameia, İzmir], Yenice ve Yalvaç’a bağlayan yol olmalı; ancak zîr-i yol [yol altı] ifadesine göre Kıral Yolu’dur. Kıral Yolu, Çirişli Dağı’nın güney yamacından geçmektedir [bk. Har.1]. Der zîr-i ırmak der kurb-i köpri ifadesindeki ırmak, Boğaz’daki nehir, köprü ise söz konusu nehir üzerindeki Yenice Köyü Köprüsü olmalıdır.
17. Türken v. Sinan der karye-i Nuşirvan [Nuşirevan] maa Sulık [Suluk].
Nuşirevan, Manarga ile Zengiler arasında, Yalvaç’a tâbi bir köy olup, halk bu yere Muşurvanlar demektedir. Suluk ise, Köke köyü hududunda ve Afşar yolunun batısı ve Pınarocağı üstüne yerleşmektedir.
18. Bağ-ı Hızır v. Alpagud der Nefs-i Afşar; 18.2.Bağ-ı Hasan Köke v. Derviş der karye-i Köke.
Hasan Köke adına göre Köke köyü adı, “Nogay’ın oğlu Goke [Köke]” adıyla ilgili olmalıdır (Pahimeris, 2009: 70).
19. Çiftlik-i Hacı İvaz [Hacıvad] der karye-i Gelendos tâbi-i Afşar.
20. Çiftlik-i Kara İlyas der karye-i Kızık tâbi-i Afşar, an timar-ı Turak bin Nasuh.
Kızık, bir Türk boyudur, ancak bu Kızık, eski Kyzikos olmalıdır. Turak, şimdi Durak dediğimiz erkek adıdır.
21. Bir kıt’a hamam-ı Çaşnigir der Barla. 21.2.Vakf-ı Mescid-i İstanbollı [Barla].
Yenice Köyü Köprüsü için Çeşnigir köprü denilmesi, Barla camiinin banisi Çeşnigir Sinan Paşa ile ilgili olmalıdır.
22. Hisse-i mülk an hamam-ı Ahi Ali der Barla. 22.2.Vakf-ı zaviye-i Mahmud v. Ahi Ali der karye-i Senirkend.
İbn Battuta, Milas’tan Konya’ya giderken, Ahi Ali oğlu Mahmud’un dergâhında kaldı (yıl 1333, İ. Battuta, 1907: 211).
23. Vakf-ı Şah Bula [Hatun]. 23.2.Karye-i Bise [Bisse] tâbi-i evkaf-ı zaviye-i Bula [Hatun] der nefs-i Uluborlı.
23.3. Vakf-ı meremmat-ı mescid-i Becene Bazarı [Uluborlu içi].
Peçenekler, abla/yenge için Bula der [Ahmet Cebeci]. Zaviye-i Bula, çok yerde Bula Hatun zaviyesi geçer. Bu zaviye Uluborlu içi değil, Bisse’de [Başköy] olmalı. Bisse, bir Peçenek adı [A.N. Kurat]. Becene, yöredeki Peçenek varlığına bir delildir. 1925’de Yunanistan’a göçen Ortodoks Türker, Kemer Boğazı bölgesinde idiler [Alexiad, Skylitzes].
24. Karye-i vakf-ı Melângömi: Vakf-ı İne Şah. 24.2.Vakf-ı mescid-i karye-i Melen-gömi tâbi Afşar ve karye-i mezbure’de Mürvet Bağı dimekle maruf mülk bağı ve öşrin sahib-i timara eda itdikden sonra bâki mahsulât imama vakf olup kızlarım Selim ve Âmin-han olsun deyu, vakıf dizdâr Ali şart eyledüği defter-i köhnede mukayyed.
Melen-gömi, 1530 tarih, 438 Nu. MVAD I’de Limen-gömi [Limen-kome: Limenopolis], Barla’nın Aynalı [Ainos] Çarşı dediği yerdir. Mürvet Bağı, Thrakesia tema, Menderes’in ağzındaki Bahçeler [Delphinas Bahçeleri] olmalıdır (Ramsay, 1960: 119; Anna, 1996: 164). Mürved, eski Türkçe Yiğitlik, Erlik demektir. 717’de Battal Gazi, burada kahramanlıklar göstermiş olup, iki göl arasındaki nehir, el-Battal; ova, Hüseyin; Miryokefalon, Malatyalı adıyla anılır.
25. Vakf-ı mescid-i Kayseri der nefs-i Afşar. [Büyük mescid veya Sultan [Alâeddin] mescidi demektir].
26. Kaza-i Hoyran: Vakf-ı mescid-i Köpekler, imam Ayvaz. [Köpekli Afşarı adında bir cemaat vardır].
27. Yalvaç Subaşısı Kundanoğlu Mustafa Bey, nefs-i Yalvaç’ta küçük hamamdan 4 vukıyyesi kendünin mülkidir.
28. Karye-i Senitlü vakf-ı Devlethan mezbur. 28.2.An bir kıt’a hamam, mülk-i Devlethan Bek. 28.3.Vakf-ı mescid-i Kaş der karye-i Bacılar [Abacı], Kundanoğlu Devlethan Bey. 28.4.Vakf-ı cami-i Devlethan Beg der karye-i Gemen, tâbi-i Yalvaç. Köhne defterde mukayyed bir kıt’a hamam-ı Devlethan Beg der karye-i Gemen. İcare-i bağ der karye-i Gemen der yed-i veledi Sinan.
Yalvaç’ta Yaka Camii denilen ve köhne deftere kayıtlı caminin geniş vakıfları vardı. Yalvaç Subaşısı Kundanoğlu Mustafa Bey "Cuma gün 7 nefer kimesne cem olup Hazret-i Resul ruhu için bir hatim” okumaları için Yalvaç’taki küçük hamamın 600 akçe tutarı gelirini vakfetmişti. Devlethan Beyin de bu camii hafızlarına Yalvaç’taki Meydan Hamamı’ndan hisse vakfettiği görülmektedir. Ayrıca Devlethan Bey Senitli köyünü de bu caminin hafızlarına vakfetmişti (Arıkan, 1988: 142).
Yaka Camiin şimdiki adı Devlethan Camiidir. Bugüne kadar kim olduğu bilinemeyen Devlethan Beyin, bu kayıttan Yalvaç Subaşısı Kundanoğlu Mustafa Beyin yakını Kundanoğlu Devlethan Bey olduğunu anlaşılmıştır.
29. İlhak: Eğirdür tevabi’inde Seki Bağı dimekle maruf mevzi’ içindeki evleri ve hududı içinde olan mezari’in ve bağlarının ve bağçelerinin ve bostanlarının ve bi’l-cümle haddi ve sınurı içinde boz yaturından ki, balıklagu köprüsüne ve andan Aslanoğlu köşküne ve bahra ve bahırdan dağa varınca onca yir mezkûrenin [Lutfi Ağa] vakfıdır diyu defter-i köhnede mukayyed.
Seki Bağı, Konya yolu ile Akpınar yolunun sağ köşesidir. Bir zamanlar burada Hıdırellez’de kadınlar panayırı gibi eğlentiler tertip edilirmiş. Boz yatırı, Elikepçeli denilen yatırdır [Eğridir Ansiklopedisi 2005: 82]. Arazi’nin hududu; Elikepçeli’den, Balıklağı köprüsüne, oradan Arslanoğlu köşküne, köşkten bahra [deniz, göl], bahırdan dağa olup, bugün için göl altında kalmıştır. Bu belge, göldeki değişimi açıklar. Bu Arslanoğlu, İnançoğlu Ali’nin oğlu, Arslan’ın oğlu olmalıdır. Uc Gazisi Mehmed Bey veya Şah Menteş’in damadı İnançoğlu Ali’nin ilk merkezi, Eğridir-Denizli’dir.
Ulu Arif Çelebi [öl. 1319], birkaç kez Denizli [Eğirdir] ve havalisine seyahatler yaptı. Yinanç Bey ve kardeşi Togan Paşa, Tavas emiri İlyas Bey ve Çelebi Mehmet Bey Mevlevilik tarikatına girdiler. Orada Mevlevî zaviyesini kuran Kadı Necmeddin Lâdikî ile Nakîb oğlu şöhreti ile tanınan Tâceddin de Müderris, şair ve mevlevî idi (Turan, 1998: 517 < Eflâkî).
30. Karye-i Todurga. [Dodurga karyesi öreni, Çetince hududunda ve Keçili tarafındadır].
31. Karye-i İleyler. [İleyler, İleydağı ve İleyidağı da yazılır. İleyidağı, Khelidonia [Kırlangıç] adının bozulmuş hâlidir.
32. Mezra-i Derbend-ağzı Çukuryeri. [Koyungözlü Ali’nin bir zaviye kurması için Hamid Beyin [Amourios] 1303’de sattığı mezranın sınırları; kıblesi Derya, şarken Taşkesdik, şimalen Bozdurmuş dağları, garben Kırlangıç [Yun. Khelidon] denen çay].
33. Vakf-ı zaviye-i Şeyh Kumari [Humar-i] der nefs-i Uluborlu. [Uluborlu Humar köprüsü, bu isimle ilgili olmalıdır].
34. Bağ; der an şehir [Uluborlu]. [Biz bunu daha önce hatalı olarak Limen-şehir okumuştuk].
35. Vakf-ı mescid-i Ak, der nefs-i Uluborlu. 35.2. İmirce/Emirci Ak mezrası. [İmirce, küçük bey demek. Prof. Erdoğru].
36. Vakf-ı mescid-i mahalle-i Mansur, tabi-i karye-i Hisar-ardı. [Nüfus kayıtları ve halk arasında Masır olarak zikredilir].
37. Vakf-ı çâh der karye-i Çeltek. [Çâh=kuyu. Çeltek, bir Oğuz alt boyu. M. Akif Erdoğru]. Üç yol ağzı Kör-kuyu.
38. Çiftlik-i Mehmed der karye-i Köternek [Kötürnek], tâbi-i Afşar [Zeamet-i müşaru’n-ileyh]: […] Mehmed v. Yunus, Basat b. O; Masat v. Mehmed; Çalabvirdi b. O; Davud v. Çalabvirdi. [Tanrıverdi, Tanrıvermiş, Tanrıbermiş]
Kötürnek köyünde; İsmail Sekmen [1914-2010] adlı şahsa Masat veya Masat İsmail derlerdi. Masat, bir lâkap olup, sanki o kişinin her söze kanan saf biri olduğunu anlatırdı. Masat, ayrıca bıçak bileme kayışı. Bu defterlerdeki Basat, Çalabvirdi, Karlı Barak, Yayla, Kubad, Esun Bek, Alpagud, Karkın, Elbengi [Yelbengi], Şah Bula Hatun, Balı, Humar Hatun, İne [Cuma] Şah ve sair isimler, o günkü Türkler hakkında mühim bilgiler vermektedir.
Sonuç
Asya eyaleti içindeki Küçük Firikya, Firikya Epiktetus, Firikya Salutaris, Galata Salutaris, Yukarı Firikya ve daha başka adları bulunan Hellespontus, Firikya Hellespontia veya Kemer Boğazı bölgesinden çok küçük bir demet sunmaya ve mâziyle köprü kurmaya çalıştım. Mâzideki birçok ismi günümüzle irtibatlandırdım. Daha onlarca ismi diğer çalışmalarımda bulabilirsiniz. Kemer Boğazı’ndaki nehrin üzerinde bir köprü bulunduğu, bu nehir için 1148’de Menderes denildiği bir kez daha görülmüştür.
Miryokefalon harbindeki birçok isim, Yenice arazisindedir. 1176’da Türk-Bizans sınırı, Marsyas’ın karıştığı Kemer Boğazı’ndaki Menderes’ti. 1530’da Gelendos karyesi, gölün garbındaki Barla nahiyesine, Barla da gölün şarkındaki Afşar kazasına tâbiydi. Bu hâl, tarihçiye bir şey ifade etmeyecek mi? Yer adları bakımından tarihle uyum içinde, Isparta ve kazaları: Afşar [Gelendost], Ağros [Atabey], Anamas [Aksu], Eğirdir [Denizli], Gönen, Karaağaç [Şarkîkaraağaç], Uluborlu ve Yalvaç hariç, başka bir yer var mı bilmem. Hüseyin Namık Orkun [1902-1956], yıllar önce bu gerçeğe işaret etmiştir. Çaka Bey [öl.1095], Miryokefalon şehitleri [1176], Sultan Keyhüsrev’in [öl.1211] ilk kabri, Koru tepedeki Müslümanlar Mezarlığı’ndadır [bk.İbn Bibi, 2014: 140].
R.1: Çirişli Dağı güney yamacındaki Sarnıçalanı’ndan [Sangia köyü], Koru tepe, Bigadiç [Marsyas] nehri, Eğirdir Gölü ve Anamas dağları.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynaklar ve Tetkik Eserler
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Cebeci Ahmet-Topraklı Ramazan (2018): 16. Asırda Hamid Sancağı-Boğaz Köprüsü, Sistem ofset-Ankara.
İbn Bibi (2014): el-Evamirü’l-Alâ’iye fi’l-Umuri’l-Ala’iye, Selçuknâme II, Çeviri: Mürsel Öztürk, TTK-Ankara.
Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Kurat, A. Nimet (2016): Peçenekler, Yay. Haz. Ahsen Batur, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Ransimın [St. Runciman] (1987): Haçlı Seferleri Tarihi 1100-1187, 2. Cilt, Terc. Fikret Işıltan TTK-Ankara.
Ramsay, W. M. (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
R.5: Yalvaç’ın Alaşehir oluşuna işaret, Örkenez [Bağkonak] sokak levhası.
Miryokefalon coğrafyasını gösteren madalyonun tura yüzü