Kitap kapakları. Bizanslı Gözüyle Türkler, Pahimeris, çeviren İlcan Bihter Barlas.
Tanıyalım mı? Bizanslı Gözüyle Türkler
Öz
Bu makalenin amacı, İlcan Bihter Barlas’ın 2009 yılında Bizanslı Gözüyle Türkler adıyla yayınladığı Pahimeris tercümesi hakkındadır. Bu tercüme Göller Bölgesi ve bilhassa Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişim bilinmeden yayınlandığı için, birçok yer adı ve olay yanlış yorumlanmıştır; yanlış yerleştirilmiştir. Kitap, açıklamalar görmezden gelinerek okunursa bir fayda sağlar; değilse Barlas’ın yaptığı hataları, okuyucu da yapacak ve doğruya ulaşmak mümkün olmayacaktır. Aslında bizim Barlas’ı tenkîd ettiğimiz gibi, Barlas da Pahimeris’i eleştirmeliydi. Bu işi Bilge Umar ve W. M. Ramsay, çokça yaparlar ve okuyucunun doğruyu görmesini sağlarlar. Bir misal: kitaptaki Sangarios, Menderes, Boğazın Asya ırmağı ve Skamandros’un aynı ırmak olduğunu ne Pahimeris, ne de İlcan Bihter Barlas bilmektedir. Pahimeris de eserini masa başında yazmış demektir.
Açar Kelimeler: Pahimeris, Georges Pachymérès, Relations Historiques, İlcan Bihter Barlas, Bizanslı Gözüyle Türkler
Giriş
Pahimeris’in Türkçeye kazandırılması çok yararlı olmuştur. Zira Pahimeris, Uc Beylikleri hakkında çok mühim bilgiler vermektedir. Onun için bu çeviriyi teşvik eden Mehmet Ersan ile çeviriyi yapan İlcan Bihter Barlas’a teşekkür ederim. Bu çeviri Göller Bölgesi ve bilhassa Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişim bilinmeden yapıldığı için, birçok yer adı ve yorum hatalıdır. Ben söz konusu yanlışlara dikkat ederek bu kitaptan çok yararlandım ve bazı makaleler yazdım ve bu yanlışlara da dikkat çektim. Kitap 2024’de üçüncü baskıyı yapmış olmasına rağmen, birinci baskıda; açıklamalardaki [dip not] kaymaları, üçüncü baskıda da aynen tekrar etmiştir. Yâni aradan 15 yıl geçmiş olmasına rağmen ilk baskıdaki hatalar düzeltilmemiştir. Kitap, sanki yasak savma kabilinden olup, kitapta bir dizin de yoktur. Bibliyografyadaki 91 adet kaynak ve tetkik eser, maalesef kitaptaki yanlışlara engel olamamışlardır. Yazarın iletişim adresi ve telefonu da verilmediği için kendisine hatalarını söylemek mümkün değildir. Prof. Dr. John Haldon’a ulaşmak mümkün, lâkin bizim genç yazarlara ulaşmak asla mümkün değildir.
Amourios ve Menteşe ile yer adları, hataların başında gelmektedir. Çeviride 90 eserden yararlanılmış, ama ne hikmetse bunlar arasında olayların çağdaşı Akropolites ve Hamdullah Müstevfî-yi Kazvinî ile Anna Komnena, Grigoras ve Khalkokondiles yok; belki var da ben göremedim.
Kitaptaki Hatalar
Yer adları hakkında Veli Sevin, Bilge Umar ve sair eserlere güvenmek büyük hatadır. Zira yer adları hakkında yayınlanmış eserler, Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişim bilinmeden yazıldıkları için hatalarla doludurlar; nerede ise doğru yok gibidir. Çok çarpıcı olması bakımından iki misâl vereyim. Sayfa numaraları, 2009 ilk baskıya göredir.
1. Eserde Sakarya yazılan Sangarios [s.31], Sangaris [s.74], Méandre/Menderes [s.75, 88, açık. Nu. 105 değil, 106], Boğazın Asya ırmağı [s.80] ve Skamandros [s.90], hepsi de aynı ırmaktır ve bugün için Eğirdir Gölü altında kalmıştır. Bugün bu ırmak yok. Zira 500 yıl önce coğrafya değişmiştir. Pahimeris’in coğrafyayı bilmediği ve kitabını, duyumlar ve başka eserlerden masa başında yazdığı anlaşılmaktadır, Eserlerini masa başında yazanlar, sadece Pahimeris değildir; Herodotos, üç Halys’ten, Strabon iki Sangarios’tan bahsettiklerini bilmemektedirler. “Tarihçilerin kutbu” kabul ettiğimiz Prof. Halil İnancık da, iki İznik [biri Mikra Nikaia] bulunduğunun farkında değildir.
2. Hâlâ Amourios, Ales, Menteşe, II. İzzeddin Keykâvus ve çocukları meselesini yanlış biliyor ve çözmek için samimi bir çaba göstermiyor; gösterenleri de beğenmiyoruz. Zira Zeki Velidî Togan’ın, yaklaşık bir asır önceki; “Uc Türkmenleri Hamidoğulları, daha Hülegü Han yeni geldiği sıralarda Selçukluların itaatinden çıkarak Hülegü'ye elçi göndermiş, ondan sancak istemişler. Reisleri Mehmed Bey ve kardeşi İlyas ve yakınlarından Sevinç Bey, Mısır tarihlerinde, Selçuklulara karşı Moğollarla birleşen ve onlardan sancak alan beyler sıfatıyla zikrediliyorlar”. Ve “Melik Rükneddin Kılıç Arslan Keyümers isim ve lakâplarını taşıyan zatı” tartışmıyoruz [Togan, 1981: 320 ve 325-26].
Amourios, Amorionlu anlamına Hamid Beyin nisbesidir. Zira Emirdağ’da sanılan Amorion, gerçekte Uluborlu, Amourios’un oğlu denilen Ales [Hales] ise Ali değil, İlyas’tır. Prof. Zerrin Günal, İlyas için “Amourionlu Ali” diyerek bizi tasdik etmiştir (Günal Öden: 1998: 291). Herkesçe malûm, İlyas için Ellez deriz; Keçiborlu Kılıç ve Senir köyleri, Burdur-İlyas köyü için Alles, İlyas köyü ise, kendi köyleri için Ellas der. Pahimeris, İzzeddin adını iki “z” yerine tek “z”, iki “d” yerine tek “t” ile Azatin yazar. Buna kıyasla Alles adını da Ales yazmıştır. Mesele bundan ibarettir.
Selçuklu’nun Moğol boyunduruğuna girmesinden 18 yıl sonra beyliğinin tanınması şartıyla Hülegü’den sancak alan Mehmet Beyin beylik sınırı: Eğirdir [Lâdik], Hüyük-Göçeri [Honas] ve Derebucak-Çamlık’tı [Dalayman] [1261]. Hülegü’ye gitmediği için, Beyşehir bölgesinde Moğol destekli 4. Kılıçaslan’a yenilen ve kendisine aman verildiği hâlde 1262’de 4. Kılıçaslan tarafından Şarkîkaraağaç’ta şehit edilen Mehmet Beyin Türk adı, Şeh Menteş [Menteş-şah] idi. Menteş’in, aslı Biñtaş olup, b-m değişimiyle Menteş, Menteş-şâh ve Menteşâ olmuştu. Yâni Mehmet Beyin Eğirdir ile Seydişehir arasında kurduğu beyliğinin ilk adı Menteşe idi ve Ertuğrul-şah Bey, Menteşe’ye tâbiydi. Menteşe adı, 50 yıl sonra Milâs’ta tekrar ortaya çıkacaktı. “Bu düğümü kim çözerdi, fikir başka-başka olmasa”.
Menteşe’nin Hamid ve Aydın olmak üzere iki oğlunu biliyorum. Bilâhare Hamid Bey Amourios, Aydın Bey ise, Menteşe aile adıyla anılacaktı. Aydın Bey, 1296’dan çok önce öldü. Eski Tralleis’teki [Barla] dul karısı, Alexios’un evlenme teklifini reddetti ve hazinelerini alarak Melanoudion yanındaki kaleye [Yenice Sivrisi veya Sarnıçalanı] çıktı. II. Mesut’un 1304’de ağır hastadır. O sıralarda Melik Rükneddin Kılıç Arslan Keyümers, sultanlığını ilân etmiş olmalı idi. Bu olay üzerine Hamid Bey, yedi oğluyla birlik biat için Konya’ya gider ve eski kinini unutmayan Melik Rükneddin Kılıç Arslan Keyümers tarafından 1305/1306’da şehit edilirler. İlyas, mucize eseri kurtulur ve Alâyi Han’a sığınır. Buradaki iki aylık Moğol kuşatmasından da kurtulur. Osman Bey ve birçok Türkmen’le birlik Melik’in topraklarına saldırmaya başlarlar. İlyas Bey, 1308’de Melik’i meydana davet eder ve teke tek yapılan dövüşte Melik’i öldürür ve Selçuklu son bulur. Böylece İlyas Bey ve yakınları Batı Anadolu’yu aralarında bölüşürler.
Aydın Beyin [Sahil Beyi Menteşe] oğlu Mesut, Milâs’ta Menteşe, diğer oğlu Mehmet ise İzmir’de Aydın; Hamid ve Aydın Beylerin amcaları Alp-ağa [Büyük Alp] İlyas Beyin Saruhan’dan torunu İlyas, Manisa’da Saruhan; Hamid oğlu İlyas ise Hamid oğulları beyliklerini kurarlar. Osman ise Hamidoğulları’na tâbi kalır. Osman’ın 1324’te ölmesi üzerine Orhan, kardeşlerinden kaçarak Mysia’daki Olimpos Dağı'na gitti (Halkokondiles, 2014: 31). Çünkü Mysia, Uluborlu-Yalvaç bölgesi, Olimpos ise Barla dağıydı ve burada Hamid-oğlu İlyas’ın oğlu Dündar vardı. Dündar Bey, böylece Orhan Beyi, bey tanıdı; Aralık 1326’da Dündar Beyin öldürülmesi üzerine de Orhan bağımsız oldu. Bu bilgileri Barlas’ın kaynakçasına almadığı Kazvinî’- Tarihî Güzide ile Halkokondiles- The Histories’ten istidlâl ettim.
İlcan Bihter Barlas ise, maalesef yanlış bilgileri tekrar etmektedir. Diğer hatalara gelince:
3. Doğu sınırındaki dağlar [s.29]: Açıklamada Rhomaide dağları denilmektedir. Rhomadi, Arapça Remadi [kül rengi, boz] olup, Hoyran Gölü’nün şarkındaki Çirişli Dağı’dır. Bu dağın tarihte daha birçok adı var. Gelendost bölgesi bu dağ için Bozdağ der. Doğu [Asya eyaleti] sınırı, Mad.1’de zikrettiğimiz ırmak olup, ırmağın şarkı Asya, garbı Avrupa veya Batı’dır. Kemer Boğazı’nın garbındaki Garip köyünün adı, Garp [Batı] anlamınadır. Boğazdaki ırmağın bir adının “Boğazın Asya ırmağı”[s.80], diğer adının Avrupa [Anna Euros; Akropolites Ebros] olması, bu ırmağın hudut olduğunu gösterir. “Doğu sınırını teşkil ettiği söylenilen Megalos Potamos [Büyük Nehir]” (Ramsay, 1960: 176) dahi, Kemer Boğazı’ndaki, bugün göl altında kalan ırmaktır [bk.Har.1-2].
4. İmparator, Sultan’ın maiyetindeki kadın ve çocukları İznik’e yolladı; Sultan’ı yanında sefere götürdü [s.36]. Bu İznik, Senirkent-Uluğbey köyü; sefere gidilen Batı ise, Uc Türkleri’nin bulunduğu Boğaz civarıdır. Barlas, İznik [Nikaia], Efes [Ephesos], Tralleis, Philadelphia, Tripolis ve Lâdik [Laodiceia] vs. gibi ikinci şehirleri bilmiyor olmalıdır. Ramsay’ın, Har.4’te gösterdiği Nikaia, Nymphaion, Tralleis ve Tripolis’in yerleri yanlıştır. Zira Nikaia [Mikra Nikaia] ve Nymphaion, Senirkent-Uluğbey; [Eski] Tralleis ve Tripolis ise, Barla’dır. Har.4’teki Alaşehir’den farklı bir Alaşehir Yalvaç; bir Lâdik de Eğirdir’dir. Barla’nın Sart, Attaleia [Antalya], Neutroja [Tralleis: diğer Truva] gibi adları da var.
Miryokefalon harbinden sonra Manuel, antlaşma şartlarına uymadı ve Doryleon [Eskişehir] kalesini yıkmadı. Sultan, 1178’de Bizans kentlerini yağmalaması için 20 bin seçme askerle Atabek’ini gönderdi. Atabek, Tralleis [Aydın] ve Firikya Antakyası’nı zaptetti (Khoniates, 1995: 133). Henüz Uluborlu bile alınmadan [1182’de alınacak] Atabek, Türk-Rum sınırının [Kemer Boğazı] 325 km batısındaki Aydın’a helikopterle mi gitti? Aydın’dan gelerek de Yalvaç [Firikya Antakyası], öyle mi? Işıltan yanılmıştı, ama Barlas, onu taklitle, on kez yanıldı.
Har.4: Asia, Lydia, Caria [Ramsay, 1960: 100]. Ramsay, Asia’nın yeri hakkında yanılıyor ve ikinci Lydia ile Karia’yı bilmiyor.
5. Haimos [s.45], Senirkent ile Şuhut arasındaki Sultan Dağlarının devamı olan Bozdurmuş Dağlarıdır.
6. Ganos [s.46, açık.48] malûm Trakya’da değil, Asia eyaletindeki Trakya’da [Thrakesia] olmalıdır.
7. Trakya, Barla önü; Enez [s.47], Barla-Ainos [bk.Har.3]. Gemiyle Kırım’dan İstanbul yakınına gelen Kutlug Melik’in Enez’e gelmesi söz konusu olamaz. Kutlug, gemiyle Karadeniz Ereğli, oradan Barla-Ainos’a gelir; Sultanı ve Senirkent-İznik’teki yakınlarını kurtarır; geldiği yoldan Ereğli’ye, oradan da gemiyle Kırım-Suğdak’a gider.
8. İznik’in Tatarlar tarafından istilâsı söylentisi [s.50]. Bu İznik, Bursa-İznik değil, Senirkent-Uluğbey’dir [İznik].
9. Sozopolis, Uluborlu [s.57]. Agathapolis, Agathias’ın şehri Myrina veya Asia ili- Aya Agapetos (Ramsay, 1960: 249).
10. Tralles’in Türkler tarafından tekrar zaptı [s.59]. Tralleis, Aydın değil Barla; Menteş Bey ise Aydın Reis’tir. Tralleis’i, 669 [1271]’de Menteşe Aydın [ve Ertuğrul] fethetti. Halkokondiles, Ertuğrul, Toroslar’da muhkem bir kaleyi fethetti der [s.17]. Menteşe Aydın, Barla’yı 1282’de ikinci kez fethetti. 1296’da Alexios, Barla’yı tekrar istirdat etti.
11. Türkler’in, Tralleis’ten önce fethettikleri Nyssa [s.60], Sultanhisar değil, Asia eyaletinde bir kentti. Sikkeler, Chalcedon, Hiorakles, Nicaia meclisi ve bütün kilise listelerinde Tralleis’le alt alta ve Asia eyaletinde gösterilir. “Akharaka, Tralleis ile Nyssa arasında idi” bilgisi yanlıştır (Ramsay: 1960: 100, 120). Akharaka Kötürnek, Tralleis Barla’dır ve gerçekte Nyssa, Barla önlerindedir.
12. Genç imparatorun [II. Andronik] kaldığı Nymphée [s.60], Nif değil, Senirkent-Uluğbey [Nymphaion] idi.
13. İmparatorun gerçek amacı Trakya’yı kazanmaktı [s.61]. Bu Trakya, Barla önündeki Trakya’dır.
14. İmparator Trakya’ya varıp [s.60, açık.75] ifadesi anlamsızdır. Zira İmparator ve İstanbul, zaten Trakya’da değil mi? Buradaki Trakya, Barla önüdür. Mad.32’ye göre bu Trakya’da bir Selymbria ve bir Raidestos olmalıdır.
15. Mikhail Glabas [s.66], Mikhail Galabas, o da Galabetzes [Anna, 1996: 266], yâni Yalavaç olmalıdır.
16. Amaç onları Bizans topraklarının dışına, yâni Trakya’ya doğru sürmekti [s.66]. Trakya, Bizans toprağı değil mi? Bu ifade ancak, Trakya’nın Barla önündeki Trakya anlaşılması hâlinde bir anlam kazanır.
17. Alexios Filanthropenos, doğu toprakları komutanıdır [s.68]. Doğu, Barla ve iki göl arasındaki nehrin şarkı olup, doğudan akıp gelen Yalvaç çayı [Orgas], bu nehre dökülür. Yalvaç çayının kuzeyi ilk Lydia, güneyi Karia’dır.
18. Ege Denizi [s.68] iyi düşünülmeli. Ertuğrul’un denizcilik yaptığı Ege Denizi, eski Eğirdir Gölü idi [Har.1-5].
19. Nogay’ın Alakke’den oğlu Goke’nin [s.69] adının, Gelendost-Köke köyünde yaşadığını düşünüyorum.
20. Edirne’ye sığınan Terter [s.70. Tartar, Tırtar, Tatar?]; Edirne [Hadrianopolis] Kötürnek köyüdür.
21. Tırnova [s.70], Svetoslav ve annesi İznik’e hapsedildi [s.71]. Tırnova? Ama İznik, Senirkent-Uluğbey’dir.
22. Mouzalon’un İzmit Bozgunu [s.72 ve devamı]. Ali Amourios ve Melik Masour meselesini Mad.2’de izah ettim. [s.73]’deki Nif, Uluğbey [Nymphaion], Edremit ise Yalvaç-Aşağıtırtar köyünün yerindeki Damatriu veya Asia [Anatolikon] ilinde, Khliara ve Pergamon’la birlikte anılan Atramytion olacak [bk.Har.5; Kho niates, 1995: 103]. Bu bölümdeki [s.72-79]’deki açıklamalarda kaymalar var. Barlas, [s.74]’de nehirlerin tasvir edildiği kısmı, ne hikmetse çevirmemiştir. Hâlbuki burada coğrafyayı bilmeye yarayan bilgiler var. [s.74]’deki Sangaris ile [s.75]’deki Méandre aynı olup, Kemer Boğazı’ndaki ırmaktır. Buradaki İznik Uluğbey, Hales’in zonu [İlyas’ın bölgesi] anlamına gelen Halizones, Yalova-Karamürsel arası değil, malûm Sakarya üzerindeki Bilecik-Söğüt bölgesidir.
“13.yy’da, günümüzdeki Karamürsel ve Yalova arasındaki düz kıyı ovası ise Halizones toprakları ya da Yalak Ovası adlandırılıyordu” (Ulugün, 2010: 10, Yalova Valiliği, İl Çevre Durum Raporu, 2004, s. 3)” ve “Andronikos, 1290 yılında Sangarius yöresini ziyaret ederek Türk korkusu içinde yaşayan sınırdaki yöre halkını korumak üzere çevre kaleleri onartır. Bölgede önemli bir nüfus vardı, örneğin asi bir Bulgar, daha önceki asi Lachanas olduğunu öne sürerek Sakarya üzerindeki Halizones’den önemli bir güç toplayabilmişti (Ulugün, 2010: 75, Pachymeres, II, 188-192, aktaran Foss, 1990, s. 174-175)” diyen Ulugün, kendiyle çelişir: Halizones’i hem Yalak ovası, hem de Sakarya üzerinde gösterir. “Bunu öğrenen Osman Gazi, 1300’de Yalakdere’ye bir öncü birlik gönderdi. Bu birlik, Mouzalon’un adamlarıyla tahkim ettiği anlaşılan kaledeki karargâhı etkisiz hale getirecek ve Halizones topraklarına [Yalak Ovası] giden yolu açacaktı” (Ulugün, 2010: 135) diye devam eder.
Sangarius, Kemer Boğazı’ndaki ırmak; “Sakarya üzerindeki” denilen Sakarya ise malûm Sakarya’dır.
23. Doğu’daki topraklar gittikçe çürüyor. Düşmanla aramızda tek sınır boğazdı [s.78]. Doğu, Kemer Boğazı ve buradaki ırmağın şarkı; boğaz ise, Kemer Boğazı’dır. Amourios’u Mad.2’de açıkladım. Bithynia, Mysia, Phrygia, Lydia ve Anadolu, hepsi de Kemer Boğazı bölgesinde birbirleriyle iç içe girmiş küçük bölgelerdi. Anadolu eyaleti içinde Küçük Firikya, onun içinde Thrakesia, onun içinde de Lycia vardı. Mysia, Uluborlu-Yalvaç arası; Lydia, Yalvaç çayı kuzeyi, Karia güneyiydi. Biri İzmit ve Bursa-İznik bölgesi, biri de Senirkent-İznik bölgesi olmak üzere iki Bithynia vardı. Larissa- Afşar köyü, Kapıdağ yarımadasında denilen Kyzikos [s.78, açık. 116 değil, 117 olacak] tamamen uydurma ve Hellespontus’ta gösterilen Kyzikos ise kesin olarak Afşar-Kızık mevkii Aktaş örenidir [bk. Har.3-5].
24. Türkler’in boğazı geçip; Boğazın Asya ırmağı; Kıyıdaki kaleler; Boğaz aramızda tek sınırdı [s.80] denilen boğaz Kemer Boğazı; kıyı eski Eğirdir Gölü kıyıları idi. [s.81]’deki Chle, Astrabete ve Anagourdys, Platanea, Kroulla ve Katoikia’yı tam bilemedim, ama Barla-Gelendost arasındaki Thrakesia teminde olmalılar. Zira, bunu, “Thrakesion teminde yer alan Armakourion, Plateia Petra ve diğer kaleleri ele geçirdiler. Skleros isyan etmiş, yakını Basileios, Trakya bölgesini istila etmişti” [Skylitzes, 2016: 77] kaydından çıkarıyorum. Ünlü İznik, kesin olarak Uluğbey; Belokomis, Köke-Angelokome arasında; Angelokome, Marsyas ırmağı kıyısı ve Mazı [Marsia] bağlarında; Rumların Melangeia’sı Yassıören; Herakleion [Pelagonia], Kemer Boğazı şarkı ve Anayol üzeri; Neankomis [Neakome], Anayol üzeri ve Marsyas [Aisepos] ırmağı [Yenişarābı] kıyısındaki Yenişar Harımı yanındadır. “Belokome’liler Bizanslılarla ittifak yapınca Osman, yaşayanları öldürdü ve şehri halkından yoksun bıraktı” [s.82]. Söğüt [Sagouda: Salice] adı gibi, Belokome de Bilecik’e taşınmış olabilirdi. [s.82]’deki Brousse Uluborlu Bahar mevkii; Pegai ise Yenice köyü Bigadiç pınarı yanındaki Angelokome olmalıdır. [s.86]’daki Anaia, Kyzikos yakınında bir yer, Philadelphie ise Manisa-Alaşehir değil, [s.88]‘deki Alaşehir, yâni Yalvaç [Antakya] olmalıdır. “Aisepos nehri kıyılarında, Aulonia ovasında nehrin sol kıyısında Polichna; ondan sonra Paleskepsis gelir; Aisepos nehrinin sağ sahilinde Polichna ile Paleskepsis arasında Neakome ile Argeria bulunur” (Strabon, 2009: 603) kaydı, açık olarak yer belirler. Aulonia, Yenice’nin batısındaki ova; Neakome, Yenişar-harımı mevkiinde; Argeria, Polichna ve Paleskepsis ise Neakome yakınındadır.
25. Menderes Derebol [Tripolis, s.88], Barla ve Barla ile birlik iki göl arasındaki ırmak [Menderes] kıyısındadır.
26. Skamandros, iki göl arasındaki veya Kemer Boğazı’ndaki ırmak; Kenchereai ise Boğaz’daki bir kentti ve Çankırı ile hiçbir ilişkisi yoktu. Büyük ihtimal Boğaz’daki Miryokefalon kalesinin farklı bir adıydı [s.90-91].
27. Alaşehir [s.93], Yalvaç; Amourios [s.94], Hamid Bey; Sakarya ırmağı [s.95], malûm Sakarya idi ve Hamid, imparatorla iki kez antlaşma yapmış; adamlarını [Ertuğrul ve ona tâbi Türkler] yerleştirmek için Sakarya bölgesinden toprak satıl almış ve bölgenin idaresini de oğlu İlyas’a [Alles] vermişti. İşte Halizones, bu topraklardı.
28. Doğu’da Attaleiotes, isyan etmişti [s.98, açık.164- Attaleiotes, Alanların bırakıp gittiği Magnesia kentinde halkın tam desteğiyle yönetime el koymuştur]. Doğu, Asia eyaletidir. Magnesia, Barla önünde ve ırmak [Menderes] kıyısı bir kenttir. Bu Attaleiotes de, Mikhail Attaleiates [1030/35-1085] gibi Barla [Antalya]’dan olmalıdır.
29. Kouboukleia, Uluborlu-İleydağı [Khelidonia, Kıbakıb]; Olympos, Uluborlu- Barla dağı; Mysia, Uluborlu-Yalvaç arası; Lampsakos, Senirkent-Kayaağzı yanı; Çanakkale Boğazı [Hellespontus], Kemer Boğazı [s.99-100].
30. Tyraia ve Ephesse, Gelendost-Hüyük önünde; Sasan Bey, Aydın Beyin damadı; Menteş, Germiyanlı değil, ata Menteş veya Uc Gazisi Mehmet Bey; diğer Menteş ise, onun oğlu Aydın Beydir [s.100].
31. Amourios, Nif, Atramytion isimlerini [s.106] Mad.2 ve Mad.21’de açıkladım.
32. Pegai, Yenice köyü Bigadiç pınarı yanındaki kenttir. Katalanlar, Türklerle birlikte Raidetos’u kuşatıp, bu kaleyi Trakya’yı gözetlemek için üs olarak kullanmayı planlayınca imparator, buradaki insanları götürmeyi denemek için iki triere [küçük gemi] yollamıştı [s.107]. İmparatorun hastalığı nedeniyle, denizden [eski Eğirdir Gölü], gemiyle Raidestos’a kadar gitmeye karar verdiler [s.62]. Bu iki kayda göre Raidestos, Barla veya yanındadır. Katalanlar, Kemer Boğazı bölgesindeki paralı askerler; Trakya, Barla önü olup, Barla, Trakya ovasından 125 m yüksekte ve tabir caizse Trakya, Barla’nın ayağı altındadır. “Manuel, Apameia’ya gitti; Paskalya’yı Selymbria’da geçirdi [9 Nis. 1167]; iyileşince Philippopolis [Kayaağzı], oradan Sardike’ye [Uluborlu önü Triaditza] gitti; daha sonra Doğu’daki Damatrys’te avlandı” [Kinnamos, 2001: 190-191] kaydı, tam olarak Kemer Boğazı bölgesini işaret eder [bk.Har.5].
33. Çanakkale Boğazı, Kemer Boğazı; Tzouroulos, Çorlu değil, Şuhut-Çoru, şimdiki Demirbel köyü; Apros ise bir adı da Aspra olan Hoyran ayağındaki kenttir [Bergama] [Anna, 1996: 69, 76] [s.108-109],
34. İznik, Uluğbey; İznik’i koruyan Karahisar, Uluğbey yakını bir kale, belki Trikala’dır [Trikokkia?] [s.109].
35. Fokai [Foça], Ainos [Enez] ve Limenopolis aynı yer olup, Menderes’in ağzındadır [s.110]. [bk.Har.3, 5].
Sonuç
1. Tarihçi Batı’yı, Çanakkale Boğazı’nın batısı, Trakya’yı da yalnız malûm Trakya sanmakla yanıldı. Zira, kaynaklarda Batı kavramı, Kemer Boğazı batısı içindir; Senirkent-Garip [Garp] köyü buna şahittir. Bir Trakya da Barla önünde var. Kıral Yolu ve Çapalı-Uluborlu arasına MS. 135’de dikilen bir taşta: “Apollonialılar, Lycialılar ve Dağlı Trakyalılar …” (Ramsay, 1960: 187); Uluborlu’daki [Apollonia, Amorion] Ogüst yazıtında: “Apollonia, Lykia, Thrakia halkı …” kazılıdır. 2. Romania, Makedonia, Selanik gibi isimler Kemer Boğazı çevresinde de olup, bunlar koloni isimleridir. 3. Botaneiates, Küçük Nikaia, Nikaia, Nikopolis, Lampe, Dristra vs. gibi birçok adı olan Senirkent-Uluğbey, Attaleiates ise Barla-Antalya’dan olmalıdır. Romen Diyojen’in valilik yaptığı yer, Uluborlu ovası olup, burada Sardike adlı kent var. Zamanımızda da olduğu gibi Attaleiates hemşerilerini tutuyor. Romen Diyojen’in Uluborlu’da 1069 tarihli bir büstü var. 4. Küçük Firikya, Firikya Epiktetus, Hellespontus, Firikya Salutaris [Kutsal Firikya], Galatia Salutaris gibi adları olan Kemer Boğazı bölgesi [Menderes bölgesi], keşiş alaylarının yerleşmesi için ikinci Filistin’dir [Wittek, 1999: 25]. Bu yüzden bura tarihi, İzmirli [Myrina: Apameia] Agathias, Sykeon Azizi, St. Theophanes, Cedrenus [Şuhut-Arızlı], Skylitzes [Thrakesia’lı, Kemer Boğazlı] ve birçok buralı ve bu bölgede bulunmuş tarihçiler tarafından doğru olarak yazılmıştır. 5. Bölgede vukûbulan coğrafî değişim sebebiyle tarihî coğrafya bilinememiş ve bölgede vukûbulan olaylar, başka yerlere götürülmüştür. Şimdi maalesef, bu yanlış tarih, doğru sanılmaktadır.
Şayet, ülkede değil 206, bir üniversite bile olsaydı Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi araştırır; bir sonuca bağlar ve Ramazan Topraklı’nın iddialarını yüzüne çarpardı. Şayet ülkede bir üniversite bile olsaydı, tarihimizdeki yanlışların düzeltilmesi için yabancıların kararını beklemez; Menteşe ve Amourios meselelerini kendimiz çözerdik. Bu toprakları, bu toprakların coğrafyasını, dilini, yer adlarını yabancılar mı iyi bilir; yoksa bizler mi iyi bilmeliyiz?
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynaklar ve Tetkik Eserler
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
Günal Öden, Z. (1998): “Türkiye Selçuklu Sultanı II. G. Mesud Hak. Bazı Görüşler”, Belleten, C.61, S.230-32, s.287-300, TTK-Ankara.
Khalkokondiles, Laonikos (2014): The Histories, 1. Bölüm, Çev. Anthony Kaldellis, Londra.
Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çeviri: Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Kinnamos, Ioannes (2001): Ioannes Kinnamos’un Historia’sı, Çeviri: Işın Demirkent, Türk Tarih Kurumu-Ankara.
Pahimeris [Pachymeres], Georges (1984): Relations Historiques, I. Livres I-III, Edition, Introduction et Notes par A. Failler-Paris.
Pahimeris [Pachymeres], Georges (2009): Bizanslı Gözüyle Türkler, Çeviri: İlcan Bihter Barlas, İlgi Kültür Sanat Yayıncılık-İstanbul.
Ramsay, W. M. (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
Togan, A. Zeki Velidî (1981): Umumî Türk Tarihine Giriş, Cilt 1, İÜ, Ed. Fak. Yay. 3. Baskı, Enderun Yayınları-İstanbul.
Topraklı, Ramazan (03.02.2025): “Prof. İnalcık’ın Bazı Yanılgıları”, DikGazete, erişim: 15.04.2025.
Topraklı, Ramazan (2025): “Prof. İnalcık’ın bazı yanılgıları”, academia.edu, erişim: 15.04.2025.
https://www.academia.edu/128025820/Prof_%C4%B0nalc%C4%B1k_%C4%B1n_baz%C4%B1_yan%C4%B1lg%C4%B1lar%C4%B1
Skylitzes, Ioannes (2016): Bizans Tarihi, terc. Hatice Bolat, Y. Lisans Tezi, Marmara Ü., XII-XXIII Bl. [959-1057] yılları, s.1-233.
Strabon (2009): Antik Anadolu Coğrafyası, Çev. Adnan Pekman, Arkeoloji ve Sanat Yay.-İstanbul.
Ulugün, F. Yavuz (2010): Kocaeli ve Çevresi Tarihi 1, [Bizans-Selçuklu-Haçlılar], Haz. H. Atmaca, KYÖD Tarih Y.6, Bsk. Matrek-İzmit.
Wittek, Paul (1999): Menteşe Beyliği, Çeviri, O. Şaik Gökyay, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu, Ankara.
Bugünkü Eğirdir Gölü ve çevresi.
Har.1: Pîrî Reis [öl.1553]. Eğirdir Gölü ve Siberis nehri.
Har.2: Pîrî Reis. Eğirir Gölü ve Sangarius.
Har.3: Coğrafî değişim, Eğirdir Gölü, Kıral Yolu [Anayol], diğer darihi yollar ve kentler.
Har.4: Asia, Lydia, Caria [Ramsay, 1960: 100]. Ramsay, Asia’nın yeri hakkında yanılıyor; ikinci Lydia ve Karia’yı bilmiyor.
Har.5: Coğrafî değişim. Tarihî coğrafya, Kıral Yolu [] ve diğer tarihî yollar, Peçenek ve Kumanlar.
Kitap kapakları. Bizanslı Gözüyle Türkler, Pahimeris, çeviren İlcan Bihter Barlas.