Vahşi Kapitalizmin küresel merkezi Amerika’da Komünist olmak Fatih Çarşamba’da ateist olmak kadar neredeyse imkânsız.
Amerikan İç Savaşı (1861–1865) öncesindeki dağınık işçi örgütlenmeleri ve eylemleri çoğunlukla köle ayaklanmalarının gölgesinde kaldı.
19. Yüzyılda Amerikan işçi hareketinin talepleri, ilk dönem sosyalist fikirlerden beslendi.
Amerika’da iyi Komünist, ölü Komünist!..
Amerika özgürlükler ülkesi değil mi?
Hatta ABD'nin New York şehrindeki Liberty adası üzerinde, inşa edildiği 1886 yılından bugüne Özgürlük Anıtı veya Özgürlük Heykeli, Amerika'nın simgesi.
Çelişkiye bakın ki özgürlük anıtının dikildiği bu ülke, özgürlükler düşmanı.
İşgalci ve sömürgeci.
Demokrasi ihracı bahanesiyle işgal ettiği Vietnam, Irak, Afganistan gibi ülkelerdeki kötü şöhreti bir kenara, kendi ülkesinde dahi özgürlüklerin düşmanı.
1940 ve 1950'li yıllar "özgürlükler ülkesi" olarak bilinen ABD'de anti-komünist bir terörün estiği yıllardı.
Soğuk Savaş propagandasının etkisiyle bu yıllarda "baskıcı rejim" yaftası sadece Sovyetler Birliği'nin boynuna asılsa da ABD'nin de aşağı kalır yanı yoktu.
Senatör Joseph McCarthy'nin adından mülhem "McCarthizm" olarak anılan "kızıl panik", ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çöktü.
Cadı avının hedefinde de Amerikan propaganda makinesi Hollywood vardı.
"Amerikan Rüyası"nı yaratan aktör ve aktrisler, "komünist, komünist duygudaşı" diye sosyal lince uğradı, hapse girdi.
Bertolt Brecht, Charlie Chaplin, Arthur Miller, Orson Welles ve daha niceleri lince uğrayanlar arasındaydı. Kimisi ABD'yi terk etti, kimisi hapse girdi.
ABD Komünist Partisi ne durumda?
Tıpkı farklı ülkelerdeki 'yoldaşları' gibi, ABD'nin Komünist Partisi, Sovyetler Birliği'nin 1991'de çökmesinden sonra büyük bir darbe aldı. Fakat az sayıdaki üyesi hala direniyor.
Partinin ABD genelinde 2 bin ile 3 bin arası üyesi mevcut.
Bu üyelerin haricinde kahrolası FBI çarkında ezilmemek için kendisini gizleyen daha çok Sosyalist dernek ve partiler çatısı altında kendisini ifade eden kripto Komünist bireylerden söz edilebilir.
Partinin uzun soluklu gazetesi Daily Worker'ın yeni varisi People's World.
Halkın Dünyası (People's World), kurumsal geçmişini 1924'te Chicago'da komünistler, sosyalistler, sendika üyeleri ve diğer aktivistler tarafından kurulan Daily Worker gazetesiyle başlatır.
1930-40 arası Amerikan Komünist Partisi’nin en parlak dönemidir; geniş bir sosyal ve iletişim ağına sahiptir.
Komünist Parti, bir zamanlar Amerikan siyasetinde etkin bir güçtü.
Yerel seçimlerde büyük başarı kazanmış hatta üç üyesini gizlice Demokrat Parti şemsiyesiyle Kongre'ye göndermeyi başarmıştı.
Amerikalı Komünistler Demokrat Parti’yi “Truva atı” gibi kullanmışlardı.
Emile Schepers ABD Komünist Partisi başkanı...
Halen Emile Schepers, ABD Komünist Partisi Uluslararası Sekreteri.
Emile Schepers, kıdemli bir sivil ve göçmen hakları aktivisti.
Emile Schepers, Güney Afrika'da doğdu ve Northwestern Üniversitesi'nden kültürel antropoloji alanında doktorasını yaptı.
1966'dan bu yana Şikago'da kentsel, işçi sınıfı topluluklarında araştırmacı ve aktivist olarak çalıştı.
Göçmen hakları mücadelesi, Küba Devrimi ile dayanışma ve bir dizi başka konu üzerine aktif olarak çalışıyor.
Kuzey Virginia'da yaşıyor.
Türkler ABD Komünist Partisinde görev aldı mı?..
Osmanlı Bakiyesi Yahudi, Ermeni, Rum, Arnavut, Boşnak gibi etnik unsur mensupları üzerinden Türk devletinin ABD Komünist Partisine nüfuz ettiği söylenebilir.
1860-1920 yılları arasında ABD'ye göç dalgası sırasında Osmanlı tebaasından yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi ABD'ye ve Amerika kıtasının değişik ülkelerine göç etmişti.
Bu göçmenlerin yüzde 15'inin Müslüman ve Türk olduğu belirlenmişti.
1909’da gayrimüslimler için askerliğin mecburi hale gelmesinden sonra birçok genç yurtdışına kaçmak için fırsat aramaya başlamıştı.
1910 yılında İstanbul’da yapılan bir araştırma, askerlik çağındaki Hıristiyanların üçte birinin Amerika’ya gittiğini göstermişti.
New York'ta 1933’te Amerika’da yaşayan Türkler, ‘Hars Birliği’ adı altında örgütlenmişlerdi.
2020’de Amerika’ya hem Yahudi hem Komünist başkan!..
Bizde bir atasözü var, “yenilen pehlivan güreşe doymaz”. ABD eski Başkan adayı Bernie Sanders de “güreşe devam” diyenlerden.
ABD eski Başkan adayı Bernie Sanders, Cumhuriyetçi Donald Trump'ı yenecek ‘en iyi aday’ olduğu gerekçesiyle 2020 yılında ABD Başkanlığı’na aday olmayı planladığını açıklaması, sadece ABD kamuoyunu değil dünya kamuoyunu harekete geçirdi.
77 yaşındaki bağımsız Senatör Bernie Sanders, “Eğer herhangi bir sebepten ötürü, benden daha iyi bir iş çıkarabilecek ikinci bir kişi çıkarsa, onun seçilmesi için elimden geleni yaparım. Ancak eğer Donald Trump'ı yenecek en iyi aday olduğum anlaşılırsa, muhtemelen adaylığımı koyarım” açıklamasını yaptı.
Büyük her şeye düşman adam!..
Sanders, 2016 yılında Demokrat Parti’den seçimlere girdi.
Geniş bir popülarite elde eden Sanders, o dönem başkan adayı olan Hillary Clinton'a karşı ezici bir zafer kazandı.
Şubat 2016’da ABD Başkan adaylığı yarışında Demokrat Partideki önseçim yarışında partinin sol kanadının adayı Vermont Senatörü Bernie Sanders, partinin merkez kesimlerinin adayı Hillary Clinton’a karşı açık bir farkla kazandı.
Yahudi kökenli Sanders, “Amerikan tarihinde bir eyalet önseçimini kazanmayı başaran ilk Hristiyan olmayan aday” olarak tarihe geçti.
Hillary Clinton ise isim vermeden Bernie Sanders hakkında, ‘büyük herşeye düşman küçük şeyler şampiyonu’ sözleriyle marjinal olduğu imasında bulunmuştu.
Bernie Sanders’ın Amerika’daki en büyük destekçisi değişim isteyen genç kuşaktı.
Ancak, normalde azınlık grupların desteğini almakta güçlük çeken Sanders, Amerikan halkının Meksikalılara, Müslümanlara, kadınlara ve siyahlara hakaret eden birini başkan olarak seçmeyeceğini belirtse de Başkan adayı olarak ipi göğüsleyemedi, yarışı erken terk etmek zorunda kaldı.
Bernie Sanders Hazar Türkü diyeceğim yok daha neler diyeceksiniz?
Bernie Sanders’ın Irkçı beyaz seçmen kitlesinin kafalarını karıştıran yönü, etnik kökeniydi.
Baba tarafı; II. Dünya savaşında Nazilerin toplama kamplarında öldürülen Polonyalı bir Yahudi aileden geliyor.
Hazar Musevilerinin yoğum yaşadığı bir ülke.
Hazarların, Polonya’daki bugünkü Yahudi nüfusuna katkısının epeyce büyük olduğu ve belki de hâkim unsur olduğunu kabul ediliyor.
Arthur Koestler’e göre, Doğu Avrupa Yahudilerinin atlı araba kullanması Hazar Türkleriyle soy bağlarını gösterir.
Oysa araba yapımı ve atlı arabacılık Batı Yahudilerinde görülmez.
Tarihin tek Musevi atlıları Hazarlardır ve at kullanan Yahudiler ise, Aşkenazlardır.
Polonya Yahudilerinin geleneksel giysilerinde de Doğu etkisi açıkça görülür.
Dindar Yahudilerin giydikleri takke (kipa), Özbek ve Orta Asya Türk takkelerini andırır.
Kadınların 19. yüzyıl, ortalarına kadar taşıdıkları uzun beyaz türban, Kazan ve Türkmen kadınlarının türbanının benzeridir.
Erkekler de uzun ipek kaftan giyerlerdi.
Bir kısım Hazar, Cengiz Han’ın başlattığı büyük işgalden sonra Slav topraklarına da göç etmişti.
Polonya’da birçok Hazar dilinde köy adı vardır; Kozarzewek, Kozara, Kozarzow gibi.
1941'de New York'ta, Yahudi bir ailenin ferdi olarak doğan Sanders’ın seçim kampanyasında Yahudi temasına pek fazla rastlanmaması dikkatlerden kaçmamıştı.
Demokrat Partili Bernie Sanders Komünist mi?..
Amerikalı Komünistlerin Demokrat Parti’yi, Truva atı gibi kullandıklarından söz etmiştim.
Anne tarafı New Yorklu Yahudi bir aileye mensup Bernie Sanders hem anne hem de baba tarafından Yahudi ve seçimdeki tek Musevi aday olmasına rağmen, ABD Yahudi toplumu ve İsrail’in desteğini alamamıştı.
Çünkü muhtemelen ABD Yahudi toplumu Sanders’i belki ırk noktasında Yahudi kabul ediyor ama İnanç noktasında Yahudi kabul etmiyor.
Çünkü Bernie Sanders, kendini demokratik sosyalist olarak tanımlıyor ve İskandinav ülkelerindeki sosyal demokratlara benzeyen bir söylem kullanıyor.
İsveç Modelini bir sosyal politika olarak benimsediğini saklamıyor.
Bu görüşlerinin ABD gibi ekonomik, siyasi ve askeri küresel bir gücün kontrolünü elinde tutan yönetim odaklarının hoşuna gitmediği ortada. Hatta kampanyası sırasında, George Mason Üniversitesi’nde Müslüman bir genç kıza da sarılarak, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın kökünü kazıyacağını söylemişti.
Sanders; İsrail ile ilişkiler konusunda liberal çizgide ve bağımsız Filistin devleti kurulmasından yana.
İsrail Demokrasi Enstitüsü öncülüğünde ABD seçimleri ile ilgili İsrail’de yapılan kamuoyu araştırmalarında, İsrailli Yahudilerin çoğunluğunun Amerika Başkanı olarak, Yahudi Bernie Sanders yerine Hillary Clinton’u görmeyi tercih ettiği ortaya çıkmıştı.
Bu araştırmada ilginç olan kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 61’nin Cumhuriyetçi Donald Trump’ı İsrail’in dostu olarak görmesiydi.
Amerikalı Yahudilerin sıcak bakmadıkları tek isim kendileri ile aynı etnik ve dini kökenden gelen Demokratların başkan adaylarından Bernie Sanders’tı?
Desenize 2020’de hazar Türkü bir Musevi ABD başkanı olacak?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com Twitter: @oc32oc32