Düz Aristo mantığı kapsamında lafı evirmeden çevirmeden soralım;
-Soğuk savaşın sıcak adamlarından Enver Altaylı casussa, onunla birlikte maklubeye kaşık sallayan diğerleri ne?
Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin Kuzey Atlantik Paktı içindeki konumu mâlum. II. Dünya Savaşı bitmeden son dakka Almanya ve Japonya’ya harp ilan eden, sonrasında müttefiklerin Türkiye’ye çökmemesi gibi bir gerekçeyle batı kampına yanaşan Türk Devleti’nin bu süreçte, kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsünden nasıl zarar ziyana uğramadan geçtiği yakın tarihimizin karanlık sayfalarından.
Türkiye’de CIA yetiştirmesi Sovyetologların velinimet bildiği ABD’nin kılıcını nasıl salladıkları ortada. “Fırt” dergisinin Avanağı, özünün gürlüğü ABD'den menkul, hâlâ soğuk savaş nostaljisinin ikliminden çıkamamış, bir ayağı çukurda bazılarının, yaşına başına bakmadan çıktıkları TV programlarında hâlâ Türkiye’nin dış politikasını milli çıkarlara göre değil, ABD çıkarlarına göre yorumlamalarına ne demeli?
Enver Altaylı kimlere bulaştı?
Ruzi Nazar, Altaylı’nın kariyerini inşa eden kişi. Neredeyse bütün hayatı boyunca ona akıl veren, yol gösteren kişi pozisyonunda. 2015’te Antalya’da hayatını kaybettiğinde de en yakınında Altaylı vardı.
Altaylı’nın Ruzi Nazar ilişkisi çok önemli. Çünkü Ruzi Nazar, Nazi döneminden itibaren CIA’nın dünya çapında faaliyet yürütmüş çok önemli isimlerinden biri. Altaylı’nın Nazar ile yakın ilişkisi; Altaylı’nın Nazar’dan sonra ilişki kurduğu herkesi ama herkesi ve her faaliyetini bir şekilde zan altında bırakmaya yetiyor.
Ruzi Nazar’ı birlikte çalıştılar!..
2014 –2017 yılları arasında Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini üstlenen Hasan Ali Karasar, Kapadokya Üniversitesinde, Ağustos 2017 tarihinden itibaren Rektör Vekili olarak görev yapıyordu. Prof. Dr. Karasar, 28 Aralık 2017 tarihinde Kapadokya Üniversitesi Rektörlüğüne asaleten atandı.
29 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2017/76 sayılı karara göre; Anayasa'nın 130'uncu ve Yükseköğretim Kanunu'nun 13'üncü maddeleri uyarınca, mütevelli heyetinin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof Dr. Hasan Ali Karasar’ın rektör atamasını gerçekleştirdi. 2021’de aynı göreve yeniden atandı.
İlk rektörlük ataması yapıldığında medyada “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kapadokya Üniversitesi Rektörlüğü'ne MHP'nin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Hasan Ali Karasar'ı atadı. Atasar akademi camiasında "Türk Milliyetçiliğinin önde gelen isimlerinden birisi" olarak adlandırılıyordu.” gibi yorumlar yer almıştı.
Kamuoyunda “Türk Milliyetçiliğinin fikir hayatının önemli isimlerinden birisi” gibi janti takdimi yapılan Prof. Dr. Hasan Ali Karasar; 2011 yılında yapılan genel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nden İstanbul 1. bölge 16. sıradan aday gösterilmiş, Karasar, partisinin yeterli oyu alamaması üzerine seçilememiş ve akademiyaya dönmüştü.
CIA casusu, Ruzi Nazar kitabına yardım etti!..
Ruzi Nazar'ın hayat hikayesini birlikte yazdıkları FETÖ’cü CIA casusu arkadaşı da kendisi hakkında “Büyük Oyundaki Türk: Enver Altaylı” kitabını yazdırmıştı. Bu oyun kimin oyunuydu, oyuncular kimin adına oynuyordu?
Atılım Üniversitesinde yüksek lisans derslerine giren Karasar, bir sosyal bilimci olarak Rusya ve Orta Asya bölgelerinin hem tarihi hem de güncel olarak Türkiye ve bölge için büyük önem taşıdığını vurguluyordu.
Verdiği dersin amacını Rusya İmparatorluğu ve Sovyetler Birliği dönemlerinde ve bunların ardından da Sovyet sonrası dönemde geniş Avrasya coğrafyasındaki tarihi, kültürel, sosyal ve siyasi gelişmeleri incelemek olarak açıklıyor, Enver Altaylı ile birlikte hazırladıkları “Ruzi Nazar: CIA’nın Türk Casusu” kitabını, ders kaynakları arasında gösteriyordu.
Tabii ki gösterir, çünkü kitapta CIA casusluğu ile suçlanan Enver Altaylı, CIA casusu Ruzi Nazar’ın biyografisi üzerinde yıllarda akademik titri “Doç. Dr.” olan Hasan Ali Karasar ile birlikte çalıştıklarını söylüyordu:
“Kitabın yazılması sırasında bana olağanüstü yardımları olan dostların hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Bu eser bizim müşterek çalışmamızın ürünüdür. Saygıdeğer kardeşim, değerli siyaset bilimci, Rusya ve Orta Asya uzmanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Beyefendi’ye, asistanı Halil Burak Sakal’a özellikle teşekkür ederim. Yazdığım her sayfayı kendilerine gönderdim. Sabırla okudular, eleştirilerini ve düzeltmelerini yaptılar.”
“Körler sağırlar birbirini ağırlar” diye boşuna dememişler.
Daha da ilginci bir Türk istihbaratçısı için utanç verici bir durumu, Enver Altaylı sanki marifetmiş gibi anlatmış, Ruzi Nazar’ın biyografisini, “CIA’nın verdiği özel izinle” hazırladığını, hatta kitaptaki bilgileri “CIA uzmanlarına çek ettirdiğini” hiç sıkılmadan kendisi ile yapılan bir çok söyleşide belirtmişti. Acaba CIA, çalışma arkadaşlarını da çek etmiş miydi?
Türk Milliyetçiliğinin önde gelen isminin Katolik Cizvitlerle ne işi var?
Ruzi Nazar’ın biyografisinin hazırlanması ve Türkiye’de CIA sempatizanlığının artırılması amaçlı bu projede, Hasan Ali Karasar’ın yer almasında, 1996 yılında Marquette Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yüksek lisansını yaptığı Katolik, Cizvit üniversitesinin bir etkisi olmuş mudur? Ben bilmem, kendisi bilir.
Ki Marquette Üniversitesinin kendi sayfasında Milwaukee'nin ilk Başpiskoposu Rev. John Martin Henni'nin Milwaukee'de bir Katolik, Cizvit Koleji kurma hayalinin, 1881'de Marquette Koleji öğrencilere kapılarını açtığında gerçekleştiği, günümüzde Marquette Üniversitesi’nin, öğrencileri akıl, kalp ve ruh geliştirmeye davet ederek Katolik, Cizvit eğitim geleneğini sürdürdüğü, hedeflerinin aldıkları eğitimle dönüşen ve içinde yaşadıkları dünyayı değiştirecek, kısacası başkaları için ve başkalarıyla birlikte kadın ve erkek olacak öğrenciler yetiştirmek olduğu belirtiliyor.
Enver Altaylı’nın, kitabın önsözünde kendisine yaptığı bu teşekkürün altında kalmayan Hasan Ali Karasar da; “Hem Kızıl ordu hem Nazi saflarında savaşmış, hem de CIA'in kuruluşunda bulunmuş insan: Ruzi Nazar” başlıklı yazısında “Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği, Nazi Almanyası ve ABD gibi 4 değişik dünya içinde yaşanmış olan bu firtinalı hayat, belki de 20. yüzyılın en çarpıcı özetlerinden biridir. Ruzi Nazar'ın detaylı biyografisini, belki onun kadar maceralı bir hayat yaşamakta olan bir başka Özbek, “Büyük Oyundaki Türk” Enver Altaylı kaleme aldı.” diyerek, CIA casusunu yere göğe sığdıramıyordu.
Enver Altaylı'nın merhum Necip Hablemitoğlu ve Kaşif Kozinoğlu'nu hiç sevmediği hep yazıldı çizildi. Cihanşümul Kadim Türk Devleti, bunun paçasından tuttuğuna bakılırsa belki her iki vatan evladının ölümüyle ilgili bağlantısı olduğunu, bilmesi gerekenler biliyordur.
Acaba diyorum; büyük Türk milliyetçisi Hasan Ali Karasar, FETÖ üyeliğiyle suçlanan eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın gün gelip, "siyasi ve askeri casusluk"tan 13 yıl 4 ay, "silahlı terör örgütü üyeliği"nden 10 yıl hapis cezasına çarptırılacağını öngörse, bunları yazar mıydı? Yoksa Kadim Türk Devletine, müptezel CIA casusunun FETÖ terör örgütü ile ilgili bağlantısını o mu verdi?
Sormak lâzım, Enver Altaylı’nın belirttiği şekilde eğer bu kitabın hazırlanması CIA projesi ise bu yazıda ismi geçen hazırun bu projenin neresinde?
Nasreddin Hoca bu işe ne diyor?
Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış.
Birisi;
- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın?
Bir başkası;
- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.
Bir diğeri de;
- Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor.
Hoca kızmış;
- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?
Acaba Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr Hasan Ali Karasar kitabın hazırlanması safhasında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bilgisi ve izni dâhilinde mi bu projeye dâhil oldu?
-Prof. Dr Hasan Ali Karasar-
Eğer öyleyse Enver Altaylı neden CIA Casusu ilan edildi? Herhalde MİT bu konuda bir açıklama yapacaktır?
Ruzi Nazar'ın Altaylı’nın kariyerini inşa eden rolünü bizzat Enver Altaylı her fırsatta dillendirdi. Kimilerince Özbek Yahudisi olduğu söylenen Ruzi Nazar'ın sadece Enver Altaylı'nın kariyerini inşa etmekle kalmadığı anlaşılıyor.
“Getçek getçek / Gitcek gitcek” diye bir yerlerini yırtan şarkıcıTarkan'ın akrabası Fethi Tevetoğlu'nun, tiyatro sanatçısı Ayten Gökçer gibi onlarca ismin Ruzi Nazar ile dostlukları tozlu arşiv belgelerinde halen yerini koruyor.
Altaylı tescilli CIA casusu tescilli FETÖ’cü…
"Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim".
Aklınıza Enver Altaylı ve şürekâsına çamur attığım fikri gelmesin. Mahkeme kayıtlarına bakıldığında bu durum çok net görülebiliyor. Birazcık hatırlatma babından okuyalım:
Sanık Altaylı ve aynı suçtan yargılanan diğer sanıklar hakkında verilen kararda, toplanan delillerin bütünü halinde yapılan değerlendirme sonucunda ele geçirilen dijital materyallerde 'Gerçeğin peşinde Türkiye'de 15 Temmuz 2016' isimli belgede örgütün darbe girişimi sırasındaki faaliyetleri ve Altaylı tarafından FETÖ'nün üst düzey yöneticilerine ve ABD yetkililerine istihbarati bilgi verildiği belirtildi.
Ayrıca Altaylı'nın bilgisayarında yapılan dijital analizler sonucu TSK'nın yapısı hakkında gizli belgelerin bulunduğu ve bu belgelerin siyasi casusluk amacıyla istihbarat kaynaklı olduğu aktarıldı.
FETÖ elebaşı Gülen'e 'Muhterem Efendim' başlığıyla yazılan mektupta, cezaevinde şüpheli şekilde ölen Kaşif Kozinoğlu'nun MİT içerisinde önemli bir yere gelmesi halinde 'Allah Fetullah Hoca Efendiyi ve cemaatin önde gelenlerini korusun' ifadelerinin yer aldığını öğrenildi.
Aynı mektupta elebaşı Gülen'e askeri ve MİT personellerinin takibi ve gizli kalması gerek bilgilerin de aktarıldığı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde yürütülen faaliyetlerin de yer aldığı gerekçeli kararda, ABD'de çeşitli temaslarda bulunan Altaylı'nın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lideri Fetullah Gülen ile doğrudan irtibatı bulunan Bilal Ekşili buluştuğu, bu görüşmede Türkiye'de muhalif güçlerin tamamının birlikte hareket ederek halkın sokaklara çıkarılmasının önemli olduğunu söylediği vurgulandı.
Ayrıca halkın sokağa çıkması için ekonomik krizin gerçekleşmesi gerektiğini, Almanların bu yönde çalışmaya başladıklarını ve her türlü tedbiri aldıklarını ifade ettiği öğrenilen Altaylı'nın, bu bilgiyi Almanlardan aldığı yönünde beyanları da olduğu eklendi.
Açıklanan gerekçeli kararda Enver Altaylı'nın dijital materyalleri içerisinde yer alan bir mailde, "Türkiye'de güvenilmez, çoğulcu demokratik sisteme, hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne düşman bir diktatör tarafından yönetiliyoruz" ifadelerinin yanı sıra, darbeci askerler hakkında 'milli ordu' olarak niteleme kullandığı ve tutuklanan asker içinde masum insanlar olarak değerlendirme yaptığı vurgulandı.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, 8 Kasım 2021'de karara bağlanan dosyanın kanun yolu incelemesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesince tamamlandı.
Kararda, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet ve beraat hükümlerinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılığın bulunmadığı, yargılama aşamasında eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu vurgulandı.
Delillerin hukuken geçerli ve elverişli olduğu, sanıklara yönelik ceza artırımı ve beraatın yasal gerekçeye dayandığı belirtilen kararda, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünün yerinde olduğu kaydedildi.
Bu kapsamda sanık ve avukatlarının istinaf başvurusunu esastan reddeden ceza dairesi, tutuklu sanıkların bu halinin devamını kararlaştırarak, temyiz incelemesi için dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdi. Bu kapsamda sanık Altaylı, "siyasal veya askeri casusluk" suçundan 13 yıl 4 ay, "silahlı terör örgütüne üyelikten" 10 yıl, sanık Barıner de "siyasal ve askeri casusluk" suçundan 12 yıl 6 ay, "silahlı terör örgütüne üyelikten" ise 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Örgüte yardım etmekle suçlanan tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou da beraat etti.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’a suikast düzenleyen FETÖ’cü polis memuru Altıntaş’ın gerçekleştirdiği terörist eylem ile ilgili Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’ın, terörist paralel devlet yapılanmasındaki iddiaların sübut bulduğu yakın çalışma arkadaşı Enver Altaylı’nın FETÖ bağlantısını/casusluğunu bilmemesi mümkün olabilir mi kendisinin takdirinde olan bir durumdur.
Ancak Büyükelçi Karlov suikastı ile kendisine yöneltilen soruya cevabında; FETÖ’cü teröristlerin 24 Kasım’daki ihanetin bir benzerini gerçekleştirip Türkiye’yi yalnızlaştırmaya çalıştığını aktararak, “Büyük ihtimalle çok iyi planlanmış, Türkiye’nin uluslararası diplomaside de yalnızlaştırılmasına yönelik, son dönemde yaşadığı en büyük terör hadiselerinden biri” değerlendirmesinde bulunmasına ne demeli?
Tavşan kaç tazı tut! Hollywood yapımı filmler böyle oluyor demek ki.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://kapadokya.edu.tr/haberler/kapadokya-universitesi-rektorlugune-prof-dr-hasan-ali-karasar-atandi
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/hasan-ali-karasar-kimdir-nereli-kac-yasinda-41673489
https://eksisozluk.com/hasan-ali-karasar--1309782
https://www.atilim.edu.tr/tr/ects/site-courses/116/6311/detail