Babamın vefatı nedeniyle üç haftadır Isparta'dayım. Sokak hayvanları özellikle kedilerle ilgili bazı gözlemlerim oldu. Öncelikle gözle görülür şekilde sokak kedilerinin sayısı azalmış.
Neredeyse her köşe başında kedi mamalarının bulunduğu kaplar dikkatimi çekti. Öyle ki bizim verdigimiz yiyeceklere dönüp bakmıyorlar bile. Düşünsenize; çöp konteynırlarının çevresinden miyav sesleri duyulmuyor artık.
Kedi-köpek mamalarına ne koyuyorlar?
Hatta hemen her mahallede sokak hayvanlarını beslemeyi dert edinmiş insanlar var. Ama buna rağmen kedi ve köpek sayısını azalmış buldum. Muhtemelen beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hazır mamalar, kedilerin populasyonunu onların aleyhine azaltmış.
Mahallemizdeki Yaşar Teyze, bu yıl yedi kedisinin öldüğünü söyledi. Elinde avucunda ne varsa sokak hayvanları ile paylaşan Yaşar Teyze, kedilerinin aşısını da ihmal etmediğini ama ölmelerini engelleyemediğini söylemişti. İnsanlara ‘GDO’lu ürünler yedirenler, bu ağzı var dili yok masumlara kim bilir neler yediriyordur?
Kedi köpek simsarları!..
Sahipsiz sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, özellikle yerel yönetimlerin sorumluluk alanındaki bir konu. Biliyorsunuz “İsviçreliler kedi-köpek etine bayılıyor! Sahipsiz sokak hayvanları ihraç edilebilir!” başlıklı yazımdan dolayı bu mama lobileri tarafından adeta linç edildim.
Çünkü ortada büyük paralar dönüyor.
Sosyal medyada “kedi-köpek bakıyorum, mama parası yetiştiremiyorum” veya “ameliyat olacak, şu kadar para lazım” diyen kalpazanlardan geçilmiyor.
Ayrıca farklı hayvan cinslerini çiftleştirip satanların, pet shoplarda İngiliz kedisi köpeği almak için sıraya girenlerin bir şey demeye hakkı yok!..
Neden barınaklar, evcil hayvanlarla dolu?
Gösterilen tepkiye bakılırsa bunların hepsi vejetaryen ya da vegan. Mübareklerin her biri Hint grusu. Et yemeye tövbeli bunlar. Ne lahmacun yiyorlar ne pide? Kebabçının yanından bile geçmiyorlar. Köfteye tiksinerek bakıyorlar.
İki yüzlülük bu işte!..
Kuzu etinden, oğlak etinden, dana etinden vazgeçemeyenler, kalkmışlar bana utanmadan sıkılmadan hayvan haklarından söz ediyorlar. Şapkama anlatın onları.
Onların da ekmek tekneleri ellerinden gidiyor diye çirkinleşmesi normal. Sözünü ettiğim yazımdan dolayı, tehdit edenlerin küfredenlerin, hakaret edenlerin beddua edenlerin haddi hesabı yok. Bu duyarlılıktan öte psişik patolojik bir durum.
Gün geçmesin ki TV ekranlarına başıboş sokak köpeklerinin parçaladığı çocuklarla, yetişkin insanlarla ilgili haberler düşmesin?
Başıboş sahipsiz köpeklere sözde acıyanlar neden onların parçaladığı canlara üzülmüyor?
Demek ki bu işler “tamamen duygusal”!..
Türk kedileri Roma'ya göreve!
Farklı araştırmalar ve çeşitli kaynaklarda Türkiye'de iki milyon civarında sahipsiz sokak kedisi bulunduğu belirtiliyor. Bu alanda net bir bilgi veya rakam olduğunu sanmıyorum. Çoğu tahmini sayılara dayanıyor.
Bazı Avrupa ülkelerinde kedi popülasyonunun azalması sonucu fare istilası yaşanıyor.
Paris'te adım başı fareler cirit atıyor. “Fareli köyün kavalcısı” da yok ki alsın onları götürsün?
İtalya’nın başkenti Roma’da tarihi ve turistik açıdan en önemli alanlardan Kolezyum çevresinde “fare istilası” yaşanıyor.
Ülkenin medarı iftiharlarından Kolezyum’un son günlerde sosyal medyada fare görüntüleriyle paylaşılması ve “dünyaya rezil oluyoruz” şikayetleri üzerine bölgede olağanüstü temizlik çalışması başlatıldı.
Fare istilası haberleri sosyal medyadan ulusal basına da yayılırken, kamu yayıncısı Rai, başkentte “Romalıdan çok fare olduğunu” yazdı. Rai’nin haberine göre Roma’da fare sayısının 7 milyonu aştığı hesaplanıyor, bu da kent sakini başına 2,5 fare düştüğü anlamına geliyor.
Dostluk böyle günde belli olur!..
Makarnacı dostlarımıza fare avlama eğitimi verilmiş tekirleri gönderelim.
Bu Anadolu kaplanları kısa sürede Roma'da bir tek fare bırakmaz. Onları kutsamak Papa'ya kalmış!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.bristol.ac.uk/news/2010/6826.html
https://www.bbc.com/turkce/articles/cek42xvx43lo