?>

Cumhurbaşkanlığının dikkatine! "Resmi Gazete kapatıldı" yalanını kim ortaya atıyor?

Ömür Çelikdönmez

6 yıl önce

Takvim-i VekayiOsmanlı İmparatorluğu sınırları dahilinde 1831'de yayımlanmaya başlanan ilk Osmanlı Türk resmi gazetesidir.
Haftalık olarak yayımlanan ve Osmanlı Türkçesi dışında Arapça, Ermenice, Farsça, Fransızca, Rumca baskıları da yayımlanan bir gazeteydi.
Takvim-i Vekayi, bugünkü "Resmi Gazete"nin temelini oluşturur.

Gazetenin yayınlanma amacı, halkı eğitmek ve alınan devlet kararlarını halka duyurmaktı.
Takvim-i Vekayi'nin son sayısı 4 Kasım 1922'de yayınlandı.
TBMM'nin açıldığı, 23 Nisan 1920 tarihinden sonra da İstanbul Hükümetince Takvim-i Vekayi yayınlanmaya devam etmiştir.
Aynı anlarda TBMM Hükümeti'nin resmi gazetesi olarak CERİDE-İ RESMİYE haftada bir  yayınlanmak üzere 7 Ekim 1920'yayın hayatına başlamıştır.
Gazetenin yayın hayatı, zaman zaman kesintiye uğrasada, 10 Eylül 1923 tarihini taşıyan 22. sayıdan sonra Resmi Ceride adı altında yeniden yayın hayatına başladığı görülür.
Mayıs 1341 tarih ve 1970 sayılı kararnamesi ile yürürlüğe konulan "İsmi Ceridenin Sureti Muntazamda Neşir Ve Muamelatının Tarzı İcrası" hakkındaki talimatnamenin kabul edilmesiyle  yayına geçmiştir.
Resmi Ceride, 17 Aralık 1927 tarihini taşıyan 763. sayısından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazete adını almış ve günümüze kadar düzenli olarak yayın hayatını sürdürmektedir.
SÖZCÜ YALANI SORUŞTURULMALI...
17 Eylül 2018'de Sözcü gazetesinde Veli Toprak imzalı "98 yıllık Resmi Gazete kapandı" haberi yayımlandı.
Haber kaynağını, "Bir çalışan" olarak belirten Sözcü muhabirinin yanıldığı söylenebilir.
Çünkü Resmi Gazete kapatılmadı.
Haberi yaptıranların  amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu anlaşılıyor.
Bu açıdan haberin kamuoyunu yanlış bilgilendirmenin ötesinde devleti yıpratmak gibi misyon taşıdığı ortada.
Bu nedenle haberi yaptıranların bir an önce tespit edilip haklarında yasal sürecin başlatılması elzemdir.
Yalan, asparagas, kamuoyunu yanıltıcı ve halkı kışkırtıcı nitelikte haberi, Sözcü gazetesi aracılığıyla servis edilmesinin insan hakları veya demokrasi ile uzaktan yakından alakası yoktur.
KARARNAMENİN 228. MADDESİ...
Konuyla ilgili 703 nolu  "Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 228. Maddesi  aynen şöyle;
"228- 10/4/1967 tarihli ve 852 sayılı Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye işletmesi Kuruluşu Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış ve Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye işletmesi başkaca bir işleme gerek kalmaksızın kapatılmıştır. İşletmeye ait her türlü taşınır ve taşınmaz, araç, gereç, malzeme, demirbaş ve taşıtlar, her türlü borç ve alacaklar, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve diğer dokümanlar başkaca bir işleme gerek kalmaksızın Hazine ve Maliye Bakanlığına devredilmiştir. İşletmenin tasfiyesine ilişkin iş ve işlemler Hazine ve Maliye Bakanlığınca yürütülür."
Şimdi söyleyin bakalım bu metinde Resmi Gazete'nin kapatıldığına dair bir hüküm, ibare veya ima var mı?
"YALAN HABER"DE SATIR ARALARINA GİZLENEN CÜMLE VE DEVLETİ YIPRATMA AMAÇLI BİR BAŞKA CÜMLE...
Kapatılan Resmi Gazete değil, 'Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye işletmesi'dir. Haber kaynağı olarak gösterilen "Bir çalışan"ın kim olduğu ise "MİT tırları davası"nda olduğu gibi kolaylıkla bulunabilir.
Habere bakılırsa "Resmi Gazete bundan böyle sadece dijital ortamda çıkacak." Oysa Gazete sadece satışa sunulmayacak, Cumhurbaşkanlığı birimleri için yeterli sayıda gazetenin baskısı devam edecek. 
Ayrıca "Dünyada sadece üç ülkede (Türkiye-Fransa ve Suudi Arabistan) bulunan tek renk baskı yapan web ofset makinemiz var. Saatte 60 bin baskı kapasitesi olan. Bir üniversiteye alması için teklif iletildi, ilgilenmediler. Hurdaya gitmesine üzülüyorum…”  demecini kendisini saklayarak veren haber kaynağının ajitasyona yönelik bu sözlerinin de gerçek olmadığı gibi, devleti yıpratmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. 
.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com Twitter: @oc32oc39

YAZARIN DİĞER YAZILARI