?>

Ampute Milli futbolcu Selami Karaçoban’dan mesajlar

Ahmet Gülümseyen

4 yıl önce

Selami Karaçoban.
2000 yılında er olarak vatani görevini yaparken Hakkari Yüksekova’da teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu sol diz altı seviyesinde bir ayağını kaybetti. 
Ankara Askeri Tıp Akademisi (GATA) tedavisi neticesinde “Malul Gazi” olarak emekliye sevk edildi. 
2002 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezinde tedavisinin ardından, Fizik ve Tedavi Uzmanı Prof. Dr. Kamil Yazıcıoğlu teşvikiyle Ampute futboluna başladı. 
Terörle mücadelede Gazi olan arkadaşıyla, tedavi amaçlı başladığı ampute futbolunu, gerek kulüpler, gerekse milli takımlar seviyesinde yaklaşık 17 yıl sürdürdü. 
2009 yılında girdiği Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Antrenörlük bölümünden 2013 yılında mezun olan Karaçoban, Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsü, Hareket ve Antrenman Bilimleri Anabilim Dalında Lisansüstü eğitimini tamamladı.
Selami Karaçoban, halen İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde antrenör kadrosunda çalışma hayatını sürdürmektedir. 
Selami Karaçoban ile yaptığımız söyleşiden bizde, hayat deneyimi, bu yolda ilerlemek ve yatırım yapmak için yola çıkan-çıkacaklara önemli rehber olacağı kanaati uyandı. 
İşte, ilgili ve yetkilisine ulaşması ve uygulanmasına katkı sağlayacak mesajlardan bazı satır başları;  
HAYAT AKIŞIMIZ DEĞİŞTİ…
“Ampute futboluyla, bir ayağı-bacağı olmayan kişi önce koltuk değnekleriyle yürümesini öğreniyor. 
Ondan sonra hızlı adımlarla koşabilme sürecine geçiyor. Yani bir aynı anda hem koltuk değneğine, hem de topa hakim olacağız. 
Bütün bir koordinasyon hakimiyeti gerektiren bir branş bizimkisi.
Spor aracılığıyla, olumsuzluğu olumluya çevirme imkânına sahip olunuyor. 
Sporla birlikte, müziğin ya da el sanatlarının engelli bireyleri çok daha çabuk hayata bağladığını, adaptasyon sürecini hızlandırdığını, kendi ayakları üzerine durabilmeyi görüyoruz. 
Bugün birçok engelli birey sporla veya sanatla, müzikle uğraşıyor ise çok daha mutlu, hayata bağlı olabilir. Bunları biz gözlemleyerek veya yaşayarak görmekteyiz…”
DOĞAL TEDAVİ YÖNTEMİ…
“Spor, hiçbir ilaç veya tedaviyle kıyaslanamaz bence. 
Bunu yapabilen engelli bireyler çok daha biliyor. 
Bunun tarifi yok. 
Tamamen doğal, insanın kendi kendisini belirli bir seviyeye çıkarmasındaki o mutluluk, gerçekten tarif edilemez düzeyde. 
Onun için her türlü ilaç ve tedaviye karşı değiliz ama, spor ile hayata tutunmak çok daha farklı bir duygu…”
ANLAMAK İÇİN YAŞANMALI…
“Daha önce sağlamken yapmış olduğun bir hareketi, koltuk değnekleri, tek ayağınla yapabilme başarısı, o duygusu anlatılamaz yani. 
İlk topa ayak vurmamız, şut çekmemiz, pas vermemiz. 
Yani bunun tarifini ben şu an nasıl anlatsam bilmiyorum ama, gerçekten yaşanması gerekir. 
Bugün bir sandalyeli bir insanın potaya basketbol atması, onun için tarif edilemez bir sevgi, mutluluk diye düşünüyorum da. Bizimki de öyle…”
ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK…
“Sağlamken nasip olmayan ay-yıldızlı formayı giyme duygusu, bize engelliyken nasip oldu. 
2003 yılında Ukrayna’ya Avrupa Şampiyonasına gittik. 
Engelli de olsan, sağlam da olsan o formayı giymek, ay-yıldızlı bayrağı üzerinde taşımak çok büyük onurdu. 
O onurun tarifi tam yapılamaz. 
O gün, bayramlarda kendisine yeni kıyafet alınan çocuklar gibi havalara uçtuk, diyebilirim. 
Ampute futbolun bugünlere gelmesinde TFF Başkanı Sayın Hasan Doğan’ı rahmetle anarken, katkılarından dolayı dönemin başkanı Haluk Ulusoy’a teşekkür ederim. 
Diğer yandan Ampute Futbolunun bugünlere gelmesinde Pendik Belediyesi, Gaziantep Şahinbey Belediyesi ve Yenimahalle Belediyesi’nin desteğini de ayrıca belirtmek isterim…”
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI