?>

Engelli Sporu için "Güncelleme"ye kendimizi de katmalıyız!

Ahmet Gülümseyen

6 yıl önce

"Göl ne kadar derin olursa olsun, akmayan su bulanır…" diyor bilge.
Toplumun en küçük, bir o kadar da değerli yapı taşı olan insan, ebedi hayatın verimli toprağında kurak bir hayat yaşamadan, kendini yenilemeli.
Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) "İki günü birbirine eşit olan, ziyandadır" buyuruyor.
Nefsin doymayan hırsı ve kölesi olmaktan daha çok, hayırlı ve salih amel işleme üzerine olmalı, uygulamaya koyduğumuz, koyacağımız düşüncelerimiz.
Kaynağı ise, İslam’ın temeli olan Kur’an ve Sünnet oluşturmalı.
Ne diyor Üstad Necip Fazıl Kısakürek; "Aynayı yenilemek… Güneş yenilenemez. Göz yenilenir… Aya gitmek hüner değil, bu sesleri güneşten duyulacak derecede fikirde ve aksiyonda yükseltmek marifet."
Etrafımızı görmek kadar, kendimizi görebilme hüner ve becerisine sahip değiliz.
Evet, "Göz herkesi görür, kendisini göremez" diyor bilge.
Öyle ise, etrafımıza bakıp, bilgi ve beceriyle yoğrulmayı arzuluyorsak, duyacağımız ve göreceğimiz her konuyu, düşünce süzgecinden/eleğinden geçirdikten sonra (bu asla kişisel menfaat taşımamaları), hayata geçirmemiz gerekiyor…
ENGELSİZ FUTBOL ÖRNEĞİ...
Bugünkü yazımızın ‘güncelleme’ konusu, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Engelliler Kurulu Başkanı Ömer Gürsoy’un, engelli futbolunda yeni dönem açıklamalarından esinlendi.
Öyle ya madem, güncellenmeyen bir düşünce veya uygulama, önce değerini yitirip sonrasında kaybolmaya mahkûm, "Engelliler sporunda bu nasıl hayata geçirilir" konusunun açılımını yapmakta fayda var.
Sayın Gürsoy’un ‘güncelleme’ vurgusunu her ne kadar, başkanı olduğu engelli futbolu üzerine yorumlasa da, biz bu görüşü alıp, "Engelli bireylerin faaliyet alanına giren tüm spor branşları üzerine uyarlayabiliriz?" görüşüne dikkat kesildik.
Böylelikle, başarılı olunmuş (ki futbolda İşitme Engelliler Dünya, Ampute’de Avrupa Şampiyonu)  branşlarda sürdürülebilirliği sağlamış oluruz...
ENGELSİZ SİSTEMİ KURMAK...
TFF Engelliler Koordinasyon Kurulu Başkanı Ömer Gürsoy’un açılmasında, dersler dolu şu başlıklar öne çıkıyor:
1 - Tüm Ligleri oluşturduk, altyapıları tamamladık ve Dünyanın en önemli futbol üssü olduk. 
2 -  Yöneticilerimizde uluslararası örgütlerde sorumlu ve yetki almalarını sağlayacak girişimlerde bulunacağız.
3 - Avrupa ülkelerinin birçoğu bizim bütçemizin yüzde birine bile sahip değil. Patron biz olmalıyız. 
4 - 2023 İşitme Engelliler Dünya Futbol Şampiyonasını Türkiye’ye almak istiyoruz.
5 - Olimpik branş olmadığı sürece ampute futbolu topal ördektir. Türkiye Olimpiyat Komitesi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Uluslararası Paralimpik Komitesi ve UEFA’nın da desteğini alarak bu öncülüğü yapmamız lazım.
6- Engelli futbolunu, kurumsal olarak desteklemek adına Koordinasyon Kurulu kurdum. Bu anlamda örnek ülke konumdayız…
REÇETEYİ OKUMAK KADAR...
Türkiye Futbol Federasyonu’nun Eski Başkanı ve Engelli Futbolunun gelişiminde büyük pay sahibi merhum Hasan Doğan’ın Fransız spor gazetesi L’Equipe’e verdiği röportajda, "Futbolun sosyal yanını da geliştirmek lazım. Bunun yolu da görme, işitme engellilere, sokak çocuklarına futbolu aşılamaktan geçiyor” ifadeleri yer alıyordu.
Bugün engelli futbolu konuşulduğunda, Hasan Doğan ismi rahmetle yâd ediliyor ise, mevcut diğer Spor Federasyonlarındaki Başkan, Yönetici, Antrenör ve diğer yetkilerin aynaya bakmaları gerekmez mi?
Tekrara düşüyor belki ama, her defasında arkasında olduğumuzu söylediğimiz bir cümle vardı; "Nasıl hatırlanmak istiyorsanız, öyle iz bırakın"
Ne, yanıbaşımızdaki başarıyı göremeyecek kadar ‘cüce’, ne de Kaf Dağının ardında arayacak kadar ‘dev’ olmaya çalışalım.
Bir iş çok zor, zor olduğu kadar da kolay olabilmekte.
Yeter ki yaptığımız işte, iyi niyetle beraber, ‘ehil’ de olalım.
Onun için yapmamız gereken, önce kendimizi güncelleyip, sonrasında, bize el uzatanları gönül gözüyle kucaklamak olmalı... 
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com
YAZARIN DİĞER YAZILARI